Her şey ayarlanmıştı,Levent ailesi ile beni istemeye gelmişti .Şuan salonda oturuyolar ben ise o konuşmayı bekliyordum.Leventin babası lafa girdi.
"Gençler birbirlerini görmüşler sevmişler bizede bu işe onay vermek düşer , Allahın emri ile kızınız Olgunay'ı oğlumuz Levent'e istiyoruz"
Babam:
"Henüz kızım çok genç 18 yaşına bastığında evlenirler şimdilik bir nişanla adını koyalım"
Leventin babası:
"Ozaman hayırlı uğurlu olsun"
Kalbim yerinden çıkacak gibi oldu salona yönelip önce babamın sonra Leventin babasının elini öptükten sonra anneme sarıldım leventin annesi bana soğuktu veya bana öle geliyordu onuda öptükten sonra kahveleri yapmak için mutfağa gittim. Leventin kahvesine tuz koyup kulbuna kırmızı kurdale bağladım adetimizdir bizim kırmızı kurdale. Kahveleri özenle doldurup tepsiye dizdim. Ellerim titreye titreye tepsiyi tutuyordum. Yavaşca içeriye girdim önce büyüklere ikram ettim kahveyi ardından Leventin kahvesi belliydi bile onun önüne gidip kahveyi uzattım ve göz kırptım. Bir dikişte içti kahveyi gözlerime baka baka yüzündeki ifade sanki senden intikamımı alcam der gibiydi. Tuzu fazla koymuş olmalıyım ama anlaşılan tek dikişte içmesi beni çok sevdiği ve istediği anlamına geliyor. Çok mutluyum.
***
Herkes evlerine dağıldıktan sonra Leven beni aradı hiç beklemeden açtım telefonu
"Efendim"
"Nasılsın karıcım?"
"Ne karısı gerizekalı"
"Eee bu güne bugün karım sayılırsın babanda seni hemen verdi bıkmışmıydı senden ne "
"Leventtt!"
"Şaka aşkım şaka her şey rüya gibi Olgunay bu günleri bana yaşattığın için sana teşekür ederim SENİ SEVİYORUM"
Ellerim titriyordu kalbim yerinden çıkar gibi çarpıyordu kendimi toparlayıp
"Canımın içi asıl ben sana teşekür ederim daha güzel günlerimiz olcak inşallah BEN DE SENİ SEVİYORUM..."
"İyiki varsın hadi uyu sende çok yoruldun iyi geceler geleceğim..."
"İyi geceler..."
Telefonu kapatmıştı ama ben hala indirmemiştim kulağımdan telefonu ...
"Allahım sen onu bana kader diye yaz..."
