Ateş'e her konuda güvenebilirdim. Ama bu konuda asla... Keşke anlatmasaydım. Lanet olasıca dilim. Ercanın ateş tarafından ama dolaylı olarak benim yüzümden rezil olmasını istemiyorum.
Bütün gece bunu düşünmekten uyuyamamıştım. Ateş uyanmıştı ilk önce "kanka sen bütün gece uyumadın fark etmedim sanma en azından bi yarım saat gözlerini kapat ben hemen bi dışarda dolaşıp geliyorum." "tamam kanka"
Ercan'dan
Dün gece çok geç yattığım için daha uyanmamıştım ta ki başımda dikilen ateş 'in bana' uyan koca bebek 'diyene kadar. "ne var ateş ve evime nasıl girdin" "kankamın evinde senin anahtarın var unuttun mu, hadi kalk sana bişeyler aldım" diyerek odadan çıktı. Acaba ne haltlar karıştırıyordu. Fazla düşünmeyerek odadan çıktım. "ne var" "bak sana ne aldım" yanına oturdum önünde büyükler için bi bez 'e muşamba vardı. Ne yani yanlışlıkla olan bir şeyi abartıp ateşe mi söylemişti. Yazıklar olsun sana arya!"yine altına kaçırıpta rezil olma, bez tak altına veya muşamba ser, kesmez diyosan ikisi birlikte de olabilir. " ama bu sefer yeter di hastaydım bu kadar basit bişeyi neden anlamakta zorlanıyorlardı ki" neyse canım, balpeteğim bekler ben gideyim" sinir, sinir, sinir bu çoçuk tam bi aptal "kapı orada" burnumdan dumanlar çıkıyordu resmen hemen ateş'in getirdiklerini çöpe Attım. Ateş'in tank büyüklüğünde safari aracının çıkardığı o sesi duyduğumda hemen evden çıkıp karşı daireye geçtim ve kapıya öyle sert vurmaya başladım sanki karşımda ateş varmış gibi. Arya kapıyı açtığında çok sinirliydi. Ama benden sinirli olamazdı. "ne var lan alacaklı gibi, sen kimin evinin kapısını çaldığını unuttun galiba istersen hatırlatıyım 'ARYA YILDIRIM' " diye bağırdı. İçeri geçtim ve "sen insan değilsin, iki yüzlünün tekisin" bana anlamadığını belli eden bakışlar attığında devam ettim "ateşle iyi arkadaş olabilirsin ama..." "ateşş" diye tısladı sözümü keserek arabanın anahtarını alıp bana baktı "sakın burdan ayrılma" yüzündeki kaslar seğiriyordu. O da en az benim kadar sinirliydi.Arya 'dan
Ateş' in bunu yapıcağını bile bile bunu söylediğim için kendimden nefret ediyordum. Alara ve ateş'i okuldan çağırdılar. Sanırım ilk günden okulu astıkları içindi. Bende şimdiden bir dersi kaçırdım. Arabadan inip okula koşarak girdim. Ateş ve alara çardakta gülüşerek konuşuyorlardı. Hemen yanlarına gittim. "ateş" ateş ve alara bana baktıktan sonra "sen ne yaptın bunca yıllık arkadaşını dinlemeyip aptal bi hırsın peşinden mi gittin?" diye kükrediğimde ateş kendinden emin bir şekilde laf aldı "ne yapsaydım kayla! Seni en iyi ben tanırım ve senin yatak örtülerini ne kadar çok sevdiğini ve değer verdiğini biliyorum ve en azından içten içe azda olsa buna üzülüp kızdığını biliyorum ve senin arkadaşın olarak bunun intikamını almak istedim sadece seni düşündüğüm için "
" ama bu o kadar kolay değil anladın mı!!! Ben istemediğim halde üstelik.. Asla!!! "
Ateş üzülmüştü aslında bende üzülmüştüm çünkü bu bizim onunla ilk ciddi kavgamızdı." özür dilerim arya seni kırmak gibi bir niyetim yoktu " ateş ilk defa birinden özür diliyordu ve oda bendim.. Vavv çok havalı!! Dayanamayıp ikimizde birbirimize sarıldık. Ben onla hiç küsmemiştim ne kadar kötü bir şey yapsada ben onla küsemem asla!!" yaramaz çocuk" "hödük prenses" "aa aklıma bişey geldi hadi azcık adam dövüp rahatlayalım nolur ateş" " tabi lan"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonbahar
Teen FictionEvet bir sonbahar. Ama değişik bir son bahar, sevdiğini ve sevildiğini unuttuğun bir sonbahar. 18 yaşındaki bir kız için fazla ağır ve yıpratıcı sonbahar. Unuttuklarını unuttuğuna bile kızdığın bir sonbahar. O yaşına kadar hiç ağlamamış, hiç başını...