My First Travel With Him (Onun)la İlk Yolculuğum

Ama bu imkânsız! Nasıl uzayda oluyordum? Birkaç dakika önce tanıştığım bu adam da kim?

--Birkaç dakika önce---

-merhaba  ben Doctor. Sen kimsin?dedi. Otobüsten eve doğru giderken karşılaştığım papyonlu  bu adam kimdi?

-Jane, Jane Smith...

-merhaba Jane. Güzel isim aynı isimden olan 2. arkadaşımsın...

-Arkadaş derken?

-Birazdan beraber uzaya gidiceğiz. Bu da bizi arkadaş yapar.

-Uzaya mı? Ama bu İMKANSIZ!

-Oh anlıyorum, bu senin için ilk dimi?

-Hiç yapmadım. Çünkü yapılmaz.

-Merak etme alışırsın.

-Ah evet belki uzaylılar tarafından öldürülürüz de...

Neydi bu şimdi? Bari otobüste önüme deli çıkmasaydı. Cebindeki telefonu çaldı. Ama cebinden tornavida çıkartarak birkaç ses çıkartıp onu geri koydu.

-Tamam Tardis'i kilitlediğimize göre yolculuğa çıkabiliriz.GERONİMO!!!

Bir anda herşey karardı ve otobüs sallandı. Ondan sonra etraflar baktığımda otobüs ve bulunduğumuz yer haricinde hiç birşey değişmemişti.

-Ama bu imkânsız! Biz....biz UZAYDAYIZ!

-Benim dünyama hoşgeldin Jane!

-Şaka dimi bu?

-Şakaya benzer hali var mı? 

-Peki neredeyiz? 

-Ah, Schumas'deyiz.

-Schu...Ne?

-Schumas. Schumas'a bayılırım. Özellikle de Schuman'lere. Çok tatlı ve cana yakındırlar.

-Bir dakika. Doctor'dı dimi? Peki Doctor Kim?

-Ah en sevdiğim soru bu! Nasıl da özlemişim bu soruyu! Doctor. Sadece Doctor.

-Herneyse bana baştan açıklar mısın?

-Schumas'tayız. Saxataron galaksisindeyiz. Schuman'lerin gezegeni. Evinden uzaktayız. Hem de çok uzakta...

Evden uzak mı? Tamam ben çoğu zaman evden uzaktayım ama şimdi..

Doctor'dan yine tuhaf bir ses çıktı.

-Ah hayır, olmaz. Yine aynısı oldu.

-Ne oldu?

-Zamanımız bitti. Geri dönüceğiz şimdi. Ah bu olaydan nefret ediyorum. Tardis yanımda olsa bu olay olmazdı. Ama yok. Lânet olsun!

Yeniden herşey karardı ve yeniden evdeydim yani Dünya'da... Evimden iki sokak ötedeydim. Doctor yanımda değildi. Ah, yanımda olmasını isterdim.

-Doctor?!

-Efendim? diyerek arkamdaki mavi kulübeden yanıma geldi. Ve sonra da:

-Gitme zamanı... Yeniden...

-Seninle gelicem

-Olmaz tehlikeli.

-O zaman hiç götürmeseydin. Bir daha yapmak istiyorum.

-Görüşmek üzere... diyerek mavi kulübeye girdi. Ben de arkasından bindim. Gözlerime inanamıyorum. Ağzımdan 4 kelime döküldü:

-İçi dışından daha büyük...