Mesafeler Olmasa

-1-

Yaşadığım bir çok olay ardından bütün sosyal medya hesaplarımı kapatmak zorunda kalmıştım. Yaklaşık 2 3 sene hiçbir şeyim olmadan zaman geçirdim. Telefonum dahi yoktu. Lise 1'de bile hiçbir hesabım olmadan vakit geçirdim. Alışmıştım bu hayata da. Daha sonrasında 9. sınıf bittikten sonra telefon almaya karar verdim. Aldım da.. Eylül ayında. 10. sınıfa başlarken. Uzun zaman mağaradaymış gibi yaşama sebebimi anlatmak için yazmıyorum bunları tabiki ama bir şeye başlanıyorsa en baştan başlanılmalı bence. Kısa bir özet geçmek en mantıklısı. Buraya kendimle konuşuyormuş gibi anlatıyorum olan biteni. Bunun elbette ki bir sebebi var. Sizin için geçerli olur mu bilmem ama?

Derdimi çok iyi biliyorum da, hiç iyi anlatamıyorum. Kendi kendime çok güzel anlatıyorum da. Oturup biriyle konuşayım diyorum olmuyor. Aklımdakinin onda biri, içimdekinin yüzde biri anca dile geliyor. Gerisi içimde kalıyor. Kendinden de sıkılıyor insan bir süre sonra. Çünkü derdine bir çare bulamadığı kanısına varıyor.

Hayatım dertlerden ibaret. Gerek ailemle ilgili olsun gerekse burada asıl anlatmak istediğim şeylerle ilgili olsun.

Ben yavaşça asıl anlatacağım konuya adım atayım.

İlk paragrafta da bahsettiğim üzere sosyal medya hesaplarım yoktu, bu 30 kasım 2014 de sona erdi. Neden o tarih?

30 kasım benim doğum günüm. Nedenini ben de bilmiyorum fakat doğum günümde facebook acmak istedim ve açtım da. Yabancı dizilere hasta olduğum için facebook hesabını açtığım gibi dizi gruplarına istek gönderdim. 

Supernatural, the walking dead ve daha bir çok..

Gruplara kabul edildim. Paylaşımlarda çok aktiftim ilk başlarda. Bu şekilde aylar geçti. 

Olay başlıyor hazır mısınız??

Şubat ayı..

07022015...

Her zamanki gibi gece uyumayarak internette boş boş geziniyordum. Dizi gruplarına bakıyor, durumların altına yorum yapıyor, etrafla kaynaşmaya çalışıyordum. The walking dead grubunda paylaşılan bir gönderiye rastladım. 5 kişi o paylaşım altında konuşuyor. Konuşmalarına karıştım. Benimle beraber 3 kız, 3 erkek olduk. 6 kişiydik. Birisi grubun kurucusuymuş hatta. Sabaha kadar konuştuk. 07.30 da yattığımdan eminim. Hatta o gün dershaneye gidecektim. Dersanemde ilk günümdü ve sırf onlarla konuştuğum için dershanede uyumuştum. Bendeki de akıl ya hani. Bir daha nerede görecektim onları ne diye uyuyup uykumu almam gerekirken tanımadığım o 5 kişiyle hiç bir ortak alanımız yokken saatlerce sabaha kadar konuşmuştum ki? 

Bu şekilde düşünürken saate bakmak için telefonumu elime aldığımda Messenger'dan bildirim gelmiş olduğunu gördüm. Bana çok fazla mesaj gelmezdi facebook üzerinden şaşırmıştım. Telefonumun ekran kilidini açtım ve gelen bildirime baktım dün gece bütün zamanımı boşa harcadığımı düşündüğüm o konuştuğum kişiler Messenger'dan grup kurmuşlardı. Başladık konuşmaya tekrar, yeniden. 

O kadar iyilerdi ki. 6 kişiden 5'i İstanbul'da oturuyordu ben de dahil. Diğeri ise bizden epey uzakta oturuyordu.    Giresun...

Hani gruplarda herkeste farklı bir şey olsa da esprisine konuşmalar geçer ya hani. Bizde de öyle bir muhabbet geçti. Şu şekilde anlatayım bunu. Herkes bir eş bulacaktı grupta, fazla aşırıya kaçmamak şartıyla tabi. Sadece grupta espri üzerinde eğlenmek amaçlı olan bir şey olacaktı oldu da. Herkes eşleşti. Eşleşmeyen ben ve Giresun'da oturan o çocuk kalmıştı. O dedi ki ben Yağmur'u seçiyorum. Bende pekala demiştim ve tabiri caizse biz bu oyunu oynamaya başladık. 

Giresun'lu çocukla biz özelden konuşuyorduk sürekli ama o bana sevdiği kızı anlatıyordu. Bende ona bir şeyler anlatıyordum. Ona her seferinde diyordum ki senin gibi seven biri olamaz herhalde. Bunu söylememin sebebi. Kız bunu sevmediği halde sevmeye devam ederek içine atmış. İçini bana  dökmüştü. 

Daha sonra herkes gibi yavaş yavaş o kızı unutmaya başlamıştı. O kızdan vazgeçtiği süre içerisinde ben biriyle tanışmıştım. Tanıştığım kişi bir süre sonra benden hoşlandığını söyledi. Ben de bir şey hissettiğimi fark ettim ve teklifini kabul ettim. Bunu Giresun'lu çocuğa söylemedim ama benle konuşmayı kesmesinden korktum nedense. 

Bir süre sonra öğrendi ve bana kendisinden sakladığım için kızdı, sevgilisi olan biriyle konuşmak istemediğini söyledi. Tanışalı 3 ay olmuştu. Onu kaybetmek istemedim. Ona uzun uzun mesajlar yazdığımı söylemek isterim. Kaybetmek istemediğimi açık açık söyledim. Uzun uğraşlar sonucu benimle tekrar konuşmasını sağladım. Sevgilim benden ayrılmak istediğini söyledi. Sebebi kesinlikle bu çocuk yüzünden değildi, sadece boş sebepler yüzünden fazla kavga ettik epey. Sıkıldı, sıkıldım. Bitti. Sadece 1 ay sürmüştü zaten.

Haziranın başında ayrılmıştık yani. Giresun'lu çocuk yanımda olmuştu. Yine uzun bir süre böyle devam ettik. Bir keresinde bana 'biz gerçekten sevgili olsak ya' diye sormuştu. Saçmalama ya gibisinden bir şey söyleyip şakaya vurmuştum. 

Sevgili? Bambaşka şehir? İmkansız değil mi? Bence çok saçma..

Çok büyük bir darbe yedim haziran ayının sonunda. bu çocuğun hal ve hareketleri bana artık cok fazla kendini beğenmişçe gelmeye başladı. Ona egoist gibi davranmayı kesmesini söyledim. küçük çaplı gibi gözüken aslında çok büyük bir kavga ettik. Gruptan ayrıldı. Günlerce gelmedi. Her şey tıkırında gidiyordu. gruptaki diger cocuk bunu almak istediğini söyledi bende sen bilirsin benim için sorun yok dedim. tam o sırada bir mesaj geldi. uzun bir paragraf.

''Yağmur gruba geri gelmemi istiyorlar. grupta sen benim yazdıklarımı görme ben de seninkileri görmeyeceğim. muhatap olmayalım birbirimizle....'' tarzında uzun bir yazı vardı. 

ben bu yazıyı okuduğumda çok kötü oldum. neden bilmiyorum. moralim bozuldu ne yapacağımı dahi şaşırdım. kimseye bir şey söylemedim ama. söylesem çok saçma olacaktı çünkü. cevap da yazmadım. gruba eklendi. sürekli mesajlaştı gruptakilerle. konuşmamam için sürekli başka bir konuşma açtı flan. en son hastaneye gideceğini yazdı. merak ettim. gruptaki bir kıza sordum. n'oldu hasta işi diye.  kız gidip çocuğa git yaz şuna seni merak ediyor tarzında bir sürü şey söylemiş.

Bana mesaj attı. Özür dilerim yaptıklarım için dedi. Ben de özür diledim dediklerim, söylediklerim için. Barıştık. Tabi bunlar Haziran ayının sonlarında gerçekleşti.

Her gün gece gündüz sürekli konuştuk. Durmadan her konu hakkında. O sevdiği kızdan vazgeçtiğini anlattı. Derken bana ondan bir mesaj geldi...