Hasret dolu mısralarım
Geçmişimle yüz yüze
Yılların alıpta götüremediği
Bir aşk var içimdeSonsuzluğa götürür beni
Kalbimi kör eden
Dilimde lal cümlelerim
Firari uykularımGeceler dost akan gözyaşlarıma
Hayalin avutur beni
Yastığımda hala sen
Gülümsetir hasretin acısıHani alırdın ya koynuna beni
Yıldızların kıskandığı
Gecenin en vazgeçilmez anlarında
Kahkahalarım gökyüzünü aydınlatırdıŞimdi ise sevinçlerim bir kazaya
kurban
En ağır biçimde yaralı
Kaderin yazmaya cesaret edemediği sen
Şimdi çok uzaklardasınÜrperiyorum düşüncelerim firari
Yok oluyorum yavaş yavaş
Kendi benliğimi öldürcesine
Bir çift göz ağlıyorNedeni belli belirsiz huysuz
Kör kütük hasret ayıklıyorum
Sevdası derin yamaçlarda
Ellerim üşüyor sıcaklığınaSevdamı arar oldum istasyonu puslu
tren garında
Hadi gel de bul beni
Aşkının darmadağın ettiği enkazı
Yoksul yüreğimin kapanmayan yarasıDuy sesimi burası ölüm pençesi
Cehennemin yangın sahası
Kavruluyor yüreğim
Dayanacak gibi durmuyor
Bu canın kalp parçasıEsma Doğan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vakt-i Şiir
PoesíaYol alırken yanına alacağın şiirler dolusu bir yüreğin olsun gerisi boş.. Tozlu sayfalar üzerine yazılan Gözyaşı damlalarının nemi ile harmanlanmış Aşk, sevgi kırıntıları...