Bölüm 3

35 5 0
                                    

Pamir'den
Arya bana seslenince ona doğru döndüm zaten dipdibe yürüyorduk sanırım beni tanıyamamıştı oysaki o her baktığında ne kadarda heycanlanırdım ona doğru dönüp evlerinin tam karşısındaki evi gösterdim "Burada oturuyorum" dedim şaşırmış gibi bir yüz ifadesi vardı.

Arya'dan
Bizim evin karşısında oturduğunu öğrenince şok oldum resmen okulda gördüğüm yetmiyecekmiş gibi birde evimin karşısında mı oturuyordu? Ahh herşey kabus olmalı Pamir'e birşey demeden eve doğru yürüdüm evin kapısını açıp içeriye girdim tabiiki yine annemler evde yoktu ne zaman eve gelsem zaten yoklardı pek aldırış etmeden odama çıktım üzerimi değiştirip yatağa attım kendimi..

Uyandığımda baş ucumda duran saate baktım saat 10.30'du yatakta öylece dönüp duruyordum aşırı canım sıkılmıştı biraz dısarıya çıkıp sahilde yürümek iyi gelebilirdi sanırım hemen kalkıp hazırlanmaya başladım dışarıda sonbahar hafif hafif kendini belli ediyordu üzerime uygun kıyafetler giyip dışarı çıktım sahile doğru yürüyüp bir banka oturdum öylece denizi izlemeye başladım yanımda bir karartı hissettiğimde yanıma döndüm ahh..hayır bu çocuk nerden çıkmıştı yine en son onu 11 ay önce görmüştüm beni aldattığından sonra hala hangi yüzle yanıma gelebiliyordu anlamış değilim onun beni aldattığından sonra hayata dair pekte inancım kalmamıştı ondan sonra aşka olan kapılarımı sonuna kadar kapatmıştım..

Şimdi hatırlıyorumda ilk zamanlarda ne kadarda acı çekmiştim ee tabiki insan sevgilisini en yakın arkadaşıyla yakalarsa toparlayamazdı. Ben onun yüzünden hayatıma son vermeyi bile düşünmüştüm oysa gelip bir özrü dahi çok görmüştü bana intihara tam 2 kez kalkışmıştım ikisindede Çisil kurtarmıştı beni o zamanlar hep o yanımdaydı zaten. Eylül'e hiç güvenmezdi Çisil, ben herzamanki gibi gözü kapalı güvenmiştim vee acı son işte..
Ona dönüp "Hangi yüzle karşımda durabiliyorsun?" Diye sordum öylece beni izledi gözlerinde anlam veremediğim bir duygu vardı.
"Özür dilerim" dedi birden öylece yüzüne bakakaldım şaka yapıyor olmalıydı onca zamandan sonra aklı yenimi başına gelmişti hemen çantamı sırtıma takıp ayaklandım tam adım atacaktımki kolumdan sertçe tutup durdurdu beni "Özür diliyorum duymuyormusun?" Dedi salakmıydı bu çocuk özür dileyince geçeceğini falanmı zannediyordu "Bırak kolumu birdahada sakın karşıma çıkma" dedim kendimden emin bir sesle tekrar gitmeye kalkıştım fakat yine buna engel oldu "Onlarca ay hep seni izledim adım adım hergün yanına gelmek istedim fakat hep kapıdan geri döndüm bir anlık olan birşeyin cezasını en büyük şekilde seni kaybederek yaşadım ben," Inanmıyordum ve aslada onu affetmeyecektim bir kez hata yapan insan tekrar yapardı heleki ihanet asla affedilmezdi. Tekrar konuşmaya başladı "İlk aylar hiç evden çıkmadın sonra baktımki.. Beni unutmuşsun" Evet ilk aylar hiç evden çıkmadım intihar ettiğimde bile Çisil beni arka kapıdan çıkarmıştı annemlerin haberi olmasın diye hem olsa nolabilirdi ki annem ve babam beni pek sevmezdi zaten eve hiç uğramadıklarındanda bu anlaşılabiliyordu "Ben senin için ne kadar çok acı çektim intihara bile kalkıştım ama Çisil kurtardı beni onlarca şey yaşadım senin yüzünden şimdi bir özür ile seni affedeceğimimi sanıyorsun.. Sana birşey söyliyimmi içimde sana karşı nefret dahi yok. Nefrette bir duygudur sonuçta." Kolumu çekip yürümeye başladım bu ona ağır gelir diye düşünmüştüm fakat yanılmışım hızlıca yanıma gelip kolumu tuttu "Seni defalarca kaybettim her gece başka birileriyle gördüm birşey yapamadım ama artık bırakmam. Asla. Anlıyomusun beni?" Kolumu öyle bir sıkıyorduki kıpkırmızı olmuştu "Kolumu bırak canım yanıyor." Diğer kolumdan biri tutup beni arkasına çekti ve Emir'e dönüp "Hayırdır bilader" dedi bu ses bir yerden tanıdık geliyordu yüzüne doğru eğildigimde Pamir'in olduğunu anladım içim biraz olsun rahatlamıştı Emir aynı soruyu Pamir'e yönlendirince "Sevgilim" dedim Emir'in gözleri resmen ateş püskürtüyordu hiçbirşey diyemeden Pamir "Hadi sevgilim gidelim" diyerek elimi tuttu sahil boyunca el ele yürüdük düşüncelere o kadar dalmıştım ki Pamir'in elini sımsıkı tuttuğumu elim kasılmaya başlayınca farkettim Pamir'in elini bıraktığımda elinin kanadığını gördüm ahh tabii ya çocuğun elini sımsıkı tutup kanatan bendim aklıma gelen en saçma soruyu sordum "Acıyor mu?" Kesin bir salaklık vardı bende eli kanayan birine acıyor mu denirmiydi.. Bence denirdi hem niye salaklık bende olsunki eli kanadığı halde elimi tutan oydu "Hayır sorun yok Acımıyor" dedi ama yinede kendimi sorumlu hissettiğim için elini saracaktım "Elini saralım mikrop kapmasın" eve dogru yürümeye başladık bizim evin önüne geldiğimde Pamir'in geride olduğunu gördüm "Gel elini saralım" dedim Pamir "Gerek yok ben halledebilirim" dedi kendimi suçlu hissettiğim için "İtiraz istemiyorum elini sarınca gidersin" dedim eve girip onunda girmesini bekledim oda eve girince "Sen salona geç geliyorum" dedim hemen banyoya gidip ilk yardım çantasını aldım Pamir'in yanına gidip oturdum elini elime alıp, elini temizledim sonra sargı bezini alıp elini sardım Pamir'in yüzü biraz buruşmuştu sanırım canı acıyordu "Herşey için Teşekkür ederim ..Ve elin içinde Özür dilerim" dedim "Teşekkür etmeye gerek yok" dedi yüzü yüzüme çok yakındı birden anlayamadığım bir şekilde ona doğru ilerledim...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NE YAKIN NE UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin