Yurdun arka kapısından gizlice cıktım. Hemen parka doğru yönlendim. Yağan yağmurun etkisi yerleri çamur içinde bırakmıştı bu yüzdende ilerleyişim zor oluyordu. Yağmur şiddetini iyice artırmıştı ve ben yüzüme vuran yağmura rağmen zor da olsa parka ulaştım. Adam hala oradaydı, arkası dönük yurda bakiyordu. Sansimi denemk icin yaklasip bagirdim .
- Edie
Adam arkasini dondu sirilsiklam olmus saclarindan dokulen damlalar o an sanki durmustu. Bu Edie'ydi. Edie bir an bana bakti ve hicbir sey demeden kosmaya basladi. Arkasindan bagirsam da bni duymuyordu bile coktan arayi acmisti. Ben de arkasindan kosuyordum ama bu guclu adama yetimem cok zordu. Tam o esnada kaygan zemin kaydi ve dustum duserken yuvarlandim ve hersey karardi.
Gozlerimi açınca Edie yanımdaydı. Sakın ol dedi bana düştün ve kafanı çarptın. Küçük bir baygınlık dedi. Yağmur yağıyordu ama üzerimize gelmiyordu beni büyük bir ağacın altına taşımıştı. Kollarında çok huzurluyum. Hafif doğrulmaya çalışıp sen neredeydin aptalca beni bıraktın dedim. Üzgünüm bir daha beni gormeyeceksin dedi ve cebinden bir zarf çıkarıp cebime koydu. Hayır açıklama yapmak zorundasın dedim. Ama eliyle ağzımı kapatıp beni kucağına aldı ve yurdun kapisina gelip bıraktı. Koşar adım karanlıkta kayboldu.
Zar zor zili çaldım. Kızlar hemen beni içeri aldılar. Her kez meraklı gözlerle bakarken odama çıkarırdım ve yatağıma yatırdılar. Linda gece boyu baş ucumda oturdu ve olanları bir bir anlattım ve konuştuk. Saat gece yarısını geçerken cebime bıraktığı not aklıma geldi. Linda' dan rica ettim ve cebimden çıkartıp zarfı getirdi. İkimizde çok heyecanlıydı. Yarısı ıslanmış zarfı açtım içinde küçük bir not kağıdı vardı. Kağıdı okuyunca ikimizde birbirimize baktık. Kağıtta tek bir kelime yazıyordu.
-KAÇ-
Edie bana kaç demişti ama neden, neden kaçmami istiyordu. Linda ya dönüp herşey bu araştırma merkezinden kaynaklanıyor ve yurd müdürü de bu işin içinde yarın gece araştırma merkezine girmemiz lazım gizlice dedim. Linda korkmuştu tabiki ama seninleyim dedi titrek bir sesle.
Sabah ikimizde hasta Olduğumuz bahanesi ile okula gitmedik. Akşam için korku ve heyecan sarmıştı bizi çantamı hazırladım el feneri ip faln lazım olabilecek şeyler işte. Daha sonra dun gece yurd müdürüne verilen dosya aklıma geldi bu saatlerde yurd müdürü okuldaydi ve bu iyi bir fırsattı. Linda'yı da alıp aşağıya indim yemek hazırlayan aşıların mutfakta sesleri geliyordu. Sessizce odasının kapisina geldik ve kolu çevirince kilitli olduğunu fark ettim. Nasıl girebilirdik . Pencereye de bakmak aklıma geldi ve yan odadan bakınca pencerenin açık olduğunu fark ettim hava alsın diye açardı hep. Ama nasıl girecektik yerden epey yüksekti. Yan odanın penceresine çıktım ve korkak adımlarla sonunda penceresinden içeri girdim. Linda dışarda gözculuk yapıyordu.
Çok derli toplu bir odaydi. Hemen dosyayı aramaya başladım. Fakat bulamıyorum. Nerde olabilirdi acaba yanında mı götürmüştü. Tam ümitlerimi kaybedip çıkmak üzere iken masanın altindaki çekmece kullarından birinin diğerlerine göre aşırı aşindigini fark ettim hemen gidip çekmeceyi açtım. Ama içi bomboştu daha sonra çekmece kulpunu bilmeden oynarken çevirdim ve bir anda masa ikiye ayrıldı ve içinde gizli bir bölme çıktı. Bir sürü evrak vardı içinde ama ben malum dosyayı aldım sadece acele ile hiç okumadan cebimden telefonumu çıkardım ve hemen sayfaların fotoğrafını çektim. Dosyayı yerine koyup hızlı bir şekilde odadan geldiğim gibi çıktım hemen odamıza geçip kapıyı kapattık. Hey başardık dedim linda ya evet dedi bana bakıp. Telefonumu masaya koyup okumaya başladık.
Anlamıyordum. Burada yurtta bulunan 25 kız için ameliyat kağıtlarıydi ama ne ameliyatı bu dedim. Korkuyordum Edie'nin kaç demesinin sebebi bu muydu. Bazı notlar vardı çektiğim fotoğraflarda bunlardan birinde kan uyumu için derneklere her sazlar 3 maddesi verildi yazıyordu. Burda denekler bizdik ama ne için şu sabah içmek zorunda olduğumuz şeyde ilacmiydi yani. Linda dedim dönüp bunların ne olduğunu Dr. Raft ve Edie biliyor o yüzden Edie bana kaç dedi. Linda çantanı hazırla bu gece o araştırma merkezine gireceğiz.
Hava iyiden iyiye kararmisti kimse fark etmeden dönmemiz gerekti. Üzerimize siyah giysiler giydik ve yangın merdiveninden gizlice kaçarak çıktık. Gecenin karanlığında ilerleyerek araştırma merkezine yakın bir noktaya geldik fakat nerden gideceğimizi bilmiyorduk merkezin ışıkları kapalıydı ve eminim kameralarla izlemiyordum. Linda bana dönerek acaba vazgeçsek mi korkuyorum dedi hayır dedim buraya kadar geldik. Biraz bekleyelim dedim bazı insanlar araştırma merkezinin kapisina geliyor kartlarını gösterip içeri giryorlardi. Bunları dikkatlice izlemeye başladım.
O esnada bize yakın bir noktaya bir araba gelip park etti. Çalışanın arasında gizlenerek baktık. Buda ne dedim bunlar doktor raft ve Edie hemen hey Edie dedim. Arkalarını dönerek bize baktılar ve sizin burda ne İşiniz var dedi Dr. Raft hemen yurdunuza dönün dedi yanımıza gelerek hayır dedim burda ne olduğunu öğrenmeden hiç bir yere gitmeyeceğim. Pekala dedi doktor arabada bizim laboratuvar önlüğüklerini giyin dedi yoksa kendinizde bizi de öldürtecek siniz. Edie ile hiç konuşmamıstim daha ona kızgindim kaçtığı için. Doktor ve Edie önde biz arkada kapıya geldik ilk kapıdan kartlarını gösterip geçtiler ikinci kapıda askerler bizi durdu doktor bizi gösterip yeni asistanlar dedi. Asker bize bakıp peki yöneticinin bilgisi var mı dedi. Doktor kafasını salladı ve bizi aldılar. İçeri girince doktor Edie bunları odama götür ben hemen geliyorum dedi. Edie bizi doktorun odasına götürürken elimden tutmak için hamle yapsada buna izin vermedim.
Doktorun odasına girdik ve çok geçmeden doktor geldi. Kapıyı kilitleyip ortalık sakin pek kimse yok dedi ve masasına oturdu. Bize dönüp kızlar ne biliyorsunuz dedi. Edie bana bakıp anlat Emma Biz aynı taraftarız dedi. Edie'ye güvenmiştim o anda ve her şeyi anlattım telefondaki dosya fotoğraflarını da gösterdim tabiki doktor uzun uzun düşündü. Bakın kızlar Siz birer deneksiniz yani yurttaki tüm kızlar ve şuana kadar deneklerin hiçbiri başarılı olamadılar. Nasıl yani doktor biz ölecek miyiz dedim . Doktor bana bakıp bilmiyorum ama Edie ve ben bunu istemiyoruz Edie bunun için sizi uyarmaya çalıştı bunun için hayatını tehlikeye attı. Eğer sizle bağlantımızi öğrenirlerse bizi öldürürler.
Bu gece öğrendiklerimiz Linda'ya ağır gelmiş ve ağlamaya başlamıştı. Onu sakinleştirerek doktora döndüm ve herşeyi anlat doktor dedim. Doktor pekala dedi ve söze başladı. Bundan tam 8 yıl önce amerikan açıklarında bir tanımlanamayan uçan çişim bulundu askerler bunu araştırırken içerisinden ölmüş bir yaşam formu çıkardılar uzun araştırmalar sonucu bu yaşam formunun kanının herşeyi iyileştirici özelliği olduğunu fark ettik bunu insan kanına uyarlamak için yıllarca çalıştık bu araştırma merkezi de bunun için kuruldu ama senato bize sadece yılda 25 denek izni verdi. Sizin yurdunuz da bu sebeple kuruldu o yüzden mezun olanlarla ilgili bir bilgi yok çünkü hepsi bir denek ve bu uzaylı formunun kanını onlara enjekte ediyoruz. Ve şu ana kadar hepsi uyum sağlayamayarak öldü. Bunlara başından beri karşı olmama rağmen çok şey biliyordum engel olamadım. Amacımız insan kanı ile yaşam formunun kanını eşleştirmekti fakat olmadı denekler hep öldü. Fakat elimizdeki son 4 denek tepki verdi bu inanılmazdı yaşıyorlardı.
Fakat bir gün sonra denekler de değişiklikler oldu saldirganlaştilar ve et yemeye başladılar. Zeka belirtileri yok oldu anlayacağınız şekilde anlatayım zekaları hayvansallaştı. O yüzden onları parmaklıklar arasında tutuyoruz çünkü saldırganlar.Bu durumları bulaşıcı mi hiç bilmiyoruz buna rağmen deneylere devam etme emri aldık bu yüzden Edie kaçıp kurtulmanız için uyarmaya çalışıyordu. Doktor sözlerini bitirirken Edie yanıma oturmuş beni kolları arasına almıştı. Herkez birbirine bakıyordu. Herkesin kafasına tek bir soru vardı.
-Şimdi ne olacaktı?
~YORUM VE ÖNERİLERİNİZİ BEKLIYORUM :) ~
