Bölüm 4

70 9 5
                                    

Bir anda Edie'nin kollarından sıyrılıp ayağa kalktım ve doktora dönerek "hayır bunlar sacmalik görmeden inanmam" dedim. Doktor Edie'ye bakti ve " peki ama bu işin sonunda ne biz burada kalabiliriz ne de siz yurtta" dedi. Tamam anlamında başımı salladım ve onlar çantalarını toplarken bende Linda' yı biraz daha sakinleştirdim.

Herkez toparlandiktan sonra herkez birer doktor önlüğü giydi. Benim bu olanları canlı canlı görmeden burdan gitmeyeceğimi bildikleri için laboratuvar' a gitmek için odadan çıktık. Biraz koridorda yürüdük sanki kimse yoktu ara ara çığlık sesleri Edie'ye biraz daha sokulmama sebeb oluyordu. Önümüze bir asansör çıktı ve doktor kartını okutarak içine girdik ve -7 yazılı düğmeye bastı. Bu şu demekti laboratuvar yerin 7 kat asagisindaydi. Aşağı inerken Edie' nin belindeki tabancayı gördüm. O da bunu fark etmiş olacak ki " güvenliğimiz için Emma ne olacağını bilmiyoruz " dedi. Asansör durduğunda kapısı açıldı ve içeriye girdik. Yine doktorun kartını kullanarak 3 kapı geçtik ve laboratuvar' a geldik.

Burası sanki bir uzay üssü gibiydi. Her yerde kablolar sariyordu. Yataklar ve ameliyat ve araştırmalar için kullanılan bir yığın malzeme. Yataklarda ki kan lekelerini görünce ürktüm. Ağır ağır ilerlerken o çığlık gibi sesin yaklaştığını hissettim tam da önümüzdeki büyük bir şey vardı. Kocaman bir örtü vardı üzerinde Edie bana ve Linda'ya dönerek "hazır olun " dedi. Örtüyü ağır ağır kaldırdı. Bu bir kafesti büyük parmaklıklari olan bir kafes. Korkulu adımlarla yaklaştım. İçimde bir kız vardı ve diğer kafeslerde de kızlar vardı. Kafese yaklaşınca sanki şok olmustum. Köşede soğuk bakışlı, elbiseleri yırtılmış, teninde yara izleri ve kan izleri olan kısım kısım etleri dökülmüş bu kız geçen sene mezun olmuş bizim yurdun kızlarından biriydi.

Diğer kafeslerde ki kızlarda aynı şekilde geçen senenin mezunlarindandi. Doktor söylediklerinde çok haklıydı artık bende Linda' da herşeye inanmıştık. Kafese biraz daha yaklaştım ve tam o esnada bir zombiye dönüşmüş bu kız bana doğru hamle yaptı ve saldırdı. Aramızdaki demir parmaklıklar onu engellese de gözlerindeki bu vahşi görüntü beni korkutmuştu. Edie'ye dönüp" burdan gidelim " dedim. Doktor bazı evrak ve yazıları yanına aldı ve oradan çıkmak için harekete geçtik.

O esnada asansörün aşağıya indiğini fark ettik birileri geliyordu hemen geri dönerek dolapların arkasına saklandik. İçeriye iki asker ve bir kadın girdi. Doktor yanıma eğilerek bu yönetici dedi. Bu uzun boylu sarışın kadın kafelerin önüne gelerek "bunları bir şekilde kullanmamız lazım "dedi. Askerin birisi öne atılarak "efendim yaptığımız deneylerde deneklerin sadece kafasından vurularak öldürebiliyoruz, herhangi bir yerinden vurunca ölmüyorlar. Yaşam formundan deneklere aktardigimiz kandan dolayı tepkimeye uğruyor ve beyin fonksiyonları devre dışı kalıyor sadece saldırma ve yemeye programlılar düşünme yetkileri kaybolmuş ve efendim en kötüsü ise yanlışlıkla kafeslerine giren bir deney faresini ısırdılar ve aynı belirtiler farede de görüldü yani ısırma ile bulaşıyor. Bu yüzden efendim hemen öldürmek zorundayız tüm denekleri" dedi.

Yönetici "hayır onlar için başka şeyler düşünüyorum" dedi. O sırada askerin arkası kafese dönüktü ve kafesteki kız bir anda askerin kolundan tuttu ve ısırmaya başladı. Öbür asker hemen kızı vurmak için silahına davrandı ama yönetici "Dur ! Ne olacak görelim bakalım gerçekten bulaşıcı mi?" dedi. Asker kolu ısırılmış ve bir miktar parça koparılmış halde kızdan kurtuldu ve yere acı içinde uzandı. Tüm nefesimi tutup ne olacağını gizlendigim yerden izlemeye başladım.

Çok geçmeden yaralı adam ağzından köpükler çıkarmaya başladı. Elleri ve kolları yamuluyordu sanki olduğu yerde kıvranıyordu. Gözleri aynı kafesteki kizdaki gibi kızıl bir hal almıştı. Yönetici "demekti bulaşıcıymiş öldür "Dedi. Diğer asker tam yerdeki askeri öldürecekti ki yönetici Linda' yı saklandığı yerde gördü ve askere bağırdı. "Kaçak giriş var alarma bas" Asker alarma basmak için arkasını dönmüştü ki yerdeki asker ona saldırıp boynundan ısırdı. Bunun üzerine yönetici koşarak kaçtı.

Bizde hemen oradan kaçmaya çalıştık. Merdivenlerden çıkarak yangın merdiveninden çıktık o esnada alarm çalışmış ve tüm askerler içeriye koşarak gitmişti. Bu yüzden binadan cikarken kimseye yakalanmadik. Arabanın yanına geldiğimizde hemen bindik ve binayı görecek bir tepeye geldik. Arabadan çıkıp izlemeye başladık. Merkezde alarmlar gecenin sessizliğini bozuyordu ve arka arkaya silah sesleri geliyordu. O esnada bize arabanın hızlıca uzaklaştığını gördük. Doktor "bu yöneticinin arabası" dedi.

Biraz daha bekledik. Silah sesleri kesilmişti. Tam da o esnada araştırma merkezinin kapısından birilerinin çıktığını gördük. Yavaş yürüyorlar ve aksiyonlardi. Edie bir adım ileri gidip "Aman tanrım hepsi zombi olmuş virüs onlara bulaşmış" dedi. Arabaya bindik ve gecenin karanlığında yol almaya başladık. Doktor " Edie bizim eve gidelim karım beni bekliyor " dedi. Edie başını salladı. Araba gecenin karanlığını yırtarken Linda omzumda uyumuştu. Bu olanlar ona ağır gelmişti. Sokak lambalarını birbiri ardına geçerken "Edie ya o zombiye dönüşmüş insanlar durdurulamaz ise ne olacak" dedim. Edie "bilmiyorum" dedi. O esnada karşımızdan dan bir sürü polis arabası son hızla geçtiler. Anlaşılan o ki bu yaratıklar dağılmaya başlamıştı. Ya yerleşim yerlerine ulaşırlarsa?

Doktorun evine geldiğimizde kapıyı karısı olduğunu ve adının Miya olduğunu söylediği kadın kapıyı açtı. Doktorla sarıldılar ve içeri girdik. Olanları doktor anlattı ve burdan ayrılmamız gerekebilir dedi. Kapıları ve pencereleri kilitledik. Biraz uyumamız lazımdı. Yukarıda ben ve Linda , yan odamızda doktor ve karısı vardı. Edie ise nöbet tutacaktı. Doktor ona bir de tüfek vermişti. Sabahın ilk ışıkları ile bende uykuya dalmaya basladim. Bu gecede tüm hayatım alt üst olmuş ve hersey değişmişti. Zor zamanlar beni bekliyordu farkındaydim. Ama en azından Edie ve Linda yanımdaydı. Linda'ya sarılıp uykuya daldım.

          ~TELEVIZYON DUYURUSU~

"Tüm vatandaşlarımızın dikkatine bu bir tatbikat yayını değildir. Gizli bir merkezde yaşanan olaylar nedeni ile  genetiği degistirilmis denekler serbest kalmıştır.  Ülkemiz zombi  saldırısı altındadır. Tüm vatandaşlarımızın evlerinden çıkmamaları ve kapı ve pencerelerini kapatmaları istenmektedir. Güvenlik güçlerimiz en kısa zamanda düzeni sağlayacaktır.  Ayrıca bu yaratıkların güneş ışığından dolayı  göremedikleri bu sebeple gece dolastiklari tespit edilmiştir.  Vatandaşlarımızın kendi can güvenliklerini sağlamaları ve dışarıya ikinci bir emre kadar çıkmamaları ilgi ve önemle duyurulur"

Uyandigimda saat onbir olmustu. Linda yanımda yoktu. Aşağıya indim. Herkez televizyonun karşısında bir şeylere bakiyorlardi. Linda beni görünce "Emma heryere yayılmış bu şeyler bak televizyondan uyarı yayını yapılıyor " dedi. Olanları izlerken Edie camdan dışarı bakiyordu. Doktora dönüp "her yeri tahta ile kapatmalıyız" dedi. Daha sonra kahvaltı yaptık.  Sokaklar bomboştu bazı eli silahlı insanlar vardı.  Bunlar polis veya asker değildi.  Durumdan fırsat çıkaran kötü insanlardı. Yağma yapıyorlardı. Edie ve doktor her yeri kapattılar. Hava kararmaya başlamıştı artık bunun ne zaman biteceğini bilmiyorduk.

Akşam yemeğinden sonra herkez kendi arasında konuşmaya başlamıştı.  Doktor eşi ile ben ve linda ise Edie ile konusuyorduk. Edie artık bana olan sevgisini açık açık ifade ediyordu. Vakit epey geç olmuştu. Eğilerek kapattığımiz camin küçük açıklığından dışarıya baktık. Sokaklarda yürüyen insanlar vardı ama bunlar o zombilerdi. Çok hızlı bir şekilde şehre yayılıyorlardı.  O esnada bir sokak köpeğinin üzerine atlayıp onu yediklerini gördüm ve camdan uzaklaştım.  Peki burada ne kadar kalacaktık eninde sonunda yiyeceğimiz bitecekti. Gece yarısı olduğunda herkez oturma odasında yatıyordu. Başka bir odada yatmaya cesaretimiz yoktu. Başımı Edie'nin dizine koyup   uyumak üzere iken kapıdan gelen yüksek çarpma sesi herkesi uyandırdı ve irkti.

Kapıya vuran ses git gide artıyordu. 

- PAT  PAT   PAT   ...

~YORUM VE ÖNERİLERİNİZİ BEKLIYORUM :) ~

KAÇIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin