Arya
Gerçekten çok şaşırdım. "aramızdaki bebek kim" dedim sinirlenmiştim.
Ercan başını eğerek yanıma gelmişti. "arya çok özür dilerim ben dün gece ilacın etkisiyle tuvalete gitmeden uyuyakalmışım."
Gerçekten çok utanmıştı. Yanakları kıpkırmızıydı. Elimle yanağını okşadım. Çok sıcaktı. "utanmana gerek yok ercan. Böyle şeyler olabilir. Yatak örtülerime zarar gelmesini pek sevmesem de kızmadım." bunu çok içtenlikle söylemiştim. Ercan çok sevinmişti. "yaa çok teşekkür ederim" "salona gidebilirsin" "çok sağol ." ercan uslu bir çocuk gibi salona doğru yürümeye başladı. Bizde çarşafları toplayıp attık. Odaya parfüm sıkarken nagehan "normalde kızarsın ne oldu çok şaşırdım" "şimdi düşün demek ki bir hastalığı var ve bunu durduramıyor zaten bundan dolayı çok utanıyor ben ona iyi niyetle yaklaştım ki kendini kötü hissetmesin, düşünsene onun yerinde sen varsın ve karşındaki sana kızıyor nasıl hissedersin?" haklısın der gibi bana baktı. İşimiz bitmişti. Hemen salona geçtik ercan kendi kendine kızıyordu. Güldüm "tamam sıkıntı yapma, ev işini hallettim 1 aylık kiranı öde" anahtarı eline uzattım. "arya çok teşekkür ederim, sen çok iyi birisin" ercan bavulunu alıp evine gitti.En az 4 saattir evde kitap okuyordum. Nagehan bi çıkıp gelmişti. Nagehanın telefonu çalıyordu. Hemen kapıya koştum. Nagehan telefonu açıp hoparlöre aldı. "efendim ercan"
"eve gelir misin " " tamam "
Nagehanın kapıdan çıktığını duyduktan sonra bende televizyon izlemeye başladım.Ercan'dan
Az önce facebook a girdim. Bir bildirim vardı. Arya yıldırımın yarın doğum günü yazıyordu. Arya teşekkür etme fırsatı bulmuştum nagehan içerde koltukta oturuyordu. Bende kahvelerimizi yapıp içeri geçtim. Nagehan bana gülmemek için zorlayarak baktı "yoksa.." "yok be yarın aryanın doğum günü ve ben ona teşekkür etmek istiyorum yarın evi hazırlatmak için hizmetli çağırdım. Okul çıkışı aryayı eve çağırıcam okuldaki samimi olduğu arkadaşlarını da çağırırız."
"tamam hallederiz benden ne istiyorsun "
" aryayı çok güzel hazırlamanı istiyorum "
" iyi de bu mümkün değil. Arya okulun ilk günleri kendini yanlış tanımalarını istemediği için siyah giyinir. " " ikna edemezmisin" "imkansız ötesi" "o zaman hediye olarak ben elbise sen ayakkabı al denemek için göndeririz giyinir. En azından pastadan sonra güzel olur. Yanlız onları da siyah alırız. Başka renk alırsak da giymeyebilir." "vayy kaptan.. Sen baya akıllı çıktın. Yanlız bir sorun var aryanın onları ilk ve son giyişi olur. O yüzden başka bir şeyler daha alalım" "olur bana uyar, onları da misafirler gidince veririz" nagehan eve gidicekken bana baktı ve "sen hizmetli çağıracak parayı nerden buldun?" ne yani buna mı takılmıştı. Şu zamana kadar sakladığım şeyi söyleme vaktim gelmişti demek. "babam Yücel holding in yöneticisi"
"aa senin soyadın yüceldi diymi? Ama sana bir tavsiye bunu aryaya mümkünse söyleme çünkü arya zengin zübbelerinden nefret eder " tam" iyide ama.... " diye itiraz edecekken nagehan çıkmıştı bile.Arya' dan
Yarın okul başlıyacaktı. İlk günden geç kalmak istemezdim. Erkenden yatağa girdim.Sabah olmuştu. Hemen kalkıp bir salatalık aldım ve dolaptan siyah dar pantolonumu, siyah tişörtümü, siyah çantamı, siyah spor ayakkabımı aldım. Salatalığımı bitirdiğimde giyinmeye başladım. Hemen çıktım. Okula gidicektim bi anda nagehan ve ercan aklıma geldi. Onların ikisini de uyandırmak için eve girdim. Nagehan uyanmıştı. Ve makyaj yapıyordu. Ona aşağıda arabanın başında beni beklemesini söyledim. Onay verdiğinde bizim evde ne olur ne olmaz diye ercanın anahtarı olduğunu hatırladım hemen aldım ve ercanın evinin kapısını açtım. Ercan hala uyuyordu. Yanına gittim ve "ercan kalk" ercan şıçrayarak kalktı. Gülmeye başladım. "arya sen miydin ya" dedi uykulu bir sesle "git yüzünü yıka" ercan dediğimi yapıp banyoya gitti. Bende onun dolabından siyah bol pantolonunu ve siyah tişortünü aldım. Siyah ayakkabılarını da koydum. Siyah sırt çantasının içine de defter ve kalem koydum. Ercan girmişti "arya beni de kendine benzetmeyi planlıyosun heralde" kendime baktıktan sonra "beğenmiyorsan erken kalkacaksın ercan bey" "tamam sakin ol, bugünde senin istediğin gibi giyineyim" "iyi o zaman ben aşağıda bekliyorum. Giyinince gelirsin" ercan kolumdan tuttu sağlam bir tekme geçirecektim ki "içerde bekle yoksa dışarda üşürsün" "eyvallah ama sıkıntı olmaz ben iniyorum. Bidaha beni tutarsan hiç acımam kafa bile atarım sana görürsün" "tamam, abi sakin" hemen dışarı çıktım. Nagehan arabanın yanında titreyerek bekliyordu. "aa kapıyı açmamış mıyım" "maalesef" "ercanla meşguldum napıyım " dediğimde kapıyı açmıştım. Arkamdan ercan gelmişti. Nagehan ercana baka kaldı. Bunda şaşırılacak ne vardı anlayamıyordum altı üstü siyah giyinmişti." siyah hödük prensese alışmıştık da, siyah prense alışkın değiliz " " bugün arya ayarladı kıyafetlerimi, onun istediği gibi de giyinelim ne olucak " " boş konuşmayın, mis gibi siyah işte arabaya binin" "arya ben kullanabilir miyim" " Hiç sanmıyorum Benim arabamda daha uganmamış bir şekilde kaza mı yaptırıcaksın sen benim woswosuma" yine kavga başlamıştı. Öne ben binicem kavgaları. Dün nagehan binmişti. "ercan otur öne, dün nagehan bindi" dediğimi yaptılar. Çok hızlı bir şekilde okula ulaştık. Kapıda ateş ve alara beni bekliyordu. Onların bu üniversiteyi kazandığını duyunca parti vermiştim. Koşarak yanlarına gittim. Ateşle çok daha samimiydim. "ateş kanka ne kadar özlemişim sizi" "ee tabi kanka alarayla ailelerimizden kaçıp, istanbulun kuytusuna taşınınca görüşemedik." alara arkasında bişey saklıyordu. "o ne" ateş ve alara hediye paketini önüme getirip " doğum günün kutlu olsun kanka" çok mutlu olmıştum. Hemen ateşe sarıldım "çok teşekkür ederim canım kankam benim" "ne demek senin doğum gününü unutucaksak biz senin neden kankanız" dediğinde ikimizde güldük. Alaraya sarıldım "varya sizi gerçekten çok seviyorum. Tamam kutkadınız neden hediye alıyosunuz ya" ateş araya girdi ve "valla istemiyosan ben balpeteğime verbilirim" alara da "ateş zaten odunsun daha da odunlaşma, arya ya hediye ararken girdiğimiz tüm dükkanlardan bana 2şer tane hediye aldın zaten" dediğinde güldüm. "tamam ateş öyle olsun" dediğimde ateş "lan yürü git geçen sene sana hediye aldık diye bi öldürmediğin kalmıştı o yüzden bu sene sana hediye almıcaktım alara gelip sen nası kankasın diye beni azarladığında korka korka almaya çıktım" "haklısın kanka işte napalım bende böyleyim. Ama abartma sen benden daha kötüsün geçen sene senin doğum gününü kutladık diye bizi yani 'alara dışında' hepimizi kapı dışarı etmiştin.
" ama biz kankayız ve biz buyuz "diye üçümüz aynı anda bağırdık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonbahar
Teen FictionEvet bir sonbahar. Ama değişik bir son bahar, sevdiğini ve sevildiğini unuttuğun bir sonbahar. 18 yaşındaki bir kız için fazla ağır ve yıpratıcı sonbahar. Unuttuklarını unuttuğuna bile kızdığın bir sonbahar. O yaşına kadar hiç ağlamamış, hiç başını...