Harry alarmın sesiyle uyandı.Her gün 9'da kalkar,ilk iş olarak bitkilerini sulardı.
"Merhaba Mathilda,bugün seni biraz solgun gördüm.Güneşlendin mi sen?
"Barney,Robin'e sarkmayı bırakır mısın?Ted ile aralarını ne kadar zor yaptım biliyorsun!" diyerek ayçiçeğinin eğilmiş başını düzeltti.
Bitkileriyle işi bittikten sonra pijamalarını çıkarıp spor kıyafetlerini giydi.Her sabah bir saat yürür,yarım saat de halka açık spor aletlerine gider hem spor yapar hem de orada ki teyzelerle konuşurdu.
Eve geldikten sonra duşa girdi.Duştan çıkıp yeni kıyafetlerini üstüne geçirdi.
"Harry! Kahvaltıya gel!"
Ablasının seslendiğini duyup aşağı indi.
"Günaydın anne." diye şakıdı Harry.
"Günaydın tatlım.Nasıldı yürüyüşün?"
"Bilirsin,aynı.Babamın bugün çalışmadığını sanıyordum?"
"Ah,yarım saat önce acil bir telefon geldiği için şirkete gitmek zorunda kaldı."
"Akşam için yeni komşularımızı yemeğe çağırdım."
"Annee!"
Harry ve Gemma aynı anda itiraz ettiler.
"Ben o adamın olduğu odada durmam anne.Ne kadar kaba olduğunu görmedin mi?Yeni taşındığın bir mahallede sokağın ortasında bağırmak da nesi?"
"Kızım niye ön yargı ile yaklaşıyorsun?" Gemma'nın göz devirmesini umursamadan devam etti. "Sinirlenmiştir tutamamıştır kendisini.Hem ben de eşi ile tanışmış olurum.Bu mahallede ne kadar yalnız olduğumu biliyorsun.Ayrıca sizin yaşlarınızda da bir oğlu var.Arkadaş olursunuz belki dimi Harry?"
"Tek arkadaşlarımın bitkiler olduğunu biliyorsun.Kimsenin arkadaşlığına ihtiyacım yok.Gemma takılsın."
"Ben niye takılıyor muşum? Hem takılmak da ne Harry ne biçim konuşuyorsun?"
Harry cevap vermek için ağzını açacakken Anne araya girdi.
"Harry,böyle yaparak yakında depresyona gireceksin.Tek arkadaşın Zayn.Onunla bile eskisi gibi değilsin.Hiç arkadaş edinmeye çalışmıyorsun.Ne olur yani en azından denesen oğlum?Senin için üzülüyorum."
"Anlamıyorum beni depresif biri falan mı sanıyorsun?Veya yalnız olduğum,arkadaşlık kuramadığım için mi bitkilerle arkadaş olduğumu sanıyorsun?Ben mutluyum anne bunu sen de biliyorsun lütfen şimdi bana kendini acındırma.İstersem tüm okul ile arkadaş olurum ben.Ama istemiyorum,böyle mutluyum.Reşit bir bireyim artık bana baskı yapmayı bırakır mısın?"
Anne iç çekti.
"İstediğini yap oğlum,umarım sonra pişman olmazsın."
"Teşekkürler."
Bir süre sessiz devam ettikten sonra Harry konuştu.
"Sol duvarın rengini leylak çiçeği veya mine yapmayı düşünüyorum ne dersiniz?"
"Oh hayır Harry,mine çok soluk bir renk."
"Leylak çiçeği değil sanki.Bence açık mavi yap,sıradan ama etkili."diye Gemma hemen araya girdi.
Üçü de kahvaltılarını bırakıp duvarın rengini tartışmaya başladılar.Her zaman böyle olurdu,hiçbir zaman kavga uzamaz,normal bir şekilde devam ederlerdi.
*
Harry kahvaltıdan sonra odasına çıktı.Kendisini yatağına attı ve tavanına çizdiği manzaranın tadını çıkardı.
Manzara ile flörtünü yan evden gelen sesler kesmek zorunda kaldı.Olduğu yerden kalkarak pencereye yaklaştı.Meraklı biriydi tamam mı?
"Bu lanet oda klostrofobimi arttırıyor! Pencere var dedin,bir kulaç mesafeyle tekrar bir duvar!Burada kalamam ben."
"Niall lütfen anlayışlı ol.Sana verebileceğimiz başka bir oda yok.Biliyorsun Debby de artık bizimle yaşayacak."
"Çıkar mısın odamdan?"
"Niall-"
"Çık odamdan anne!"
Saniyeler sonra bir kapı sesi duyuldu.Ah Tanrım,bu ne böyle? Bu çocuk ile birbirlerinin her anına böyle tanık mı olacaklar? Rahatsız edici.
"Siktir,siktir,siktir!"
Vov.Vov.Vov.Küçük bir not;Harry küfürden hoşlanmaz.
Pencereden kafasını uzatıp bir komşusu olduğunu hatırlatıp sessiz olmasını isteyecekken telefonu çaldı.
Yatağından kalkarak çevirmeli telefonun yanına gitti.Evet,çevirmeli.O retro bir insan tamam mı?
"Merhaba?"
"Merhaba Harry,biliyorum bugün mesain öğleden sonra ama şimdi gelebilir misin diyecektim? Gerçekten acil Harry,çıkmam gerekiyor."
Arayan Emma'ydı.Liseden beri her yaz tatili Emma'nin müzik dükkanında çalışırdı.Şu an üniversitede olduğunu düşünürsek bu uzun bir zaman dilimiydi.Küçük bir dükkan olduğu için Emma,Harry ve Liam'dan başkası çalışmıyordu.
"Tabi Emma,geliyorum hemen."
"Çok teşekkürler Harry,görüşürüz."
Harry ahizeyi kapattı,şortunu bir pantolon ile değiştirerek evden çıktı.
On dakika sonra Emma'nın dükkanındaydı.Emma onu görünce hemen Harry'ye sarıldı.Harry karşılık vermedi.Hiçbir zaman vermezdi.Emma da bunu biliyordu.
"Çok sağol Harry. Bugün dükkana dönemem ama birkaç saat sonra Liam gelecek.O gelince gidersin görüşürüz." dedi ve dükkanı terk etti.
Emma birkaç kere onunla arkadaş olmayı denedi ama Harry 'sadece iş arkadaşı olabiliriz,kişisel algılama' diyerek konuyu kapattı.Geçen onca yıldan sonra Emma da Harry'nin bu haline alıştı zaten.
Plakların olduğu bölüme giderek yeni plak gelmiş mi diye göz attı.Hemen hemen sevdiği sanatçıların tüm plaklarına sahipti.
Yarım saat sonra kapının üstündeki zil çaldı.Hemen kasaya döndü.Karşılaştığı ilk görüntü ilgili mavi gözler,dip boyası gelmiş saçlar ve beyaz ten oldu.
Bu yan evlerine taşınan çocuk değil miydi? Yüzünü hiç görmemişti ama bu dükkana gelip giden herkesi bilirdi ve bu çocuğu daha önce hiç görmemişti.
"Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Gitarımın tellerinden bazıları koptu da tamir yapıyor musunuz diye soracaktım." Dedi sarışın gülümseyerek.
İlk defa çocuğun sesini sakin duydu.Zaten çocuğu ilk defa dün gördü ama neyse.
Hem bu çocuk daha dün taşınmadı mı? Ne çabuk alışmış böyle.
"Birkaç saat sonra başka biri gelecek.O tamir yapabilir.Tam ne zaman gelecek bilmiyorum ama arayıp öğrenebilirim isterseniz."
"Ah,acil değil yarın da uğrayabilirim.Yarın burada olur mu?"
"Evet yarın saat 3'de gitarınızla gelirseniz size yardımcı olur."
"Teşekkürler.Ben Niall bu arada,bu mahalleye yeni taşındık."
"Ben de Harry." dedi Harry uzattığı eli sıkarak.
"Memnun oldum Harry."
"Ben de." dedi kısaca.
"Şey tamam o zaman teşekkürler tekrardan hoşçakal."
"Rica ederim."
Niall dükkanı terk etti.Harry yan komşusu olduğunu söylemedi.Akşamki yemekte kendisinin öğrenmesini istedi.Süpriz.Yeey.
