Bölüm1 - 3 ADAM

2.5K 66 13
                                    


22 Ekim 2014

Gece Çağlayan

''Tamam anne okuldan sonra pastaneye gelip sana yardım edeceğim,şimdi derse girmem gerekiyor görüşürüz'' dedikten sonra derin bir iç çekip kafamı iki yana salladım. Annemin özel müşterilerinden biri benim frambuazlı cheesecakeden sipariş etmişti ve inatla benden istediğini söylemişti. Okuldan artı kalan zamanlarımda çoğunlukla pastanemizde annem ve babama yardım ediyordum.

''Gece bugün şu verilen projeyi bitirmemiz gerekiyor'' sırama oturur oturmaz Dünya'nın dediği beynime bir şimşek hızıyla düşmüştü. Kahretsin 2 gün sonra bölümüm için en önemli projem teslim edilecekti ve benim elimde hiçbirşey yoktu. ''Ya Dünya ben onu tamamiyle unutmuşum,2 güne nasıl yetiştireceğiz bu projeyi?'' dedim sıkıntıyla iç çekerek. ''Ben projenin taslağını dün çıkardım ve gerekli birkaç şeyi hallettim sana düşen sadece çıktılardaki önemli bölümleri seçip yazmak ve dosyadaki düzeni sağlamak'' dedi elindeki neredeyse kitap kalınlığındaki kağıtları uzatırken ''Yuh Dünya bu kadar sayfayı okuyup, önemli olanların altını çizip, tekrar mı yazacağım, pardon da ben bunları hangi zıkkım günde bitireceğim'' dedim şaşırmış bir şekilde. Dünya verdiğim tepkilere gülerken ben hala elimdeki kağıtlara bakıp kara kara düşünüyordum. ''Tamam tamam bende yardım edeceğim, sen diyince fark ettim cidden çokmuş'' dedi hala gülmeye devam ederken. İçimin rahatlamasıyla yüzümdeki ölü balık ifadesi silinirken aklıma gelen bir diğer şeyi de Dünya'ya söyledim '' O değil de bugün annem sipariş almış ve benim yapmamı istemişler'' dedim Dünya ee bunda ne var gibi bakarken ben cümleme devam ettim '' 50'den fazla istiyorlar Dünya'' dedim. ''NEE, KESİN SIÇTIK GECE'' dedi cırlayarak. Ben onun cırlamasıyla kulaklarımı tıkarken sınıfa hoca girmişti.

Dersten sonra Dünya'yla pastaneye gitmiştik. Yemek ya da pasta yapmada el yatkınlığı olmayan Dünya projenin yetişmeyeceği korkusuyla bana yardım edeceğini söylemişti. Ben bu dediğini sindirmeye çalışırken Dünya ardından ''tabiki manikürlü tırnaklarımı bozmayacağım sadece yanında durup sana destek olacağım'' dedi.

''Hoşgeldiniz güzel kızlarım'' diyen anneme sarılıp yanaklarına küçük öpücükler kondurdum. Annemin zümrüt rengindeki gözlerine her bakmam da hayran kalırdım. İnce ve zarif bir kadındı, bunun yanı sıra da beyaz tenli ve tenine uyumlu saçlara sahipti. Annemin yanı sıra ben daha esmer kalıyordum tek benzerliğimiz göz renklerimizdi.''Anne bir an önce şu cheesecakelere başlamam gerekiyor ardından proje için Dünya'yla eve geçeceğiz'' dedim bir yandan da mutfağa doğru yürüyordum. Mutfak tamamiyle benim zevkime göre yapılmıştı. Siyah ve beyazın hakim olduğu mutfakta belirli bölgelerde de bordo renklerinde dekorasyonlar vardı. Mutfağın ön cephesi orman manzaralıyken arka cephesi küçük dükkanlara bakıyordu. Mutfak tezgahını manzaranın önüne yaptırtmıştım ve manzarayı daha iyi görmek için o bölümü boydan boya camla döşetmiştim.

Annem elinde iki tane mutfak önlüğüyle gelirken ben cheesecake için gerekli malzemeleri çıkarıyordum. Annem içerden bana yardım etmesi için iki pastacıyı daha çağırdığında siparişlerin gerçekten de acil olduğunu anlamıştım. Ben alt tabanını yaparken diğer iki pastacıda sosunu ve kalıplarını hazırlamaya başlamıştı.

Yaklaşık dört saatten sonra istenilen cheesecakeleri el birliğiyle hazırlayıp ertesi güne hazır etmiştik. Allah'tan bugün okulda 2 dersim vardı yoksa ne cheesecake yapacak vaktim olurdu ne de proje. Dünya'yla eve gitmek için arabaya bindiğimizde ne kadar çok yorulduğumu fark ettim. ''Ben bu yorgunlukla nasıl projeye odaklanacağım Dünya ya'' diye söylenmeye başlamıştım. ''Sen cheesecakeleri hazırlarken bende çıktılara biraz göz gezdirdim yarısına gelemesem de birazının önemli bölümlerini çıkardım'' dedi sevecen sesiyle. İçime sular seller serpilirken böyle şahane bir arkadaşı hak edecek ne yaptım diye düşündüm. ''Yine ne kadar şahane bir arkadaş olduğumu düşünüp duruyorsun değil mi'' dedi sanki az önce düşündüklerimi zihnimden okumuşçasına. ''Evet evet Allah'a şükrediyordum böyle şımarık ve kendini bilmiş bir arkadaş verdiği için''dedim onun ses tonunu taklit ederek ''Kalbim tam ortasından kırıldı be somurtkan şirinim'' dedi bir elini kalbine koyup sahte bir üzülme numarası yaparak. Onun bu haline kahkahalarla gülerken eve gelmiştik.

ŞARAP KIRMIZISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin