Bu bölümü arkadaşım Roz' a ithaf ediyorum. Multimedia da Pelin var ve bu bölüm Pelin tarafınfan. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. :)
Kahretsin! Nasıl oldu da benim başıma geldi ki? Aslında şaşırmamak lazım, hep beni bulur bu tür şeyler zaten. Gecenin bir yarısında o gerizekalının tişörtüyle ondan kaçarken,gecenin soğuk esintisi vücuduma çarparak tüylerimi diken diken ediyordu. Sanırım izimi kaybettirmiştim. Lanet girsin, Calvin Klein'dan yeni aldığım elbise de orda kalmıştı. Pislik!
Bulabildiğim en yakın yere gitmeye çalışırken erkekler beni yiyecekmiş gibi bakıyordu. Ne yani! Hayatınızda hiç mi bol bir tişört giyen bir kız görmediniz. Tabi altımda iç çamaşırı dışında bir şey yoktu. Ama tişörtüm uzun olduğu için üstümde elbise gibi duruyordu.
İçeri girdiğimde gene garip bakışlara maruz kalmıştım. Keşke yanımda biber gazı olsaydı. Hemen kasiyerin yanına gidip, tüm şirinliğimle
'' Telefonunuzu kullanabilir miyim?'' , dedim.
Sanırım böyle bir şey beklemiyordu çünkü kekeleyerek ,
'' Ta- tabi, kullanabilirsiniz.'', dedi.
Hemen Burak'ı aradım.
'' Alo?'' , dedim.
''Alo, siz kimsiniz?''
''Burak, benim Pelin.''
'' Pelin! Neredesin? Çabuk söyle, hemen geliyorum.''
Burak' ın sesinden beni çok merak ettiğini anlamıştım. Yanımda ki kasiyere buranın neresi olduğunu sordum.
" Tamam, buranın adı ' Margarita Pizza' ymış. Nerede olduğunu bilmiyorum.'' dedim.
" Tamam, ben bulurum.", dedi ve kapattı.
İnsanların bana tip tip bakmasına sinir olmuştum. Pizzaların o müthiş kokusu burnuma geldikçe acıktığımı anladım. Ama yanımda para yoktu ki. Zaten formumu da korumam lazım. Allah'ım inanamıyorum. Bu durumdayken bile formumu düşünüyordum.
Bu garip gözlere daha fazla dayanamadığım için dışarı çıktım. Belki temiz hava iyi gelirdi. Dışarı çıktım. Hava soğuktu fakat kendimi iyi hissetiriyordu. Dışarı bir çocuk, sigara içiyordu. Yaklaşık 25-28 yaşlarındaydı. Yanıma yaklaşıp nefesini verdi, leş gibi alkol kokuyordu. Ellerini saçlarımın arasında gezirdirdi.
"Garip bir kıyafet ama beğendim." , dedi.
Bana iyice yaklaşmasını bekledim ve o an kasıklarına bir tekme attım. Kasığını tutarak kısık sesle,
"Hımm, hem seksi, hem vahşi." demesiyle kasığına bir tane daha tekme indirdim.
Bu sefer cidden canını yakmış olmalıyım ki dengesini kaybedip yere düştü. Şimdi ne yapacağımı bilmiyordum. Bir kere daha kasıklarına tekme atma ihtiyacı hissettim çünkü gerçekten çok sinirlenmiştim.
Ardından siyah bir araba gördüm. Koşarak arabaya yaklaştım. Tanrı'ya şükür Burak'tı. Hemen arabaya bindim. Çocuğa baktığımda yerde kıvranıyordu. Burak bana ceketini verip,
"O çocuğu sen mi bu hale getirdin?" diye sordu.
"Evet , ama haketmişti. Hadi hemen gidelim buradan." dedim.
"Bana ne oldu anlat."
" Mert sana bir kısmını anlatmıştır zaten, devam ediyorum. O pislik beni arabaya atıp, arabayı kilitledikten sonra tüm hızla sürmeye başladı. Müstakil bir eve geldik. Kilidi açtığında kaçmaya çalıştım ama başaramadım. Kolumdan tuttuğu gibi eve sürükledi. Kapıyı kilitledi ve sonra ..."
O anı düşündükçe ağlayasım geliyordu. Tekrar düşünmek bana ağır gelmişti. Dalıp gitmiş olmalıyım ki Burak,
"Pelin! Ne oldu anlatsana. O pislik sana bir şey mi yaptı?" dedi.
Sesi çok kızgın çıkmıştı ve bu beni dalgınlığımdan ayırmıştı. Derin bir nefes aldım ve devam ettim.
"Beni üst kata çıkardı. Bir odaya soktu, sanırım kendi odasıydı. Sonra beni kucağına alıp yatağa yatırdı. Çok çırpındım ama başarılı olamadım. Yatağa yatırdığında beni altına aldı ve kollarımı sıkıca tuttu. Ağlamaya başlamıştım. Sonra o konuşmaya başladı.
' Ağlama, canım sevgilim. Sana ölsem de zarer vermem, veremem. Seni çok seviyorum bu yüzden sadece benim olacaksın. Ne Burak'ın ne Mert'in ne de başka birinin. Sadece benim.'
Sonra dudaklarını boynuma götürdü, derin bir nefes aldı ve,
' Çok güzel kokuyorsun , seni çok özlemişim.' dedi.''
O an aklıma gelince gözlerim dolmuştu ve yine ağlamaya başladım. Burak arabayı kenara çekip, durdurdu. Ellerimi ellerinin arasına aldı ve gözlerimin içine bakarak,
" Sakin ol, her şey geçti. Şu an benim yanımdasın ve kimsenin seni almasına izin vermem. Sadece bir sorunun cevabını istiyorum ; sana dokundu mu ya da zarar verdi mi?"
Başımı hayır dercesine salladım. Burak tuttuğu nefesi sesli bir şekilde geri verdi.
"Anlatmaya devam edebilcek misin? Zorlama istersen?" dedi.
Temiz havaya ihtiyacım vardı bu yüzden dışarı çıktım. Burak' da benimle birlikte dışarı çıktı, yanıma geldi ve sarıldı. Burak'ın sarılması bana güven veriyordu. Sanki hiç bırakmayacakmış gibi tutuyordu.
" Ne yapmak istiyorsun?" dedi, sakin bir şekilde.
Gözlerimi kapadım. Derin bir nefes aldım.
"Beni sımsıkı tutmanı ve hiç bir zaman bırakmamanı istiyorum.", dedim.
Hala nefes almakta güçlük yaşıyordum.
" Seni hiç bir zaman bırakmayacağım....''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Bana Yapılır Mı?
RomanceHayatımda her şey çok güzeldi. Sevgilim ve en yakın arkadaşımla aynı üniversitedeydim. Yaşamımdaki her şey güllük gülistanlıktı. Ta ki en "yakın" arkadaşım Pelin'in doğum gününe kadar... 6 senelik arkadaşımdan böyle bir ihanet yiyeceğim aklımın ucun...