bölüm 13

581 255 142
                                    

(VOLKAN~ASLI)

Sabah erkenden uyanmış, gözlerini tavana dikmiş, öylece duruyordu Aslı.
Daha alarm bile çalmamıştı. Huzursuzdu.
Son zamanlarda uyuyamıyordu hiç doğru dürüst.
Kafası karmakarışıktı.
Kendine kızıyordu. Ne demeye dün Volkan'a gitmişti.
Neyin cevabını veriyordu.
Kendi kendine söz vermemiş miydi? Volkan'dan uzak duracağına dair.
Hayır! Bu böyle olmazdı.
Volkan'ı gördükçe kendinden geçiyordu Aslı.

Farkındaydı. Ona aşık olmuştu. Ama bu iş yürümezdi. En iyisi hemen kestirip atmak olacaktı.
Yataktan hızla çıktı. Daha ders saatine çok vardı. Selin'e gidecekti. Ona ihtiyacı vardı. Sonra onu da alıp beraber okula giderlerdi nasıl olsa.
Kalkıp hazırlandı. Aşağı indi.
Annesi salonda oturmuştu.
Yanına giderek

"Günaydın anneciğim. Nasılsın?
Nogay dayımdan bir haber varmı?"

"Günaydın kızım. Yok o aramadı da Tugay aradı. Bugün şirkette buluşup konuşacaklarmış. Büyük bir iş alacaklar sanırım. 'Nogay ile birlikte başaracağız' falan dedi." 

Annesi Aslı'nın çıkmak için hazır olduğunu görünce
"Kahvaltı birazdan hazır olur Aslı. Bekle birlikte yapalım. Sonra gidersin."

"Yok anneciğim. Ben Selin'lere uğrayacağım. Orada atıştırırım birşeyler."

Koşar adım çıktı evden. Arabasına bindi ve yola koyuldu. Hızlı sürüyordu Aslı farkında değildi. Volkan vardı aklında.
Ona nasıl, bir daha görüşmeyelim lütfen, diyeceğini düşünüyordu. Ne tepki verecekti acaba.
Hemen 'tamam' dermiydi? Yoksa diretirmiydi?
Aslı'yı çok sevdiğini söylemişti. Doğru muydu bu?
Ne ara sevmişti Aslı'yı? Doğru dürüst görüşmemislerdi bile.
"Off!" Dedi Aslı kendi kendine.
"Off! Volkan... Neden çıktın karşıma benim? Neden?
Dayanamıyorum bu duygu yüküne.
Seviyorum seni. Hemde çok seviyorum.
Ama olmaz işte. Olmaz!
İçimde fırtınalar koparken sana bakamam...
Dokunamam... Sarılamam... Öpememm..."

Gözlerinden yaş aktığını farketti Aslı.
Ağlıyordu.
İçinden küfürler ederek ağlıyordu.
"Ben bunu haketmedim. Haketmedim. Ne suçum günahım var Allah'ım.
Bu acıyı yaşayacak ne yaptım ben..."

Bir süre ağladı. Gözyaşlarını serbest bırakarak rahatlayacağını düşünüyordu.
İşe yaradı. Yavaş yavaş toparlandı. Kendine geldi. Gözleri yola odaklanmış bir şekilde devam etti. Ne olacaktı? Ne yapacaktı? Volkan'a ne cevap verecekti? hiç bilmiyordu.
Kafasında onlarca kez düşünmüş ama çıkar yol bulamamıştı. Volkan karşısına hiç çıkmamış olsa ya da ne bileyim hiç olmazsa Birkan'ın kardeşi olmasa...
Belki daha rahat karar verebilirdi.

Bugün Volkan'a gitmeyecekti. Zamana ihtiyacı vardı. İyice düşünmeye.
Ayağını biraz daha gaza bastı.
Bir an önce Selin'e kavuşmak istiyordu.

********

Volkan alarmın sesiyle açtı gözlerini. Bir tuhaf hissediyordu kendisini.
Hiç zorlanmadan kalktı yataktan. Hep huysuz ve isteksiz çıkardı yataktan halbuki. Bugün bir hafif hissediyordu sanki.
Nedenini bilmiyordu ama bugün güzel şeyler olacağına inandırdı kendisini.

Hızlıca duş alıp hazırlandı. Hemen çıktı evden. Arabasına atlayıp çalıştırdı.
Burak'ı alsam mı diye düşünerek bahçeden çıktı.

Tam ana yola çıkıyordu ki, sol taraftan hızla gelen arabayı son an da farketti.
Ani bir frenle tekerler asfaltı sıyırarak durdu. Bir kaç santimle kurtarmıştı arabayı. Kırmızı araba son sürat geçti önünden.

"Yuh be! Beni eziyordun az daha. Bu ne hız kardeşim!" diye söylenerek gaza bastı.
Gidip kavuşacaktı ona. Bu hızın sebebini soracak ve yavaş gitmesi için uyaracaktı onu.
Tam yola dönmüştü ki, Kırmızı araba az ileride ki evin önünde durdu.

Kusursuz İkiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin