6.Bölüm

66 6 0
                                    

Bazı olaylar olurdu, kendini ne kadar odaklasanda anlam veremezdin,o kadar çıkmaz sokak gibi karman çorman bir o kadarda yaşamaya zorunlu olduğun şeyleri hatırlatırdı. Peki bu olan,seni tekrardan yaşadığın bir hatıraya zorlarsa?
Eline geçirdiği her eşyayı fırlatırken,yaşamak için attığı adımda karşısına çıkan engele fırlatır gibi atıyordu genç kız.Yaşamak zorunda olduğu şeyler kötü hatıralar yaratmıştı mazide,ama onlar eskide kaldı geri gelmeyecek diye düşünüyordu. Artık ağlamaya da mecali yoktu,isyan etse beteri gelir miydi başına?
"Anne yalvarırım,yapma! her yerde çalışırım para kazanırım bir türlü ama sen yeterki orda çalışma"
Genç kadın kafasını çevirdi kızdan,cam parçalarına çevirdi yeşil gözlerini.Kendi yansımasını görür gibi oldu o an.
"Anne perişan oluruz,eskiyi hatırla neler yaşadık neler atlattık!"
Genç kadın kızının yazdığı yazıları okurken yapacak birşey yok,başka yolu yok diye düşünüyordu.Güvercin gözlerini kapattı,izin veremezdi.Bu normal bir iş değildi.Genç kız dizlerine eğilen annesini görünce açtı gözlerini.
"Kısa bir sürelik sadece.Borç fazla değil eğer yaparsam baban serbest kalır,tekrar aile oluruz.Mutlu oluruz!"
Annesinin gözlerinde umut görünce,böyle bir durumda olsa intihar edeceğini düşündü.İzin vermeyecekti.
"Bencilsin,anne! Ben ne olacağım bu sakat dilsiz halimle?"
Derin bir soluk bıraktı annesi.Kızının omzuna elini koydu destek olurcasına.
"Ben halledeceğim onu, sen yeter ki kabul et!"
Annesinin ardında bulunan adama çirkin bir bakış attıktan sonra oradan hızlı bir şekilde uzaklaşlaştı.Duyduğu son ses annesinin sesiydi.
"Yarın,yarın başlıyorum."
Arkadaşının evine giden yolda,gördü zaten arkadaşını.Sıkıntısını gidermek için derman araması gerekiyordu,bunu en iyi o becerirdi.
"Bende sana geliyordum,gidelim"
Deniz yoluna vardıktan sonra,esen rüzgara rağmen oturduklar taşların üzerine.
"Bu saatten sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacak Güvercin,Mert babamı bulacağını söyledi.Yıllardır karınca olan babamı deve edecek yani."
Ayşe hafifçe gülümserken,genç kız arkadaşının işlerinin yolunda gitmesine sevindi.Mutlu olması gereken biri varsa oydu,yıllardır bekliyordu bu anı Ayşe.
"Annen iyileşecek,biliyorum"
"Sende geldiğine göre annen gelmiş galiba. Kurtuldunuz mu bari şu adamlardan"
Belki söylememeliydi, şimdi tekrardan sinirlenecek tekrardan hayata küfür edecekti arkadaşı.18 yıldır hayat gülmedi ona, tam gülecekken bu kötülüğü yapmak istemedi genç kız.Ayşe ile beş yıldır tanışıyorlardı,deniz kenarında.İkiside ağlıyordu o anda,dertli iki kız.O gün dertler ıssız kuyu,birbirimize kova olalım dediler.Oldularda.
"Ayşe,ben nasıl diyeceğim bilmiyorum ama demek zorundayım"
Şüpheli bakışlar kendine dönünce bir seferde yazmak istedi o cümleleri.
"Annene bir şey mi oldu?"
Tam o anda gösterdi defteri arkadaşına.
"Üzgünüm,tam mutlu iken seni üzmek istemedim.Ama olaylar kötü.Borçlar yüzünden annem tekrardan başlıyor şarkı söylemeye.Yani pavyonda"
Genç kız arkadaşı ayağa kalkınca ne yapacağını kestiremiyordu.Birden ayağını taşa vurdu,kesin kırıldı diye düşündü ancak Ayşe ona dönünce sinirden yerinde duramıyor gibiydi.
"Ya,şakanın sırası değil tamam mı! Zaten annem hasta dert kaldıramayacak kadar kotam dolu.Bir sen varsın derman yapma bana bunu!"
Yapacak bir şey olsa kendinide arkadaşını üzmezdi zaten.Genç kız bakışlarını denize çevirirken yalan olmadığını bakışları ile anlattı.
"Ne kadar söyle!Borç para,bulacağım!"
Bir umutla arkadaşına dönecektiki en son kumar oynadığı vakitte adamın kaybettiği parayı hatırladı.
"Baya yüksek."
Arkadaşı kendisine dönerken zaten patlama noktasındaydı,bahane etti sinirli bakışları.
"Bakma bana öyle sanki çok isterdim böyle olmasını ben!Annemi ikna edemedim sen de edemezsin.O adam için canını bile verir!"
Ayşe  derin bir soluk bırakırken eğildi genç kızın yanağını okşadı, öpücük bıraktı.
"Biraz sabret,işimi halledeyim seni kurtaracağım bok çukurundan."
Genç kızın en büyük hayaliydi şarkı söylemek küçücük bir kız çocuğuyken.Hayal ederdi o zamanlar çünkü hayaller gerçekleşmek için vardı,imkansız olmayacak hayaller kurardı hep.Ama şimdi hayallerine bile hayal olacak bir istekti bu.Kendisi konuşamıyor,şarkı söyleyemiyordu.Bir cümle kurmak için,eskisinden on cümle çıkarırdı elinde olsa. İnsanlar elindekini kıymetini var olunca bilmeli ya,annesinin sesini kendi için isterdi, ağzı salyalı adamlar için değil.Eve geldiği vakitte ışıklar yanıyordu,demek annesi evdeydi.Kapıya ulaştığında kendini herhangi bir konuşma için hazır hissetmiyordu ancak er ya da geç bir karar vermeliydiler.Zile basıp,bekledi bir süre.Açıldığı vakit annesini gördü hafif bir gülümseme ile.
İçeriye geçtiğinde yemek kokuları sarıyordu etrafı kaç gündür adam akıllı yemek bile yiyememişti.
"Aç mısın kızım?"Kafasıyla onayladıktan sonra tatsız bir yemek yediler beraber.Salona geçtiği vakitte hesap zamanıda gelmişti.
"Anne hala kararlıyım istemiyorum çalışmanı. Gerekirse bende çalışırım,o çok sevdiğin kocanın borcunu öderiz."
"Başka çare yok! Evi satmak bile yetmiyor borcun kapanmasına!"
"Sakın, sakın bana evi satacağız deme!"
Genç kız çok sinirliydi, öfkeyle yerinden kalksa yerle bir edecek gibi duruyordu dünyayı.
"Satacağız değil satmak zorundayız!Elde para yok eğer orada fazla çalışmamı istemiyorsak böyle olacak"
Derin bir nefesten sonra akmaya uğraşan bir gözyaşı...Herşey yıkıp geçerken onu,bir su damlasımı sürükleyemeyecekti sanki derinlere.
"Kredi çek ne bileyim borç al! Satma bu evi anne lütfen"
Yakarışlar boşaydı,gerçekleri inkar etmek gelecekteki hayallerine set çekmek gibiydi.
"Üzgünüm"
Son kelimelerde havasız ortama akınca, Güvercin gerçekten üzgündü..
Ertesi sabah evin önüne gelen adamlarla beraber yol alırken izbe yollarda,korkuyordu.Daha kötüsü olmaması için boyun eğecekti eğdirenlere.Genç kız arkadaşını düşündü yol boyu.Arasa bir dert aramasa.Acaba eve geldiğinde görmese kendini ne yapardı,yıkardı ortalığı.Bir mesaj yazdıktan sonra kapattı telefonu.
"Beni merak etme,kendine iyi bak.Yakında görüşeceğiz kardeşim.Kader bize ne yollar çizdi.Yanlış yere sapsak bile kestirme yollar hep bizi bir araya getirdi.Bir dahaki görüşmede annenle kol kola görmek büyük temennim.Yanlış bir şey yapma,hoşcakal..."
Genç kız annesi ile beraber büyük bir korku içinde tanıdık olan yere bakıyordu.Tekrardan aynı olayları yaşamak hiç iyi olmazdı.Elini başına atınca içi titredi birden.
"Patron burada Meral abla.Seni bekliyor."
Genç kız içeri girmek istemedi bir an. Kapının orada beklemek istedi.Annesi içeri girince sandalyesini durdurdu.Yanında tanıdık bir koku hissedince aniden kaldırdı başını,kaldırınca boynu acıdı birden.Eliyle yavaşça ovuştururken kafasını kaldırdı ve genç adama baktı.
"Sen ne arıyorsun burada!"
Siyahlar içindeki korkutucu bir meleğe bakarken birşeyler demek istedi adama.Defterini çıkardı.
"Sanane.."
Bunu yazmak istemedi ama bir tarafı sert olması gerektiği sonucundaydı,ona uydu.
"Soru soranda kabahat! Defol git yem ol!"
Beklemediği sözü duyunca gözlerini kaçırdı adamdan,adam da içeri girdi zaten.Annesinin endişeli sesi kulaklarına ulaşırken,birisi tarafından odaya sokuldu,katran gözlü adam tarafından.
"Meral, senin masraflarına uğraşırken bu aptal sakat kızla mı uğraşacağız.Gönder lan nereye gidiyorsa gitsin!"
Genç kız korku dolu gözlerle annesine bakarken çaresiz gözlerle karşılaştı.Bırakmaz,annem beni bırakmaz diye düşündü.
"Bir yerimiz yok patron,bir odada kalsa sorun çıkarmaz gidene kadar zaten yürüyemiyor konuşamıyor"
"Şuan kıçınızı sokamadığınız bir yer yoksa o piç kocandan bil!"
Genç kız konuşamadığına,yürüyemediğine lanetler okurken ayağa kalkıp bu yaşlı moruk adama neler yapacağını hayal etti.Acımasız olacaktı çünkü ona kimse acımamıştı.
"Haydi iş seni bekler güzelim. Kızını merak etme hakettiği yere gider.Sokağa!"
Yaşlı adam kin dolu bakışlar atarken kıza,annesi kızına bakmaya korkuyordu.O gözlerde göreceği bakışlar sonrası yıkılırdı cansız gibi yere.
"Ama patron"
"Aması yok.Anlatlaşmaya uy kadın"
"Ama kızım..."
"Sokacam kızına kadın,götürün şunu hazırlansın. Hayranları bekliyor!"
Korumalar götürürken annesini,kendilerini kim böyle duruma sokup kim aciz duruma düşürdüyse öldürmek istedi.Üvey babasından o gün kumarda bulunan herkese kadar.
Yediği küfür gururunu zedelerken,bir an önce gitmek istedi.Gerekirse dışarda kalırdı.Ayşelere giderdi.Ama vazgeçti sonra kanser hastası yatalak annesine mi baksın yoksa sakat kardeşine mi ?
"Kızı götürün!"
Yaşlı adamın sözü üzerine kendi gitmek için hamle yaparken,arkasında engel olan bir şey vardı.Sinirli bir şekilde dönerken,genç adamın karşında ki patron dediği kişiye baktığını gördü.
"Patron"dedi genç adam çatık kaşları ile.
"Kız işe yarar!"
"Bu kız konuşamıyor ve üstelik sakat yürüyemiyor!Ne bokumuza yarar lan bu kız?"
Genç kız korkuyordu yşanmışlıklar çok zordu
üzülüyor bu hakaretler canını yakıyordu.
Katran gözlü adam genç kıza baktı, yıkılmışlık vardı o güzel gözlerde.Dünya adaletsizdi, acımıyordu kimseye.Ama insanlar adaletli olabilirdi.
"Abi"dedi derin bir nefes alarak."Kız güzel"
Genç adam yılların verdiği birikimi kullanacaktı intikam için.Masum kimselerin canı yanarken bu kara dünyada iyi yaşayanlar hep kötüler olmuştu.
"İyi mal olabilir!"
Genç kız gözlerini kapattı,bir damla aktı.O satılık değildi satılmak mallara göreydi o mal da değildi.
"Bu kız sakat ve dilsiz Katran.Sokağa atsak daha karlı olur"
Genç kız üçüncü şahıs gibi dururken bakışlarını çekmişti iki adamdan da.
"Yürüme şansı olabilir,araştırırız onu hallettikmi gerisi kolay iş görür."
Yaşlı adam düşünür gibi olurken,genç adam intikam hırsı ile yanan gözleri ile patronuna bakıyordu.
"Canı yanan sabretsin!Can yakan canı yanacağı günü beklesin"
İntikam buna sefer soğuk yenmeyecek,acılı olacaktı.Her hamlesinden sonra kaynar su da devreye girerse ölüm bile kaçış olmayacaktı bu yaşlı adam için.
"Sana bırakıyorum bu işi Katran! Evir çevir bu yolla bu kızı yoluna getir"

SON

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEYAZ YARALI GÜVERCİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin