Birinci Bölüm

27 4 3
                                    


Yine aynı rüyalar yine unutamadığım eski sevgilim onu ​​çok özlüyorum hiç rüyalarımdan çıkmıyor. Beni neden bırakmıştı onu sevdğimi bu kadar bile bile. Adı Koray. Çok yakışıklıydı buz mavisi gözlerini bana çevirir yüzüme bakardi. Beni öyle Etkiler beni öyle büyülerdi ki diye düşünürken uyuya kalmıştım. Sabah tatlı uykumu ev arkadaşımın çat kapı içeri dalmasıyla  yüzüme suyu fırlatmasıyla uyandim. 

'Napıyorsun Burcu sen ya yanıma yaklaşma kafanı patlatırım. Dedim hırçınla yatağımdan kalkarak. Hemen banyoya Gidip elimi yüzümü yıkadım. Burcu ise kahkahalara boğuluyordu.

Burcu kahvaltısını yapıp Sevgilisiyle buluşmaya gitmişti.

Bense hazırlanıp okula gidecektim. Koray ile aynı okulda okuyoruz. Aynı sınıftayız hala yanımda Bir erkek görse sinirden köpürür buz mavisi gözlerini üzerimden hiç ayırmazdı. Kıyafetlerimi giyip, telefonumu alıp çıktım. Yolda giderken gözlerimin dolduğunu hissettim ama Nedenini bilmiyorum. Neden ama neden doldu. Bir anda kendimi yere yığılırken buldum.

Gözlerimi açtığımda kendimi hastahanede buldum. Hemşire ise baş ucumda seruma bakıyordu. Hemşire bir anda:

'Geçmiş olsun iyi ki bey efendi siz erkenden getirdi. Neyse iyi günler .. 'diyerek çıkarken .: 

'Teşekkür ederim Bir Dakika beni buraya getiren bey efendi şu anda buradamı'

'Evet efendim Burada isterseniz çağırayım'

'Evet lütfen'

'Tamam'

Kapı açılınca kafamı yattığım yerden kaldırmadan:

'Teşekkür ederim beni getirdiğin Için' dedim. Hiç yüzüne bakmadan. :

'Rica ederim ne demek' dedi.

Nasıl yani o ses hemen yüzüne baktım o üzüntülü bu mavisi gözlerini üzerimde gezdirdi.

'Koray' dedim kısık bir ses tonuyla

'Evet benim' dedi.

'Şaşırdım' dedim.

'Şaşırmana gerek yok prenses birazdan taburcu olacaksın Bir hafta  bende kalacaksın' dedi.

'Ne! Ahh o prenses kelimesi bana karşı hiç ağzından eksik olmadı.! Kısık Bir sesle'Tamam'dedim.

'Tamam, Burcu kıyafetlerini getirdi. Ama  yürüyebilecek misin dedi. '

'Evet yürürüm' dedim.

Ayağa kalkarken ayağım takıldı Korayın kucağına düştüm. Hızla ayağa kalkarak:

'Çok çok özür dilerim gerçekten' dedim.

'Önemli değil prenses senden önemli değil ya neyse hadi gidelim.

'Tamam' dedim. 

Arabaya bindiğimde Üzerime Bir ağırlık çökmüştü, ve uyuya kalmıştım. Uyandığımda yataktaydım  yanımda Koray da bana sarılmış Bir biçimde uyuyordu. Şaşırmıştım. Koray kımıldadığımı hissettiğinde gözlerini Yavaşça açtı o buz mavisi gözlerini yeşil gözlerimin Üzerine Dikti Yavaşça Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Titredim:

'Üşüyorum' dedim.

'Ne! Üşüyor musun? ' diyerek elini alnıma yasladı 'Senin ateşin var' dedi korkunç bir ses tonuyla.

Hemen tişortümü çıkarıp banyoya götürdü beni hemen ılık suyu açip Altına götürdü çenemin titrediğini fark etti. Hemen beni banyodan çıkarıp kucağına aldı Yatağan- götürdü. Havluyla üzerimi kurulayıp üstümü değiştirdi. uyumuştum. Uyandığımda Korayın kasları gözüküyordu. Bana sarılan elini tuttum alnından öptüm. Bunu farketmişti gülümseyerek uyandı. Hemen elimi elinden çektim. O ise gözlerimin içine bakarak elimi tuttu. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı dudağıma yapıştı. Şaşırdım beni öpüyordu bense cansız Bir beden gibi duruyordum sadece. Çekildi gülümseyerek 'ateşin düşmüş' dedi. 

Aşk İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin