Ve düğün hazırlıkları başlamıştı.
Düğün köyde olacaktı, köyün adı Gökçe. Gökçe köyü benim ve Levent'in doğup büyüdüğü köydü sonradan şehre yerleşmiştik. Bizim köy küçük ve içten bir köydür, insanları samimi ve cana yakındır. İçimde öyle garip hisler vardı ki anlatamam acaba iyimi olcak her şey yoksa bu mutluluk kısamı sürcek,hayal ettigim mutluluğu bulabilcek miyim? aslında mutluluk Levet'ti o varsa iyi olur zaten her şey.
Annem yavaş yavaş toparlıyordu her şeyi bende düğün için son kalan malzemeleri almak için evden çıktım elim ayağım birbirine dolanmıştı adeta içim kıpır kıpırdı heycandan. Paketleri yavaş yavaş arabaya yerleştiriyorlardı, ardından tüm hazırlıkları bitirmiştik. Eşyalarımız köye doğru yola çıkmışdı biz de Levent'in ailesiyle buluşup onların arabasıyla yola çıktık. Yolculuk yaparken Levent'in annesi ve ablası bana karşı neden bu kadar soğuktu anlamıyorum yine de alttan almaya çalışıyordum. Köye ulaştığımızda şehir dışındaki tüm akarabalarımız yavaş yavaş bize yardım için gelmeye başlamışlardı. Masalar ve sandaliyeler gelmişti herkes dört bir elden yardım ediyorlardı ben de evde küçük hazırlıklar yapıyordum. Yorucu iki günün ardından hazırlıklar bitmişti, ertesi gün düğün günüydü gecenin bir yarısı Levent ile telefonda konuşup heycanımızı paylaşıyorduk.
"Aloo"
"Efendim "
"Canım niye morelin bozuk"
"Levent yarın evleniyoruz ne morel bozukluğu çok heycanlıyım"
"Bende heycanlıyım Aşkım sen dinlen iyice yarın büyük gün "
"Tamam aşkım iyi geceler."
"İyi geceler"
Yarın biz leventle evleniyorduk her şey rüya gibiydi Allahım sen her şeyin en hayırlısını ver bana...