Kapıdan çıkan büyük ve kulağı rahatsız eden sesi umursamadan içeri girdi adam. Bastığı zeminden, kapıdan çıkan sese nazaran daha az kulak tırmalayıcı bir ses çıkıyordu. Bu ev sanki bozulmuş bir müzik aleti gibiydi ya da nota bilmeyen bir müzisyenin elinde çürüyüp gitmişti. Evin içinde bakışlarını gezdirdi. Toz zerreciklerinin hakimiyeti altındaydı ev. Hiçbir eşya yoktu sadece bir piyano ve piyanonun önündeki tabure dışında. Koyu kahve tonlarında tozdan nasibini almış piyanoya doğru yürüdü. Birkaç tuşu kırılmıştı. Piyanonun önündeki tabureye doğru eğilip nefesinin yettiğince tozları üfledi. Temizleyebildiği kadar temizlediğine kanaat getirince tabureye oturdu. Piyano çalmayı bilse de pek şarkı notası bilmeyen adam sırf annesi seviyor diye öğrendiği şarkıyı çalmaya başladı. Tuşlar da bir bir parmaklarını gezdirdi, ortaya çıkan ses muhteşem olmasa da kulağa hoş geliyordu.
Kadın ormanda yürüyüşe çıkmıştı. Yürüyüp kafasını dağıtmaya ihtiyacı vardı. Beynini kemiren düşünceler bu ormanlık alanda bile peşini bırakmamıştı. Kaç dakikadır yürüdüğünü bilmiyordu ama ayakları ağrımaya başlamıştı biraz dinlenmek için ağaç dibine oturdu ve gözlerini kapattı. Birkaç dakika sonra kuş seslerinden farklı bir ses duydu, sanki o ses kadına huzuru vadediyordu. Ayağa kalktı hemen çünkü bir an önce bu sesin kaynağını bulmalıydı. Sesin geldiğini düşündüğü yöne doğru yürümeye başladı. Ve karşısına çıkan eski evi görünce durdu. Çekinerek de olsa kapıyı açtı ama kapıdan kulak tırmalayıcı bir gıcırtı yükseldi, buna rağmen piyano sesi susmadı. İçeri girdi. Siyah saçları ve mavi gömleğiyle sanki büyük bir resitalde çalan bir piyanist gibi duran adamı gördü. Biraz daha yaklaştı, adamın yüzünü deli gibi merak ediyordu. Piyanonun sağ tarafında durdu. Adamın yüzünü yandan da olsa görebiliyordu. Gözlerini büyük bir sükunetle kapatmıştı. Yeni yeni çıkmaya başlamış olduğu belli olan sakalları vardı ve yüzünde büyük bir gülümseme. Kadın adamın gülümsemesini görünce onun da yüzüne bir gülümseme yerleşti. Adamın şarkıyı bitirmesini bekledi şayet bu zamana kadar onun geldiğini fark etmemişti.
Adam kapının sesini duymuştu ama tuşlardan parmaklarını çekmemişti, çekerse annesine ihanet edeceğini düşünmüştü. Gelen kişinin bakışlarını üzerinde hissediyordu buna rağmen açmadı gözlerini çünkü uzun zamandan beri ilk defa hissettiği huzuru iliklerine kadar hissetmek istiyordu. Şarkıyı bitirecek olan do notasına doğru yönlendirdi parmaklarına ama tuş kırıktı. O da re notasına basarak bitirdi şarkıyı. Şarkı notayı hiç yadırgamıştı. Açtı gözlerini adam.
Göz göze geldi adam ve kadın, kırık bir piyanonun yanında kırık iki ruh birleşti.
--------------------------------------------------------------------
Tadımlık kısa bir hikayeydi. Başka bölüm olmayacak büyük ihtimalle. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Piyano Tuşları
Short StoryKırık piyano tuşlarında gezdirdi parmaklarını adam. Kadın ise dinlendi kırık kalbine kazınan kırık notaları. Kırık bir piyano Kırık bir kadın Kırık bir adam Ve kırık bir aşk Bu isimle yazılan ilk hikayedir. Umarım tek kalır. Tüm Hakları Saklıdır.