7.Bölüm

580 30 1
                                    

Bugün elimden geldiği kadar bölüm atcam -atabilirsem :D- Bölümü beğenmeniz dileğiyle ♥

  👨‍❤️‍👨   👨‍❤️‍👨  👨‍❤️‍👨

Saatlerdir ameliyathanenin önünde doktorun çıkmasını bekliyorduk. Güneş yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyordu. Clint yanıma gelip  elindeki tepsideki kahvelerden birisini bana doğru uzattı. Ben başımı olumsuzca sallayınca "Hadi ama Stark kollarım ağrıdı." dedi tepsiyi gözüme gözüme sokarken. 

"Tepsiyi gözüme gözüme sokmayı kesersen alacağım tamam." dedim. Tepsiyi biraz gözümün önünden uzaklaştırınca istemeye istemeye de olsa bir bardağı aldım. Clint gülümsemeye çalışıp Natasha'nın yanına otururken ben bakışlarımı kahveme çevirdim. Kahveye bakınca Steve'in bana yazdığı not geldi, hani şu ilk başta muhteşem başlayan ama sonradan boka saran günün başında aldığım not. Elimde olmadan dudaklarımda buruk bir tebessüm belirirken kahve ile ilgili sözü geldi aklıma. Gözlerim hafifçe dolarken, dikkatimi ameliyathaneden çıkan doktor ve hemşire çekti. Elimdeki kahveyi sandalyeye bırakıp doktorun yanına gittim. Natasha ve Clintte arkamdan gelirken. Endişeli bir şekilde " O-o iyi mi? lütfen iyi olsun" dedim alacağım cevaptan korkarken.

Doktor hemşire ile konuşması hızlıca bitirip bize döndü. "Hastanın neyi oluyorsunuz?" diye bir soru yöneltti. Doğrusu ben bile bilmiyordum Steve'in neyi olduğumu. İçimden ne kadarda 'sevgilisi'  demek gelse de "Yakın bir arkadaşıyım." dedim. Doktor başıyla onaylayıp " Bay Rogers'ın göğsüne ve karnına toplam iki tane kurşun isabet etmiş. Karın bölgesine gelen kurşun hayati bir risk yaratmıyor fakat aynısını göğüs gölgesine gelen kurşun için söyleyemeyeceğim.

Göğsündeki kurşun kalbe çok yakın isabet etmiş. Kalbin yakınına gelen kurşun kalbi bayağı yormuş fakat ameliyat öncesinden daha iyi şuan ki durumu. Hastayı yoğun bakıma alacağız birazdan. Ve uyanmasını bekleyeceğiz şuanda elimizden geleni bu kadar. İyi günler." dedi ve yanımızdan az önceki hemşire ile tekrar konuşarak uzaklaştı.

Duyduklarıma hiç bir tepki veremezken. Kelimeler boğazıma dizilip kalıyordu. Clint "Tony bak en azından iyiymiş. Şimdi sadece oturup uyanmasını bekleyeceğiz." dedi omzumu destek olmak açısından sıkarken. "Uyanmasını bekleyeceğiz demek uyanmasını! Ya hiç uyanmazsa ha ya hiç uyanmazsa ne olacak!" dedim dolan gözlerim yaşlar yüzünden görüş açımı bulanıklaştırırken.

"Saçmalama! Durumu gayet iyiymiş hemen kötü düşünme. Steve uyanacak ve tekrar bizimle olacak. Steve sevdiklerinden kolay kolay vazgeçmez Tony." dedi Clint ciddi bir ses tonuyla. İlk defa bu kadar ciddi görüyordum Clint'i. Bekleme sandalyelerinin birisine otururken yüzümü avuçlarımın içine aldım. Korkuyordum hemde fazlasıyla, ona kavuşamadan kaybetmekten korkuyordum. Ne kadar ironik değil mi hiç bir şeyden korkmayan koskoca 'Tony Stark' birisini kaybetmekten korkuyordu. 

Stevie ile yaşayabileceğimiz onca şeyleri yaşayamadan kaybetmekten korkuyordum. Bir daha sarılamamaktan korkuyordum. O mavilerde bir daha kaybolamamaktan korkuyordum.Keşke Steve'e karşı olan duygularımı daha önceden anlayabilseydim.


Ben düşüncelerimde boğulurken ameliyathanenin kapıları açıldı. Kafamı çevirip gelen şeyin Steve'in sedyesi olduğunu görünce ayaklandım. Sedye uzaklaşıyordu Steve de uzaklaşıyordu...

 Steve'in zaten beyaz ve soluk rengi daha da soluklaşıp beyazlamıştı. Sedyenin peşinden sadece bir kaç adım gidebildim. Bacaklarım daha fazla dayanamamıştı. Dizlerimin üstüne çökerken bir kez daha gözlerim doldu bu sefer Steve için güçlü olamayışımın yaşlarıydı gözleriminden süzülen yaşlar...

  👨‍❤️‍👨 👨‍❤️‍👨 👨‍❤️‍👨

Umarım bölümü beğenmişsinizdir :3 Yorumlar ve voteler için şimdiden teşekkürler.

Sizi çok seviyorum 😻  ♥

Mühür (Stony)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin