1. BÖLÜM

493 84 12
                                    

Ne güzel deniz manzarası. Deniz'in üzerinde dengede kalabilen gemiler. Denizin rengi, sakinligi ,sıcaklığı. Ben Toprak. Aslında gerçek adım bu değil ama gerçek adımı kullanmak istemediğim için kendime Toprak diyorum. Evet sadece diyorum çünkü benim ne arkadaşım nede sevebilecegim ve beni sevebilecek olan bi ailem var. Toprak kadar sesiz sakin ve hissiz olduğum için. Toprak da öyle değil midir zaten? Binlerce şehidin kanını taşır ama kızmaz üzerine basıp geçenlere. Bağırmaz vatan hayinlerine kabullenir herşeyi. Ama ben bu hayatı istemedim. Hiç sevmedim bu hayatı. Bu liseyi ,İzmir'i...

"Azra"diyen sesle başımı sesin geldiği yere çevirdim. Bunun kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ahh evet gerçek adım Azra.

"Bişey mi oldu?"sesim hiç bir duygu yoktu çünkü ben Antalya'dan izmir 'e gelirken bütün hislerini kaybettim artık ne aşka inancım var, ne nefrete, ne de göz yaşlarına..."Yooooo sadece tanışmak istemiştim... otura bilirmiyim?" Dedi ve ben daha ağzımı açmadan yanıma oturdu. "Ben Yağız " elini uzattı. Elini tutmadım ve yüzüne kelimenin tam anlamıyla ölü balık gibi bakıyorum. "Peki...konuşmıyacak mısın?" Gözlerimi devirip kafamı pencereye çevirdim. "Peki öyle olsun zaten bir iki güne kadar en yakından tanıdığın kişilerden biri olucam" bu salak ne saçmalıyor diye düşünüyorum. Benim yüz vermememden sıkılmıştı sanırım.

Tam ayağa kalkmış sınıftan çıkıcakken sınıftan son sürat giren çocukla birlikte durdu. Çocuk yanımıza gelip konuşmaya başladı. " abi kalkan abi çok sinirli seni çağrıyo"dedi ve cevap beklemeye başladı. Yağız başını eğdi ve biriki saniye öylece sırtı. "sen şimdi işi varmış de, ben sonra uğrarım ona... hadi şimdi git." Çocuk şaşırmış bir şekilde bir bana bir Yağız'a bakıyordu. "Abi emin misin? Kalkan abi çok sini-" çocuk daha sözünü bitiremeden Yağız 'dan yumruğu yemişti. Sınıfa birden sesizlik hakim olurken Yağız kükremeye başladı. " Ne zamandan beri benim sözümü dinlemez oldunuz lan! Emin olun bana yaptığınız en ufak bir hatada hayatınızı karartırım. " o öfkeyle bağarırken yumruğu yiyen çocuk yerden kalktı ve ağzının yanından süzülen kanı sildi. Yağız bana dönüp son bir bakış attı ve sınıftan çıktı. Ben hala olayın şokunu atlatamamıştım . Ama pekte umursamadım, bu yabancıyı.

Kafamı denize çevirdim ve yine derin düşüncelere daldım. Bu sefer ki düşüncem Antalya'da ki hayatımdı 9. Sınıfım rezalet geçmişti plotonik aşkımın başka bir kızla birlikte olduğunu öğrendim . Başlarda hislerimin karşılıklı olduğunu düşünüyorum. Ama öyle olmadığını öğrendiğimde yıkılmıştım daha sonrasında sevgilim birden bire ne olduğunu anlayamadan benden ayrıldı ve ailem sürekli beni kullandı. Bu düşüncelerden adımın seslenmesiyle çıktım. Kafamı kaldırıp sesin geldiği yere doğru baktım.

"Evet kendini tanıtıcak mısın?" Kafamı tahtaya çevirdiğim de dersin tarih olduğunu gördüm. Hafifce başımı salladım ve söze girdim "adım Azra . Antalya'dan geldim. " dedim ve oturdum. "Ne için geldiniz İzmir 'e " yaaaa of yeter ama cinayet sorgusun damıyız? Ne yani nedir? "Bence bunu bilmenize gerek yok !" Sınıftan sert kız, kötü oldu, lafı koydu lan, gibi sesler yükselince hoca sınıfı susturdu. Biraz sert tepki vermiş olabilirim ama Antalya'da ki hayatımın sorgulanmasından pek hoşlanmıyordum. "Pekiii...o zaman Berfin Kocabaş... sen devam et" listeden başka bir isim okuduğun da kız tam ayağa kalkmıştı ki zilin çalmasiyla herkes çantasını alıp sınıftan çıkmaya başladı. Bende karakalem çalışması yaptığım defteri ve kalemleri çantaya koyup sınıftan çıktım. Okulun bahçesinde daha 2-3 adım atmıştım ki biri arkamdan seslenince durdum. Bugün adımın en çok söylendiği gün olarak tarihe geçicek bence. Uzun boylu buğday tenli maviş maviş gözleri olan haddinden büyük kasları kesinlikle onu çok çekici kılan sert biriydi bu.

"Bi daha sakın hiç bir erkekle konuşma !" dedi sesi çok sinirliydi. Bir dakika ya bu kimdi ve bana karışma cesaretini nerden buluyordu. " Sen kimsin? " Dedim soğuk bir sesle. "Sana dediğimi duydun mu? "

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin