💜Bölüm-5💜

3.1K 344 39
                                    

Selamun aleyküm. En gecikmelisinden bir bölüm getirdim sizlere. Umarım beğenerek okursunuz..

Vote ve yorumları unutmuyoruz...

E o zaman ben kaçar :)

  *******

Sabır başlı başlına dayanılmazken,
Gönül işinde daha bir zorlaşır...

  *******

Düğün biteli üç saati geçmişti. Evlerine gelen gelin ve damat ayrı odalarda zaman öldürüyordu.

Büşra az önce gelinliğini çıkararak geceliğini giymişti. Emir'in gelmesini bekliyordu.

Emir ise yan odada Büşra'nın uyumasını bekliyordu.

Seven adamın asıl bu saatten sonra işi bir hayli zordu... Kendisini sevmeyen bir nişanlısı değil de karısı vardı.

Sevmek güzeldi de, sevilmemek çok acıydı be! Bir yerden sonra fazlasıyla acı veriyordu, karşılıksız olanı..

Genç adam kendi efkarında boğulurken tekrar saatine baktı. Eşofmanlarını almak için odaya girmeliydi. Sabaha kadar üzerinde ki damatlıkla kalamazdı. Oturduğu yerden kalkarken odaya doğru yol aldı. Büşra şuan odadaydı. Kalbi odaya doğru koşuyor, ayakları ise zorla adım atıyordu.

Sevdiği kadın kalbine nasıl girdiyse, şimdi evine de girmişti. Gerçi gönül evinden vurmuştu Büşra onu. Evine girmiş çok mu?

Kapıyı sessizce açarken Büşra'nın uyumuş olmasını diledi.
Gözlerini yavaşca odada gezdirerek yatağa taraf baktı son olarak. Toy delikanlılar gibi heyecan basmıştı.

Sahi aşkın yaşı yoktu değil mi? Toylukta ayrı bir mutluluğu, sonrasında ayrı bir heyecanı oluyordu.

Yatağın kenarında ellerini önünde birleştirmiş, uzun bir gecelik giymiş Büşra'ya baktı. Ellerini önünde kenetlemiş, başını önüne eğmişti.

Kalbi zaten hızlanmıştı genç adamın. Ama bu görüntü daha da hızlandırmıştı.

Büşra ona kendini mi sunuyordu?

Saniye dahi sürmeyen bakışlarını yan tarafa çevirerek sandalyenin üzerinde gördüğü şalı eline aldı.
Karısına doğru ilerlemeye başladı. Kafası ise yana dönüktü.

Büşra da ise heyecan ve korku hat safhadaydı. Korku ki iyice esir almıştı.

Ama anlayamadığı, Emir neden bakmıyordu? Hazırlamıştı işte kendini. Karısı olacaktı.

Karısına doğru eğilerek, "Sana dokunamam." dedi. "Sen beni sevmiyorken, dokunamam."

Elinde ki şalı karısının başından aşağı örterken yine bakmadı.

Büşra kendisini sevmediği sürece dokunamazdı. Dokunmamalıydı. Yanlıştı. Aşık adama şu ana kadar yaptıkları doğru gelmişti fakat bu başkaydı.

Büşra ise ne olduğunu anlayamıyordu. Hoşlanmaya başlamıştı ki kocasından. Ne demekti 'sevmeden dokunamam.' Evlenmişlerdi işte.

Utanıyordu zaten fazlasıyla...

Gözlerini kapayan adam mührünü koymak için hazırlandı. Karısının alnından öpecekti.

Saniyeler içerisinde de karısının kokusunu içine çekerek aldı öpücüğünü.

Bir kez daha anlıyordu ki şu ana kadar elini dahi tutmadığı bu kadını fazlasıyla seviyordu. Sevmek demek illa temas demek değildi ki. Gönlünü sevmişti en önce Büşra'nın. Az takip etmemişti karısını. Az taktir etmemişti muhtaçlara yardım edişini.
Az sevmemişti pamuk gibi kalbini. Onun sayesinde bir iki kere camiye bile gitmiş, hoca ile sohbet etme fırsatı bulmuştu. Şimdiye kadar kafasına yatmayan sorularını sorarak cevaplarını almıştı. İnançsız biri değildi. İnancı vardı lakin bu konuda aileden yana herhangi bir eğitim almamış, kimseden öğrenme fırsatı bulamamıştı. Kendini bildiğinden beri babası onu iş için eğitmişti. Annesi ortaokul bitmeden kansere yakalanmış, lisedeyken de vefat etmişti. Babası birkaç yıl annesinin yasını tutsa da Emir üniversiteye başlayınca biriyle evlenmişti.

AŞK KALBE DÜŞÜNCE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin