8

11.6K 493 78
                                    

.

Ali'nin acıyan bakışlarını gördükçe onunda içi acıdı.Ali Melek'i kullanıyor muydu?Melek bunu düşündü.Niye dans etmek istedi birden bire.Dayanamadı tabi Alev'i öyle görmeye.Ama Melek'te Ali'yi böyle görmeye dayamazdı ki.Aşık insan anlardı Melek'i halinden başkası değil.İçi acısada, yansada kabul etti dans etmeyi.Düşünmeyecekti nedenini sadece Ali ile dans etmenin verdiği hazzı yaşayacaktı.

Pistin ortasına Alevlerin hemen soluna geçtiler dans için.Alev Cem'in yeşil gözlerinden zorlukla gözlerini çektiği sırada yan taraflarında dans eden, Melek ve Ali'yi gördü.Doğru mu gördüm diye daha dikkatli bakan Alev o sıra Ali ile göz göze geldi.Allah kahretsin! bunların burada ne işi vardı.Hayat ona tam gülümserken, ağlamamalıydı.Ailesi Cem ile görüştüğünü bilse sen oraya okumaya mı koca bulmaya mı gittin? diye canını okurlardı Alev'in.Annesi neysede ayyaş babası fena yapardı onu.

Ali Alev'in kendisine gözlerini diktiğini görünce rahatsızlığını anladı.Adı gibi emindi ki ailesinin bu çocuktan haberi yoktu.Kadırga'da adı çıkardı koca bulmuş diye biliyordu mahallesinin huyunu.Gözlerini dans ettiği Melek'e çevirdi.Arkadaşını resmen kullanmış gibu olmuştu Alev'in onları görmesi için.Nasıl da kırılgandı Melek gözlerine bile bakamıyordu Ali'nin, omuzlarını tutan elleri hissetmiyordu bile.

Bu kız her şeyin en güzelini hakediyor diye düşündü Ali.Babası yoktu belki ama Ali hep arkasında duracaktı Melek'in.Kendi eliyle evlendirecekti gerekirse sahipsiz bırakmayacaktı.Aslında Özcan'ın Zehra'sı olmasaydı hiç düşünmez aralarını yapardı ama olmayacak işti artık.Melek gözlerini Ali'ye dikmeyi istiyordu fakat göz göze gelmek korkutuyordu onu.Ya gözündeki aşkı görürse bir de kırgınlığını...

Dans bittikten sonra yerlerine geçmek için hareket ettiklerinde Ali Melek'in kulağına eğildi "Ben bir sigara içip geliyorum, sen geç," kulağında ki erkeksi sesin verdiği heyecanı hisseden Melek kafasını salladı ve masaya doğru ilerledi.Salondan dışarıya çıkan Ali derin bir nefes aldı.Onu o adamla gördüğünde hissettiği şeylerin tek bir tarifi yoktu.Dünyada size acı veren her hissi yaşamıştı o anda.Bir de gülümsemesi yok mu.."Ahh ulan ahhh."dedi ve yaktığı sigarasından derin bir dumanı içine çekti.

Gökyüzünde ki yıldızlara baktı.Hatırlıyordu da bundan yıllar önce saymaya çalışırdı yıldızları 'bir aptal gibi.'Belki de aptal değil en saf olduğu yıllardı.Öyle kalmak, hayatına öyle devam etmek ister miydi...Bilmiyordu.Herkesin onu aşağılamasına katlanabilir miydi hiç bilmiyordu.İçinde bir yerlerde o kirlenmemiş, masum çocuk yaşıyor muydu onu da bilmiyordu. Konuşmasına izin vermiyordu ki beş yıldır.

"Selam."Arkadan gelen hep duymak istediği ama yıllarca özlemini çektiği o kadife sesi duydu Alev...Biliyordu geleceğini.

Elindeki sigaradan bir nefes çekip ona taraf döndü ve sigaranın dumanını burnundan ve ağzından yavaşça dışarıya verdi.Alev korkuyordu.Hep yakalanmaktan korkmuştu ve sonunda başına gelmişti işte hemde hiç olmaması gereken kişiye yakalanmıştı.Mahallenin yeni reisine!!!

"Naber, nasılsın?"

"Allah'a şükür iyi diyelim iyi olalım."Alev ile sohpet etmek, Alev'in ona halini hatrını sorması dizlerini titretiyordu ama bu heyecanını çok iyi gizliyorduk.Karşı tarafa o sert halinden ödün vermeden bakıyordu.Ona kızgındı hakkı olmasada bir başkasıyla sevgili olması Alev'i öldürme isteği duyuyordu.Onu öldüremezdi ama gözünün önünde de bir başkası ile aşk yaşmasına da izin veremezdi.Onun bu hale getiren o ise böyle kolay gidemezdi.

"Şey sizin akrabanız falan mı?"diye usuldan konuya girmeye çalışan Alev'e "Melek'in dayısının oğluydu evlenen, ben getirdim hayırdır senin neyin oluyor düğün sahibi?"diye kafasını dikleştirerek hem cevap verdi hem sorusunu sordu.

