3.Bölüm

75 6 2
                                    

Genç kız annesinin yaptığı telaşlı hareketlere sinirleniyor,bu hayatta değmeyecek birine gösterdiği bu ilgili tavırları çileden çıkmasına neden oluyordu.
"Nerede,ne halt işliyor ne zaman gelecek ne yiyor öldümü kaldı mı deliricem aramıyor da? Bir şey oldu mu,Allahım ne olur bir haber..."

Annesi salonda bir oraya bir buraya gelirken dinlemek istemiyordu genç kız bu sözleri. Üzülmüyor,aksine hak etti bir daha gelmez diye dua ediyordu içten içe.Sırf annesine olan saygısından dolayı üzülmemesi için katlanıyordu o adama yoksa üvey babasını sevecek kayda değer bir unsur görememişti.Ama şuan annesi sanki yılların aşığı Leyla gibi davranıyordu.Ve annesini orada merakı ve endişesi ile bırakarak odasına gitti.Hangi çöplükte yaşıyorsa o pis karga inşallah bizide sürüklemez diye dua etti genç kız yoksa hayattaki tek varlığı annesine zarar gelebilirdi.Evleri tek katlı,herhangi bir çıkıntı yapılmamıştı.Evini seviyordu genç kız denize yakın olmasıda güzeldi.Odasına girip yatağına yöneldi.Yatağın başlığından yararlanarak oturdu yatağın üzerine ve telefonunu çıkarıp,mesaj yazdı.
"Ne yapıyorsun?"
Bir kaç dakika içerisinde cevap geldi.
"Anneme yemek yediriyorum ya sen"
"Hayat boru değil ya kızım dertliyim işte.Annem ağlıyor  haber yok, bana kalsa uçkurunda ölsün ama annem dayanamıyor"
"Böyle sevginin içine sıçayım."
"Küfür etme herneyse.Bugün buluşamadık, akşam akşam rahatsız etmek istemem ama biraz dolaşsak mı canım sıkılıyor"
"Kafam dalgalı deniz ama senin yanında durgun bir akarsu be Güvercin.Bugünlük affet,telafi ederim."

Genç kız annesine yemek yedirirken,bir yanda da arkadaşına mesaj yazıyordu.Gitmek isterdi, denize karşı oturup,zihnindeki düşünceleri dalgalarla beraber akıp geçmesini ancak hayatın getirdiği sorumluluklar herşeyini kelepçelemiş mahkum etmişti istemediği bir hayata.
"Doydun mu anne?"
Annesini kafasını sallarken,ayağa kalkacaktı ancak bir engel takıldı gitmesine.Bakamıyor, dayanamıyordu artık.
"Baban aradı mı,g-geliyormu?"
Zorlukla konuşurken genç kadın,sinirine hakim olamıyordu Ayşe.Bilse yerini dakika durmaz silah zoruyla getirirdi babasını ama ne haber vardı ne arama.
"Aramadı ama arayacak biliyorum."
Tekrardan gitmeye yeltenmişti ki,ellerini sinirle kafasından geçirdi.
"Yok anne aramadı diyorum,açmıyor sıçtığımın telefonunu!Ne yapayım daha söyle,girdiği yollar bize çıkmıyor anne! Gelecek diyorum sabret sabret ama yok gelmeyecek ve sende iyileşceksin okey mi soruların cevaplarını aldın mı?"
Ellerini saçlarının arasından geçirirken,dolu olan gözleri annesinin ağlamaklı gözleri ile birleşti.
"Son kez arar mısın kızım,benim için"
Dayanamadı annesine sarıldı.
"Tamam anne arayacağım."

Güvercin,annesinin hazırladığı kahvaltıyı yerken,iki yabancı gibi bakmıyorlardı birbirlerine çünkü patlama noktasında olduğunu hissediyordu genç kız.Çayından son yudum alırken ellerini yıkamak için banyoya yönelmişti ki annesinin yumuşak sesini duydu,ve durdu.
"Haber aldım,babandan"
Genç kız annesine sinirle dönerken,o gözlerde mutluluk,sevgi ve aşk görünce hafifçe tebessüm etti.Annesinin mutluluğu için o kadar sıkıntıya boyun eğmişti,yine eğecekti.Banyoya yöneldiği sırada kendisini böyle sevecek bir eş hayal etmek istedi,ama istedi kuramadı çünkü aşk onun için imkansızdı.Dişlerini fırçaladıktan sonra odasına gitti ve telefonunu,defterini alıp kapıya yöneldi.
Annesi yanına gelince dışarı çıkacağını yazıp gösterdi."Dikkatli ol kızım.Geç kalma,baban geliyor zaten yani gelecekmiş sorunları halletmiş,kumar felan da yokmuş yalanmış"
Sadece kafa sallamakla yetindi genç kız.Annesi on iki saat çalışıyordu nasıl haberi olacaktı ki onu tehdit eden adamlardan. Anlatmayacaktı,o adam gelip anlatacak hesap verecekti.Yalancı adam.

İki kız,imkansızlığa rağmen  iki taş arasında saklandığı kara topraktan gökyüzüne selam veren bir çiçek gibilerdi.O çiçeğin ordan çıkıp büyümesine şaşıran insanlar,bu iki kızın zorluklarla yaşadığı hayatı görseler dinlemeden kaçar giderlerdi.Elindeki son taşı atan genç kız eline defterini aldı.
"Durgunsun,ne oldu?"
"Geliyormuş ya sevgili babam,çok sevindim ondan böyleyim.Sen nasılsın?"
Genç kız kardeşine öncelik verdi, çok mutsuz görünüyordu.Derdine derman olmak istedi.
"Bok gibiyim.Yaşamak istemiyorum.İnan annem olmasa bu dünyada durarak vakit kaybediyorum. İnan dünya yaşanılacak gibi değil"
"Ne oldu diyorum anlat!"
Ayşe, ayağa kalktı. Güçlü olmak kolay değildi ama hissetmek ondan daha zordu.
"Neredesin baba! Annem,hayata dair tek güvencem senin yüzünden ölüyor! Sadece bir kere gel,sonra defol deliğine!"
Genç kız ağlamaklı bir şekilde kardeşine dönerken onunda ağladığını gördü.
"Annem daha da kötüleşiyor,elimden gelen hiç bir şey yok."
Dizlerinin üstüne çöktü,eline biraz taş aldı.
"Bak böyle kaybediyorum.!"
Elindeki taşı alıp hızlı hızlı denize attı,ardından büyük bir kahkaha takip etti onu.Yanında kendi gibi yıkık içinde korkmuş bir şekilde ki kardeş dediği,kardeşten öte kişiye döndü.
"Bazen patlamak iyi oluyor,kanka sende dene"
Kırdığı potu farkederken dönüş yaptı hemen.
"Yani al taşları fırlat,felan rahatlarsın benim gibi"
Güvercin acı gülümsemesi yüzünde kafasını sallarken,bazen halime şükretmeliyim diye düşündü.Her şeye seğmen destek olan annesi vardı.Eline biraz taş aldı, ve atmaya başladı.
"Ben sana bir şey anlatacağım ama fazla tepki vermek yok tamam mı?
İki kız birbirlerine bakarken,gözler anlatıyordu zaten bütün olayı.Eline kalemi aldı ve yazmaya başladı.
"Bakarız, sen yaz bekliyorum."
"Geçen siyah arabalar gördüm ya,işte onlar.."
"Baban kumara girdi değil mi,gerizekalı adam.Annende ona aşık sende sabrediyorsun değil mi? Sevdiğin için katlanıyorsun."
Genç kız şaşkın halde arkadaşına bakarken, asla onun kadar zeki ve akıllı olmayacağını biliyordu. Çünkü o çok görmüş,yaşamış ve öğrenmişti.
"Beni tehdit etti adamlar onun yerini sordular ancak anneme yalan söyledi. Girmediğini söyledi,İçki de içiyor,içmedim diyor."
"Bir daha gelirlerse söyle,hallederim ben"
Genç ölümcül soğukluktaki kardeşine bakarken dünyaya lanetler okudu.Masumlar kaybetti bu dünyada,biz ise meçhul.Doğru bir söz..
İki genç kız evlerine doğru giderken,Ayşe eğildi ve Güvercin'in yanağını öptü.
"Biz iki yaralı güvercin,birinin kanadı kırık diğerinin kalbi.Haydi eyvallah kardeşim."
Güvercin,arkasından baktığı kardeşine bakarken söylendi kendi kendine içinden.
'Sen güvercin değilsin Ayşe, sen bülbülsün benim için bu saçma dünyamı gerçeğe çeviren nimetsin'

Evine doğru ilerlerken genç kız,evinin ışıklarının açık olduğunu gördü.Şaşırdı çünkü annesi şuan işteydi.Sonra sevindi belki işi erken bitirdi diye ancak eve yaklaşırken ağlama sesleri karıştı havaya.Hızlı bir şekilde kapıya ulaştı  ve kapıyı çaldı.Korkmuştu,ses annesinin sesine benziyordu.Ve ardından bir tokat sesi. Daha hızlı çaldı kapıyı,yumrukladı.Kapı açıldı.
"Ahaa sakat kızım da gelmiş geç içeri.Bir postada sana atayım."
Genç kız üvey babasını görünce yüzüne tükürmemek için zorladı kendini.Çekilmesini bekledikten sonra ikamet yeri annesinin yanı oldu.Gözlerini kapattı,derin acıyı en derininden hissetti.En son görmek istedikleri gün gün gerçekleşirken bir damla aktı gözünden.
Odadan çıkıp,yatak odasına gittiğinde bavul toplayan bir adam gördü annesinin odasında.
Yanına vardı kolunu tuttu,ne oluyor dercesine başını salladı.Gözlerinde şimşekler çakıyordu.
"Ne mi oluyor? Gidiyorum görmüyor musun?"
_______________________________________
Genç kız derin nefesler eşliğinde annesinin yüzündeki kanları temizliyordu.Aynı zamanda korkuyordu,annesi geceden beri uyumamış genç kızda onunla beraber uyumamıştı.Hiçbir tepki vermiyordu annesi.Aslında kendisi gitmesine çok sevinmişti ancak aynı durumu görmüyordu bu yeşil gözlü güzel kadında.Banyoya gitmek için kalkarken,bir kırılma sesi duydu.Elleri kalbine giderken hızla anneside girdiği bunalımdan çıkmış gibiydi.
"Ne oluyor?"
Annesi genç kızı arkasına alıp koltuğa oturtturdu.Ve kendini kızına siper etti İkiside ağlarlarken içeriye giden adamların odam noktası belliydi.
"Ulan orospu çocuğu Ahmet nerdesin lan? Hangi deliğe girdin lan!"
Üç adam evin içerisinde dururlarken genç kız ne yapacağını düşünüyordu.
"Ahmet yok gitti dün gece!Siz kimsiniz dağ eskiyası mı?"
"Tabi kaçar itolit! Paraları aldı kaçtı deme şerefsiz! Nereye gitti söyle kadın yoksa!"
Genç kızın şaşkın bakışları arasında,yere düşen annesine bakakaldı öylece.
"İkisini de alın"
Son hatırladığı kafasına vurulan bir silah...

SON...

BEYAZ YARALI GÜVERCİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin