9.Bölüm

576 29 1
                                    

Sudenaz'ın yaptığı shopla çıldırıyorum mzmskjajdaudhsids

Youtubeda stony videoları buldukça aşırı derecede mutlu oluyorum :D -medya ♥-

Bugün aşırı mutluyum ve bölüm yazıp sizide mutlu edeyim dedim 2'li combo yapacağım yani dkshdishaodh :D

🐰 🐰 🐰 🐰

Yoğun bakımdan patır kütür çıkarken koridordaki insanların yarısının bakışlarını üstüme çekmiştim ama şu saatten sonra pek umurumda değildi. Önemli olan Steve'imin uyanmasıydı ve uyanmıştı da. 

Koridordan geçen bir hemşireye Steve'in uyandığına ve doktorunu çağırmasını gerektiğini söyledim. Hemşire doktora doğru giderken bizimkilerin yanına doğru gitmeye başladım. Clint başını yere eğmişti ve Natasha da kafasını Clint'in kafasına yaslamış bir şeyler diyordu. Thor ve Wanda ortalıklarda gözükmüyorlardı. "Çocuklar size iyi bir haberim var." dedim dudaklarımda hafif bir sırıtış belirirken. Natasha ve Clint aynı anda kafalarını kaldırıp meraklı gözlerle baktılar. "Steve sonunda uyandı! Uyandı !" dedim sevinçten adeta şakırken. Clint ayağa fırlayıp havaya yumruğunu kaldırdı ve "Biliyordum işte biliyordum sana uyanır dedim ben." dedi sevinç dansı yaparken. Natasha bana doğru ilerleyip sarıldı "Sana uyanacak demiştim." dedi.

 Benden birazcık uzaklaşıp meşhur 'ben sana söylemiştim' sırıtışlarından yüzüne yerleştirdi. " 'Sönö öyönöcök dömöştöm' diyeceğine sevgilini durdur bence, hem rezil oluyo hemde korkunç dansı ile insanların dans anlayışını beceriyo." dedim kollarımı göğsümde birleştirip sırıtırken. "Hayır yani bizim açımızdan fark etmez sonuçta hep görüyoruz ama hastanedeki insanların buna hazır olduğunu zannetmiyorum ." dedim sırıtışım daha da genişlerken. Natasha Clint'in kolundan tutup çekiştirmeye başlarken konuştuklarından sadece "Hadi gel diğerlerine haber verelim." dediğini anlamıştım. 

  🐰 🐰 🐰 🐰 

Doktor Steve ile ilgilenirken kapıdan onları izliyordum. Doktor steteskop ile Steve'in kalbinin atışlarını kontrol ederken Steve'e , temas eden eli ile içimi bir duygu kapladı. Sinir ve kıskanç duygusunu tüm hücrelerimde hissederken kaşlarım çatıldı. Steve beni daha yeni fark etmiş olacak ki bakışlarını kapıya çevirip içten bir gülümseme bahşetti. Gülümseme karşısında çatık kaşlarım gevşerken dudaklarımda hafif bir tebessüm beliriverdi. Doktor Steve'i muayene etmesini bitirip arkasını döndüğünde kapıdan biraz uzaklaştım.

Doktor "Bay Stark hastanın durumu gayet iyi durumda her hangi bir hayati tehlikesi yok sadece biz dikişlerini alana kadar dikişlerine dikkat etmesi lazım. Yeni uyandığı için ilk 24 saat yoğun bakımda göz altında tutacağız. Bay Rogers'ın sonrasın da normal bir odaya geçişini yaparız. Geçmiş olsun." dedi ve bulduğumuz alandan uzaklaşmaya başladı. Doktorla olan konuşmam bitince Steve'e döndüm,mavi gözleri ile bana doğru bakıyordu. Yavaş adımlarla Steve'in yanına ilerleyip ayak ucuna oturdum. "Nasılsın?" dedim Steve'e bakarken. "Daha iyiyim." dedi gülümserken. Yattığı yerde dikelmeye  çalıştığında ağzından bir inleme kaçtı. Hemen Steve'in yanına fırlayıp kolundan nazikçe tutup eski yattığı pozisyona getirdim. "Ah Rogers delirdin mi sen?!" diye kızdım. "Dikişlerin patlayabilir yapma böyle ani hareketler." dedim az önceki sinirim azıcıkta olsa geçerken. "Ben onları unutmuşum tamamiyle." dedi yüzünü buruştururken. 

Steve elimden tutup hafifçe yanına çekiştirirken yanına oturmamı sağladı. Ben oturunca elimi tutmaya devam ediyordu. Gözlerime bakan mavilerini elime doğru dikip elimdeki morluklara bakmaya başladı. "Senin eline noldu?" dedi mavilerini tekrar gözlerime dikerken. Elimi elinden çekmeye çalışırken kıvırmaya çalışıyordum, "Hiç birkaç morluk sadece." dedim geçiştirmeye çalışırken. "Bana yalan söyleme Anthony." dedi kaşlarını çatarken. "Sana kaç defa söyleyeceğim Anthony değil sadece Tony , Hem bir kaç morluğun önemi yok şuan." dedim 'Tony' kelimesine vurgu yaparken. "Peki sadece Tony ." dedi kendini gülmemek için kasarken. 

"Dikkat et biraz daha kasarsan kendini patlayacaksın." dedim gözlerimi devirirken. Boğazını temizleyip derin bir nefes aldı "T-tamam iyiyim ben kendimi kastığım falanda yok." dedi gülmemek için dudaklarını büzerken. "Imm neyse ben sana bir şey söylemek istiyorum dayanamayacağım artık." dedi sabırsızlandığı her halinden belli olan haliyle. "Tony ben..ben seni seviyorum." dedi gözlerini kaparken "İstersen beni sevme hatta belki görmek bile istemeyebilirsin ama ben seni uzun zamandır seviyorum. Sevgim gün geçtikçe çığ gibi büyüyo ve ben bunu artık daha fazla içimde tutamayacağım." dedi elimi sıkarken. Söyledikleri karşısında adeta taş kesilirken beynim daha yeni algılayabilmişti sanki. Az önce Steve Rogers beni sevdiğini itiraf etmişti dimi yanlış duymadım ya da bu bir rüya değildi dimi yani...

"Stevie..." dedim hala olayın şokundan çıkamazken. Steve sıkıca yumduğu gözlerini açmadan "Efendim Tony?" dedi sanki söylediklerinin karşılığını alamamaktan korkan bir ses tonu ile, fakat yanıldığı kısım sevgisinin karşılığı olduğuydu.

"Bende seni seviyorum koca adam." dedim ve Stevie'in vereceği tepkiyi beklemeden dudaklarına yapışırken, benim kuru dudaklarım Steve'in nemli dudakları ile buluşurken Steve'in şaşkınlıktan açılmış kocaman gözlerine baktım. Yavaşça gözlerimi yumarken Steve sonunda şaşkınlığını atlatabilmiş olacak ki öpücüğüme karşılık vermeye başladı. Nefeslerimiz kesilinceye kadar dudaklarımızı ayırmadık, Nefesimiz kesilince dudaklarımızı ayırdık ve alınlarımızı birbirine yasladık. Nefeslerimiz birbirine karışırken gözlerimi açmadan ağzımdan bu cümle döküldü. "Hemde senin dahi tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum seni Stevie'm." dedim.

  🐰 🐰 🐰 🐰 

Eveeet bir bölümün daha sonuna geldik dimi *derin bir nefes alır* Doğrusu bu bölümü diğer bölümlerden diğer bölümlere nazaran daha duygulu yazdım. Ay valla bölüm yazdıkça içimdeki sıkıntı hafifliyo gibi geliyo şuan. Bu aralar ruh halim bayağı sayko. Yavaş yavaş çıldırıyorum galiba efgpfggwrgwwurfgw 

Umarım hoşunuza giden bir bölüm olmuştur ♥ Voteler ve yorumlarınız için şimdiden teşekkürler. Yorumlarınızı tek tek okuyorum ve ciddi anlamda siz yorum attıkça seviniyorum :D Birde bugün çok ayrı bir mutluyum çıldırıyorum hatta çünküüü MuratAbiGF haftaya cumartesi *24 eylül* Ankaraya geliyo ve ben çok büyük bir fanıyım :D Umarım gidebilirim ve fotoğraf çekinebilirim dua edin ayol rgıegeurwguhrwhe ♥

Hepinizi çok seviyorum benim prenses görünümlü kamyon şoförlerim -sebdiğimden söylüyorum biliyosunuzdur- :D ♥ Hadi gittim ben :D ♥  

Hepinizi çok seviyorum benim prenses görünümlü kamyon şoförlerim -sebdiğimden söylüyorum biliyosunuzdur- :D ♥ Hadi gittim ben :D ♥  

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bunları da buralara bir yerlere bırakır kaçarım *kıkırdayarak koşmaya başladı :D*

Mühür (Stony)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin