Tardisten dışarı çıktım ve gözlerime inanamadım
-Bu...
-İmkansız, ilizyon, şaka?
-MUHTEŞEM!!
-Bak bu da yeni...
-Hangi gündeyiz? dediğim anda dilini dışarı çıkarıp içine havayı çekti.
-Hımm... Biraz fazla metalik, Ferropper'ler yeni icat edilmiş olmalı...Ağır bir hava, biraz korku ve yağmur. Kesin pazartesi günü, dedi. Ben de onun yaptığı dil hareketini yapıp
-Aynısından, dedim. O yürümeye başlayınca ben de arkasından ilerledim...Kocaman kapının önüne geldik. Korumalar tam Doctor'ı durduracak iken Doctor cebindeki cüzdandaki beyaz kağıdı gösterince
-Hoş geldiniz diyerek kapıyı açtı. Ben de Doctor'ın arkasından girecekken korumalar beni durdurdu.
-Doctor... ben seslenince arkasına dönüp:
-O bayan da benimle,dedi Doctor
-Ama Majesteleri...
-Ya bayan da benimle gelir ya da Kraliçe ile görüşürüm. Sonrasında ne olacağını siz bilin, dedi Doctor ciddi bir halde.
-Özür dilerim Majeste... koruma lafını tamamlamadan Doctor elimden tutarak yürümeye başladı. Karnımda bir boşluk olduğunu düşündüm. Fakat daha 2 saat önce yemek yedim. Ve merak ettiğim tek şey vardı
-Doctor, nereye gidiyoruz?
-Şey... Hiç karşılaşmadığın kadar asil bir insanın yanına... Ve galiba o asil benim bayağı uzaktan olan torunum gibi bir şey oluyor...
-Kimmiş o?
-Kraliçe 20. Ellizabeth'in yanına...
-'Torunum'?
-Şeyy... Sana İlk Ellizabeth'i Zygon zannettiğim için evlenme teklifi edip onunla evlenmek zorunda kaldığımı söylemiş miydim? Bu arada sana bir şey söyleyeyim:O gerçek Ellizabeth imiş...
-Ne!
-Uzun hikaye... Sonra anlatırım...Her neyse... Onun bana attığı mesaj için geldik, diyerek bana o cüzdandaki beyaz kağıdı gösterdi. İlk başta bir şey yazmıyordu fakat sonradan yazı yazmaya başladı. Yazıda: ' Çabuk ol yaşlı adam, sana ihtiyacımız var... 147Alfa37/84. XOX' yazıyordu. XOX mi?
-Bu yüzden mi koruma sana izin verdi?
-Ah hayır, psişik kağıdın bir sürü özelliği vardır. Ben ne isterdem o olduğumu gösterebilir,diyerek bana tekrar kağıdı gösterdi. Kağıtta Belçika Prensi Sir Doctor Smith olduğu yazıyordu.
-Bir dakika çok ileri bir tarihteyiz ve hala krallar mı var?
-Ah Jane, yeni bir yoldaşın zorlukları ne kadar çok unutmuşum... Evet duruyor. Çünkü insanların cesaretlenmesi için konuşma yapacak bir asile gerek duyarlar. İnsanlar işte...
-Ah yeter artık ırkımı kötülemekten daha iyi işin yok mu?
-Tabi ki var: Onları kurtarmak...Her neyse çok konuştuk, artık hızlı olma zamanı, diyerek hızlıca yürümeye başladı. Ben de onu takip ettim. Kocaman bir kapıdan geçtiğimizde karşımıza güzeller güzeli bir bayan çıktı.
-Doctor sonunda geldin, diyerek boynuna atladı. Gözü bana çarptığında
-Yoldaşın olduğunu bilmiyordum, dedi.
-Şeyy... Aslında ben de... Daha yeni tanıştık. Ah ne kadar da aptalım.Lizy bu Jane Smith, Jane bu da Elizabeth ama biz ona Lizy deriz. Aslında ona bir ben Lizy diyebiliyorum. Anlarsın ya, deyip elini bıçakmış gibi boynunda gezdirdikten sonra ölü taklidi yaptı. Sonra sözüne devam etti.
- Her neyse, Lizy beni neden çağırdın?
-Ah Doctor seni ben çağırmadım, sondaki XOX kelimesinden anlayacağını düşünmüştü halbuki. Ben ona demiştim Merhaba Tatlım yazalım diye...
-Bir dakika, o burada mı? dedi Doctor.
-Kim burada mı?diye sordum.
-River
-Karın mı?!?!?Ama nasıl? Onun bizim zamanımızda olduğunu söylemiştin.
-Evet, bir yeri atlamışım. Zaman yolculuğu bizim aile işimiz. Neyse Lizy bizi ona götür -hep bunu demek istemişimdir.
Merhaba whovianlar, umarım bunu beğenmişsinizdir. Sizin beğenmeniz herşeyden önemli benim için. Yorumlarınızı ve mesajlarınızı bekliyorum. Have A Fantastic Weekend :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My First Travel With Him (Onun)la İlk Yolculuğum
Hayran KurguBu benim Başakşehir Doğa College Creative Writing Workshop'ta 1.lik aldığım yazım.. Türkçeye çevirip buraya attım. Beğenildiği anda yeni bölüm gelicek. Kitap şu şekil olacak: Jane... Nasıl bilebilirdi ki kendi ırkını yok eden adamdan hoşlanacağını...