"Ya Ali yanımdaki çocuk yani Cem benim erkek arkadaşım.Ben onunla geldim.Evlenen kız çok yakın arkadaşı da.Şey ama ailem..yani Cem'i-"

"Bilmiyor." diye cümlesini tamamlamasına yardımcı oldu Ali.

"Evet bilmiyor senden de rica ediyorum kimseye söyleme lütfen."

"Hm demek rica ediyorsun Alev birisinden rican eder miydi? Vay be daha neler göreceğiz."

"Eskileri karıştırma onlar geçti."

"Neyse ne.Seni şurada saçlarından tutup eve sürükleyerek götürmediğime dua etmelisin.Ulan benim mahallemin kızı anasından babasından habersiz elin zibidileriyle orada burada fink atacak ha.Babana anlatırsın derdini yarın.Melek'i de çağır gidiyoruz."

"Sen ne diyorsun, daha doğrusu ne sanıyorsun be kendini.Seni de biliyoruz Ali efendi geçmişin-"Alev'in üzerine doğru hızla gitti ve kolunu kavrayıp, yüzüne doğru eğildi "Sakın ama sakın benim geçmişimi o pislik ağzına alma.Birdaha uyarmam seni duydun mu beni? Bu ilk ve son uyarımdır."diye tısladı ve sıktığı kolunu bıraktı.Kolu acıyan Alev eliyle kolunu ovalamaya başladı.Çok kötü sıktırmış canını yakmıştı.Ali ona hala o kadar kötü bakıyordu ki korkudan yutkunamadı bile.Geçmişine bu kadar takık olabileceğini düşünmemişti Alev.Demek ki açık yarası geçmişiydi Ali'nin.

"Kusura bakma."dedi yutkundu "Ama kimseye söyleme lütfen canıma okurlar."diye asıl istediği şeyi söyledi.

"Orasını düşüneceğim.Git şimdi Melek'i al ve gel arabada bekliyorum."Dedi ve arkasını dönüp ilerledi.Cebinden bir sigara daha çıkardı.Bu gidişle bu kız daha çok sigara yaktıracaktı Ali'ye.Alev'in 'Geçmişin' dediği geldi aklına "Ulan senin benim geçmişimi sorgulamaya hakkın mı var amına koyayım."Diye içinden bin bir isyan ederek arabaya gitti.

Alev Cem'e olanları hızla anlatıp bir şey yapmaması için zorla ikna ederek Melek'i aldı ve dışarıya çıktılar.Melek biraz bozulsada sesini çıkarmadı.İkisi arabaya doğru ilerlemeye başladılar.Alev bir yandan içindekini tutamadı ve "Bir şey söylemez bu çocuk babama falan değil mi beni korkutmak için böyle yapıyor?" diye sordu.

Melek Alev'e doğru yüzünü çevirip "Ali o, bir şey dediyse yapar."

"Evet Ali, hani şu Ayol Ali."deyince Melek hiddetle Alev'e tekrar gözlerini dikti ve "Sen nasıl bir kızsın da Ali'nin geçmişiyle dalga geçebiliyorsun.Keşke hala o Ali olsaydı o kadar çok isterdim ki.Onun geçmişini alaya alıyorsun peki ya seni ne yapacağız, senin geçmişini o koluna girip yanında kuğu gibi süzüldüğün çocuk biliyor mu ha?"

"Kes sesini sen karışma."

"O zaman sende kıs o sesini yürü."dedi ve arabanın içinde onları bekleyen Ali'nin yanına hızla gidip yolcu koltuğuna oturdu.Alev'de sinirli bir şekilde arkaya geçti.Sessiz bir araba yolculuğundan sonra mahalleye gelmişlerdi.

"Yarın konuşacağız seninle şimdi direk eve giriyorsun."Ali'nin sesini duyan Alev, cama yasladığı başını kaldırdı ve evinin önüne geldiklerini gördü.Hiçbir şey demeden arabadan inip hızla evine doğru sinirle ilerleyen Alev içinden bildiği tüm küfürleri Ali'ye sıralıyordu.

Arabada Melek ile kalan Ali Melek'i de evine bırakmak için arabayı onların sokağına doğru sürdü.Hiçbir şey konuşmayan ikili evin önüne geldiklerinde Melek Ali'ye doğru dönüp "Her şey için teşekkürler Ali, iyi geceler."dedi ve tebessüm etti.

"Ne demek Melek.Başın ne zaman sıkışırsa bana geleceksin.Sen benim olmayan kız kardeşim gibisin gerçekten bende yerin ayrıdır.Hadi sana da iyi geceler, Allah rahatlık versin."

Şimdi yatağa girip saatlerce ağlamalı mı yoksa yine susup oturup içine mi atmalı?

.

Medyada Melek ve Alev var.

KADIRGALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin