EZAN

Belki Bi' Umuttur Yaşamak

"Vurmuyor yüzüne eskisi gibi sanki
Güneşin ısıtmıyor içini
Gelmiyor içinden uzatmak ellerini
Ellerin tutamıyor bir kalbi "

Dizeler ile başbaşa olduğum bir gece daha.
Yaşama hevesim sanki içimden söküp alınmış, hiç bir duygu kalmamış içimde. Hayatım benim için aylardır açlığımı giderip, şarkı dinleyip, uyumakla geçiyor. İnsan yüzü görmeyeli aylar oldu.
Peki ben bu noktaya nasıl mı geldim?

Her şeyi en başından anlatayım..

Tarih 8 Haziran 2012 
Güzel bir sabah İzmir'in deniz ve taşıt egzozlarından çıkan ve beni daraltan kokusuna rağmen güzel bir sabah.

Tam 5 ay önce Annem, Babam ve Abimi köy evimizde çıkan yangın sonucu diri diri yandıkları bedenlerini ellerimle toprağa vermeme rağmen hayata hâlâ ayaktayım demek için uyandığım onlarca sabahtan birisi.

Mutfağa giriyorum günlük rutinime her zamanki gibi uyarak dolaptan 4 yumurta çıkarıp eski bir salça kutusunun içine koyuyorum içine su doldurup tuz ekliyorum ocağın altını yine elimin üstündeki tüyleri ütüleyerek yakmayı başarıyorum..
Altını kısıp salona dönüp telefonumu şarjdan çıkarıyorum. Saate baktığımda Cuma Ezanına 5 dakika olduğunu görüp ocağın altını acele ile kapatıyorum üstüme bir tişört pantolon giyip apar topar evden çıkıyorum koşa koşa evimin hemen aşağısındaki camiye giriyorum mahalle ahalisiyle selamlaşıp abdestimi alıyorum Ezan okunmaya başlıyor. Ailemi kaybettiğimden bu yana kapalı kaldığım o evde yalnızlık çekerken bana güç veren Allâh'a derdimi tamamı anlatma vaktinin geldiğini haber veren içimi her sesini duyduğumda huzurun katlandığı o Ezan...
Safları dolduran tüm cemaat ile birlikte namazı kılıyoruz hoca vaaz vermeye başladığında camideki herkes birer ikişer dışarıya dökülmeye başlıyor.. En sonunda hocayla bir başıma kalıyorum o tek ben kalmış olsam da anlatıyor bende en başından olduğu gibi pür dikkat dinlemeye devam ediyorum..

Hoca demişken size biraz ondan bahsedeyim Adı Sait kendisi 60lı yaşların sonuna merdiven dayamış olmasına rağmen hâlâ gençleri kıskandıracak derecede gür ve siyah saçlara ve sakallara sahip çok iyi kalpli dürüst ve mert birisi.. Ailem öldükten bir gün sonra mahallemizin camisinde göreve başladı cenaze namazını kıldırdı defin işlemleri bitene kadar eşlik etti defin işlemi bittikten sonra beni evine davet edip sohbet etti bildiğim şeyleri ağzında geveleyip durdu sıradan avutma cümleleri ne kadar kelime sarf etse de ailemi kaybettiğimde içimde oluşan yangına ufak bir su damlası dahi düşmüyordu gel zaman git zaman bana sahip çıkmaya başladı oğlu Azat'dan ayrı tutmadı beni kendi oğlu gibi gördü Azat'da aynı şekilde bir kaç ay önce ailemi kaybetmişken kendimi başka bir ailenin içinde bulmuştum güzel günlerdi Sait hoca bütün gün mahalleli ile konuşur Azat ile ben de Market e bakardık..  Bakardık evet 1 ay önce yangında kül olana dek...
Azat olaydan sonra şehir dışında amelelik yapmaya başladı ben ise evde öğlene kadar yatıp dışarıda iş aramakla günlerimi birbiri ardına diziyordum neyse gelelim şuana..

Sait Hoca sözlerini bitirip bana baktı gözlerinde bugün anlam veremediğim  endişe ve korku vardı.
"Ahmet bak oğul biliyorsun ailenin ölümünden bu yana hep yanında oldum seni ne ben oğlundan ayırt ettim ne oğlum seni kardeşi gibi görmekten bir an bile vazgeçti..." duraksadı yutkundu "İlk evimize geldiğin zamanlar geceleri uyanıyordun Azat ve benim odama gelip bize bakıyordun sana seslendiğimizde duymuyordun bile sadece bakıyordun" sözünü kestim..
"Benim neden hiç haberim olmadı bundan amca dedim şaşkınlıkla..
"Dur oğul hele bi dinle.. Bu yaptığın şey 3 ay devam etti 1.5 ay önceye kadar da yoktu.."  O anlık sinir ve şaşkınlıkla yoktu diyerek ne demek istediğini belirtmesini istercesine cevap beklemeye başladım.. "Evet yoktu söylediğim gibi 1.5 ay önce tekrar başladı ancak bu sefer odamıza gelip sadece bize bakmıyordun ibranice ve Arapça küfürler ediyordun tehdit ediyordun iki hafta bu böyle devam etti en sonunda bi gece Azat ile ben seni yakalayıp Kur'an okumaya başladık yüzümüze tükürüp tehditler savuruyordun ben Kur'an ı okudukça sen daha da şiddetlendin en sonunda ise bayılıp kaldın dakikalar sonra mahallenin sesleri bağırışları başladı Azatla birlikte apar topar dışarı çıktık Azatla senin marketin yanıyordu çıkan kara dumanlar gecenin karanlığından bile daha siyahtı.. O gece mahallede toplamda tam 6 ev  ve dükkan yandı.. Bunun seninle alakalı olduğunu anladım.. "
Sait amca sen beni nasıl bunlarla suçlarsın diye bağırıp koşa koşa camiden çıktım sokağı döner dönmez gördüğüm manzara Ateşler içinde yanan Evimden ibaretti...