Lütfen kitabı paylaşalım arkadaşlar. Okunma sayısı düşük olduğu için yazma isteği gelmiyor. İyi okumalar!
Arkamdan sarkan Bora ellerimi direksiyondan ittirirken acıyla daha çok bağırdım. Boynumu okşayan nefesi hem gıdıklıyor, hem sakinleştiriyordu. Arabanın ani sert sarsıntıları yüzünden kaskatı kesildim ama bunda Boranın bedeninin ağırlığı altında kalmam daha yoğundu. Korna sesleri azalmaya başladığında gözlerimi açacak cesareti buldum.
"Sağlam mıyız, kanıyor mu bir yerim? Ya da senin? Dur bakayım be adam!"
Çenemi uzun parmaklarıyla kavrayıp çevirerek yüzümü ve vücudumu inceledikten sonra gözlerimin içine baktı. Her bakışında bir anlam gizliyordu.
"İyisin, iyiyim. Fakat bir daha arabana ölsem binmem. Yaşama ihtimalim varsa bile sayende yok olur. Araba kullanırken aklın beş karış havada olmasın çirkin."
Üzerimden nihayet kalkabildiğinde derin bir nefes aldım. Sanki ben dedim gizlice arabama bin diye. Sabır Allah'ım ya sabır! Gerizekalı binmeseydin zaten bunlar yaşanmazdı. Ama iyi kurtardı ben olsam ölmüştük lan.
"İki saat daha bekleyemem kalkıyor musun ordan indireyim mi seni?"
"Niye inecekmişim?"
"Ben kullanacağım."
"O niye?"
"Daha görecek, eğlenecek milyonlarca kız varken ölmek istemiyorum."
"Pezevenk."
Beni kolumdan tutarak kendine çektiğinde nefeslerimizin karıştığını hissettim. Ama ben bu adamdan hoşlanmıyordum ki. Yani!
"Kullanacağın kelimeleri düzgün seç istersen. Hayır ben sana güzellik dedim mi önceden? Çarpılmadığıma şükür. Atla yanıma."
"Sana ne kullanacağım kelimelerden, izin mi alacağım bir de bay gereksiz yaratıktan?"
"Ben gereksiz isem sen nesin lan? Tabii izin alacaksın."
Orta parmağımı ona gösterirken adımlarımı hızlandırdım. Sonuçta arabamı alıp kaçacak tip vardı çocukta ki ben İzel isem bok yapardı.
"Yavaş beyin özürlü pezevenk!"
"Ottan boktan korkma sen de şebelek."
"Lan araba o hızda kaldırılır mı? Benim kızıma neler yapıyorsun sen?"
"Sen de baya eğlencelisin. Ama susmanı tercih ederim."
Şu yırtığıma ne oldu acaba diye merak etmiyor değilim. Rezilliğin dibine vuruşumu çoğu kişinin görmemesini dileyerek kapattım gözlerimi. Akyokuşa gidiyorduk demek. Ama gece gelsek daha güzel olurdu. Şehrin karanlığını bir nebze aydınlatmaya çalışan ışıkların dansını izlemek daha hoş olurdu. Ama Bora'yla değil! Aslında eğlenebiliriz ama arkadaş kendinden ödün vermiyor ki.
"İçer misin?"
"Evet de ne oldu?"
"Akşam benimlesin o zaman."
"Zorunda değilim."
"Arabasız dönemezsin."
Gözlerimi devirdikten sonra önüme döndüm. Flashtaki müzikleri açtığımda Tan Taşçı – Nasıl Seveceğim çıktığında nefesini tekrar boynumda hissettim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİ AŞK PİYANOSU
Teen FictionÇocukluklarını doyasıya yaşayamamış kişiler aşkı nasıl tarif ederler? Birbirlerine sonsuza dek güvenmeye yetecek bir sevgiyi tadacaklar mı? Yaşadığı şeylerden oldukça etkilenen İzel; içine kapanık, ulaşılamaz denilen hırçın kızdır. Anne ve babasının...