3. Bölüm:DUYGULAR.

368 14 2
                                    

Arabada radyodan gelen kısık sesli şarkıdan başka ses duyulmuyordu. Hazar, kemikli parmaklarıyla direksiyonu sıkıca kavramış arabayı kullanıyordu. Denizde yaşanan garip olayın konusunu ikimizde açmamıştık. Hem açsak ne diyecektik ki?

İç çekerek yoldaki beyaz şeritleri izlemeye devam ettim. Aklım karma karışıktı. Abime nasıl davranacağımı bilmiyordum. Beni sevdiğini bilsem bile söylediği sözlerin yükü çok ağır gelmişti. Geride bıraktığı enkazın farkında mıydı değil miydi bilmiyordum ama ben yıkılmıştım.

Araba evin önünde durunca kafamı camdan kaldırdım. Bir süre sadece evi inceledim.

"Daha ne kadar bakacaksın? Her gün kaldığın ev." Ona bakmadan olumlu anlamda kafamı salladım.

Arabadan çıktığımda üstümden su tanecikleri damlıyordu. Hazar yanımdan geçip kapıya birkaç kez vurdu. Saniyesinde kapı açılırken şaşkınlıkla Asır'a baktım. Onlarda mı buradaydı?

"Tanrım! Devrim seni çok merak ettik." Cılız kollarını bana sardığında ellerim havada kalmıştı.

"Ah, neredeydin tüm gün seni aradık. Kıvanç çok kötü oldu Devrim.  Aranızda ne geçti bilmiyorum ama pişman olduğu gözlerinden belli oluyor." İçten konuşması söylediklerini doğruluyor gibi gözüküyordu. Yavaşça kollarını bedenimden çekince birkaç adım geriledi.

"Hadi içeri gel. "

Hazar'a baktığımda çoktan içeri girmiş olduğunu gördüm. Göz devirerek Asır'ı takip ettim. Salona girdiğimde Araf ve Pars çifti koltuğa yayılmışlardı. Kıvanç ise tekli koltukta başını ellerinin arasına koymuş oturuyordu.

"Hazar kıyafetlerin ıslak, sana birkaç şey ayarlayayım. "

Kıvanç kafasını kaldırdığında göz göze geldik. Gözleri kızarmış ve şişmişti. İçimden bir şeyler koparken sadece bakmakla yetindim. Söylediği sözler aramızda şeffaf bir duvar oluşturuyor, ona yaklaşmama izin vermiyordu. Yerinden hızlıca kalktığında bana doğru adımlamaya başladı. Karşıma geçip bir süre sadece beni inceledi. İyi olup olmadığıma bakıyor gibiydi. Sağ eli bana doğru havalandığında geriye birkaç adım atıp hızlıca merdivenleri çıktım.

Abimin odasına girdiğimde ferahlatıcı kokusu derin bir nefes almama neden olmuştu. Koyu kahve dolabın kapaklarını açıp içinden siyah bir eşofman ve lacivert bir tişört çıkardım. Kıyafetleri yatağa bırakıp Hazar'a döndüm.

"Kapının arkasında temiz havlular var. Kullanabilirsin."

Sözlerime karşılık sadece başını salladığında odandan çıktım.

Hala daha üstümden akan su damlaları rahatsız ediciydi. Odama girdiğimde direkt banyoya girdim. Tenime yapışan ve alkol kokan elbiselerimi tiksinerek üstümden çıkardım.
Kendime gelmek için soğuk suyu açtığımda sırtımı duvara vererek yere çöktüm. Gözlerimden yaşlar akarken onları engelleyemiyordum. Çok fazla içimde tutmuştum. Başımı dizlerimin üstüne koydum. Hıçkırıklar omzumu sarsarken dudağımı ısırdım. Kimsenin beni bu halde görmesini istemiyordum. Tüm gardımı indirmiştim.

Hak etmiyordum. Doğru, yanlışlarım çok fazlaydı; fakat hayat bana nasıl bakıyorsa ben de ona öyle bakıyordum.

Sağda duran şampuanımı alarak saçlarımı köpürttüm. Bu işlemi iki kere daha tekrar ettikten sonra vücudumu lifledim. Suyu normal ayarına getirip durulandım. Bornozuma doğru ilerlerken gözlerim aynada ki yansımamda takılı kaldı. Göz altlarım şişmiş ve içi kanlanmıştı. Resmen 'ben ağladım' dercesine bağırıyorlardı. Aynaya bakmayı bırakıp kıyafetlerimi giymeye koyuldum. Odama girdiğimde yatakta düşünceli bir şekilde oturan Asır'ı gördüm. Beni gülümseyerek yan tarafını işaret etti. "Hadi gel." Sözlerine itaat ederek yanına oturdum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 25, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEVRİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin