ŞARAP KIRMIZISI

BÖLÜM 7 -DANS-

''İYİ Kİ DOĞDUN GECE'' diye bağıran tüm tanıdıklarıma bakıyordum.  Okul hayatım boyunca tanıştığım tüm arkadaşlarım buradaydı. Gördüklerime inanamaz bir şekilde olduğum yerde kalmıştım. Eğitim için yurt dışına giden arkadaşlarım bile buradaydı. Bu nasıl mümkün olur? 

''İyi ki doğdun sevgi yumağım'' diye sarılan Göktuğ'a sımsıkı sarıldım. ''Kim yaptı bunu Göktuğ'' diye sordum. Ya Mavi'ydi ya da Dünya. ''Bende bilmiyorum güzelim sadece gün boyu senin yanında olmakla görevlendirildim'' dedi yanaklarımı sıkarken. Gözlerim yaşlı bir şekilde tekrar sarıldım Göktuğ'a. ''Bizim mermer prenses iyice sulu göz oldu çıktı'' dedi Dünya kendine çekip sarılırken. ''Hepsi senin başının altından çıktı değil mi'' dedim Dünya hayır anlamında kafasını salladı. ''Bu kadar şeyi organize edemem ben, sadece okul hayatın boyunca sevdiğin insanların listesini çıkardım '' dedi gözümdeki yaşları silerken '' O zaman Mavi'nin işi bunlar'' dedim tebessüm ederek. ''Biri adımı söyledi'' dedi Mavi gülerek. ''Sen çok fenasın Mavi ya, bu kadar şeye ne gerek vardı. Biliyorsun hoşlanmıyorum böyle şeylerden neden zahmete girdin'' dedim ''Aslında bende pek bir şey yapmadım. Sadece ortaklık ettim o kadar'' dedi. Dünya ve Mavi değilse bana kim bu sürprizi hazırlar ki? ''Siz de değilseniz kim yaptı bunca şeyi'' dedim. Mavi elimden tutup beni arkadaşlarımın yanına götürdü. İşte en sevmediğim an, bir salon dolusu insanla öpüşüp sarılmak. 

Artık sevgi patlamasından kusacak duruma geldiğim anda belime dolanan kolla irkildim. Rüzgar'ı görünce ayrı bir irkilmiştim. Suratına tip tip bakarken Rüzgar gülümsüyordu. ''Tanıştırmayacak mısın bizi Gece'' diye soran Aleyna'ya baktım. Ben bu sıfatsızı ne diye tanıştıracaktım. Rüzgar elini uzatıp ''Rüzgar ben, Gece'nin eşiyim'' demesiyle dönüp Rüzgar'a baktım. Ne diyor bu? ''Memnun oldum ben de Aleyna. Kızım evleniyorsun da neden beni çağırmıyorsun çok kırıldım cidden'' dedi Aleyna. Sor bakalım ben o düğüne davetli miydim? ''Şimdilik nikah kıyıldı, düğün daha yapılmadı. Çağıracağımızdan emin olabilirsiniz'' dedi Rüzgar gülümseyerek. Arkadaşlarıma tekrar selam verip Rüzgar'ı çekiştirmeye başladım. Cafenin mutfağına girdiğimizde koluna çimdik attım. ''Ah napıyorsun hırçın, bak tahrik oluyorum yapma'' dedi çimdik attığım kolunu ovalarken. ''Bu şaka çok uzadı, arkadaşlarıma kendini eşim diye tanıtmak da nedir Rüzgar valla kırarım o ağzını'' deyip diğer koluna da çimdik attım. ''Kızım derimi yüzdün yeter. Öyle bilmeleri gerekiyor ki öyle söyledim'' dedi iyice sinir olmuş bir şekilde çimdik atmaya hazırlanırken Rüzgar elimi tuttu ve kendine çekti. ''Bir daha çimdik atarsan içeri geçer hamile olduğunu söylerim'' dedi '' O kadar da uzun boylu değil. Kendine gel Rüzgar Saraç'' dedim ve elimi çekmeye çalıştım. ''Kim bilir belki bir gün çocuğumu taşırsın'' dedi pis pis sırıtırken. ''İğreniyorum ya senden ne kadar pervasız birisin sen, çek şu elini yoksa malum yerine tekme atarım'' dedim. Rüzgar hala gülüyordu. Allah'ım bu nasıl bir şuursuzluktur ya. 

Tekrar partinin olduğu alana geçtiğimizde Mavi sahneye çıkmış gelen herkese teşekkür ediyordu. ''Evet şimdi biraz modlarımızı düşürelim'' diye anons yaptı ardından da dans müziği çaldı. Ben kendime oturacak bir alan ararken Rüzgar elimden tutup beni dansa kaldırdı. ''Napıyorsun Rüzgar'' dedim ''Eşimle dans ediyorum ne var bunda'' dedi gözlerimin içine bakarken. ''Bana şöyle hitap etmeyi kes, seninle dans etmek istemiyorum'' dedim. ''Sus Gece, sadece dans ediyoruz bir kere de nazlanma'' dedi iyice beni kendine çekerken. Bulunduğumuz durum beni gererken Rüzgar kulağıma doğru eğildi ve sıcak nefesini kulağıma verdi. ''Güzel görünüyorsun'' dedi kulağıma fısıldayarak. Cevap vermedim doğrusu veremedim. ''Esmer tenine bordo çok yakışmış, seni böyle görmek beni şaşırtıyor'' dedi hala kulağımda olan dudaklarının kıvrıldığını hissedebiliyordum. ''Giyim tarzımı biliyormuş gibi konuşma Rüzgar. Belki de günlük hayatımda da elbise giyiniyorum nerden bileceksin'' dedim Rüzgar hala gülümsüyordu. ''Her anını biliyorum ben Gece, sen hiç merak etme'' dedi ardından yüzünü yüzüme sabitledi. ''Nasıl bilebilirsin ki'' dedim ''Biliyorum'' dedi. Ardından aramızdaki mesafeyi açıp beni kolunun altından döndürdü ve tekrar çekti.