Birbirlerini tanıyan ama birbirlerinden bir o kadar da nefret eden, hayatı söz konusu olsa bile onu sevmeyeceğine dair yemin eden Arya. Onu sevmeyeceğini bile bile ondan vazgeçmeyen Pamir. Kavuşacakları bile söz konusu olmazken birden alevlenen aşk.
Kapının zili yine durmaksızın çalıyordu, delikten baktığımda Çisil gelmişti allahım bir günde bu kız gelmesin. Her geldiğinde ya alışverişe gidiyorduk yada dışarı çıkyorduk. Kapıyı açtım Çisil direkt dolabıma daldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Arya çabuk hazırlan dışarı çıkıyoruz." Daha ne olduğunu anlayamamışken elime birkaç kıyafet tutuşturdu. "Kızım gecenin 1'inde nereye gidiyoruz.Şaçmalama." Elimde ki kıyafetlere baktığımda kısa gögüs dekoltesi olan siyah parlak bir elbiseydi. Elbiseye bakılacak olursa yine bara gidiyoruz. Hazırlanıp aşağıya indiğimde Çisil'in arabasını ararken gözüme karşıda beni izleyen çocuğa daldı. Çisil'in sesiyle kendime gelip arabaya bindim. Çisil gaza birden basdığında camdan çıkacakmış gibi oldum. Arabayı durdurduğunda barın önündeydik. İçeri girdiğimizde hemen yanımıza birkaç çocuk geldi Çisil'in yüzüne baktığımda birşeyler kurduğunu anladım hemen Çisili yanıma çekip "Bu çocuklarla senin bir alakan yok dimi?" diye sordum Çisil'in o piç gülümsemesiyle herşeyi daha iyi anladım her seferinde aynı şeyi yapıyordu ben birini hayatıma sokmak istemedikçe birileriyle karşıma geliyordu. Yine tamam diyip susmak zorunda ve ortama ayak uydurma zorunda kaldım. "Yanıma gelen çocuk konuşmaya başlıyınca ona döndüm. " Hadi kızlar nerede kaldınız."
"Geliyoruz şimdi Cenk"
Çisil'in geliyoruz demesiyle masaya gittik. Masada içkiler,kokteyller derken saat de baya ilerlemişti. Cenk iyice bana yaklaştığında.
"Naber güzelim çok keyifsiz duruyorsun istersen keyfini yerine getirebilirim?"
"Sağol Cenk kalsın." sorusuna karşılık verdiğim cevabım hoşuna gitmemiş olucakki Cenk iyice üzerime üzerime gelmeye başladı. Bende bunu anlayınca çantamdan çıkardığım uyuşturucu hapını Cenk'in içkisine attım. Cenk içkisinin hepsini birden içince kafayı iyice bulmuştu.Cenk bütün gece o kadar saçmalamıştı ki bütün bara alay konusu olmuştu. Çisil ise yenilerde takıldığı çocukla iyice sarmaş dolaş olmuşlardı. Çisil arabanın anahtarını bana attığı gibi bardan dışarı çıkmışlardı. Zaten Cenk de bir köşeye sızmış kalmıştı bende bardan çıkıp evin yolunu tuttum. Evin önünde durdum ve arabadan indim. Sağıma soluma bakarken yine beni izleyen çocuğa gözüm takıldı. Pek aldırış etmeden eve girdim. Annemle babam yine evde yoktular bende hemen duşa girip kendimi yatağa atmamla uyuyakaldım. Sabah telefonuma gelen mesajla uyandım. Mesaj Çisil den gelmişti.
"Kızım kalk bu ne uykusu okulların açılmasına 2 gün kaldı biraz alışveriş yapalım" diye yazmıştı.
Kalkıp üstümü falan düzelttikten sonra kahvaltı yapmaya geçtim. O kadar beceriksiz olmama rağmen kendime birkaç şey hazırlayabiliyorum. Kahvaltımı yaparken Çisil'e mesaj attım.
"Saat kaçta alışveriş merkezine gidiyoruz." yazdım. Zeytin'i ağzıma atarken gelen mesaj sesiyle telefona baktım.
" 1 saat sonra hazır ol aşağıda" yazmıştı Çisil.
Saçımı falan düzleştirirken rahat 1 saat geçmişti. Makyajımı yapmış, üstüme beyaz kısa t-shırt giymiş altıma siyah pantolon giyip, beyaz ayakkabılarımı geçirmiştim. Aşağıya indiğimde Çisil daha gelmemişti etrafımda bakınırken yine bana bakan çocuğu farketmiştim...
