1.5

1.2K 91 56
                                    


Bill: Gazetelere bak!

Bill: Hey,şu lanet telefona bak.

Siz: Uyuyordum. Ayrıca gazetelerde ne varmış?

Bill: Tom'la zaman geçirmen çok hoşuma gitti. Sadece benim değil,paparazilerin de gitmiş olmalı.

*görüldü: 08.37*

Siz: Bana bu haberi yapanı bul.

Bill: Benimle konuşmayı öğrenene kadar,hayır.

Siz: Lütfen Bill,yardımına ihtiyacım var.

Bill: Biraz daha yalvar.

Emma sıkıntıyla telefonu elinden bıraktı. Geri-zekalı-dahinin,bu konuda ona yardım edeceği yoktu. Yataktan kalktı ve gidip yüzünü yıkadı. Aynanın karşısına geçti ve kendini inceledi.

Hemen hemen bir yıldır bu evde tek başına yaşıyordu. Ancak zamanının çoğunu sette ya da okulda geçirdiğinden,evde yalnızca yatıyor,yemek yiyor,çalışıyor ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılıyordu.

Ayrıca tüm üniversite hayatı boyunca devamsızlık yaptığı pek söylenemezdi. Notları hiçbir zaman A'nın altına düşmemişti. İki gün üst üste devamsızlık yapmak ona göre değildi ama gerçekten kafasını toplamaya ihtiyacı vardı. Okulu için büyük bir çaba sarf ediyor,iki filmin çekimlerine gidiyordu.

Okulda gayet normal bir hayat sürüyordu. Onu sevenler de vardı,sevmeyenler de.

Sahi,Tom onu neden seviyordu? Belki de kendisini zayıf hedef olarak görmüştü. Sonuçta herkesin bildiğine göre;Tom Felton,Emma Watson'un çocukluk aşkıydı.

Omuz silkti ve pijamalarıyla birlikte merdivenlerden aşağı indi. Bu olaya fazla takması gerekmezdi,alt tarafı tüm gazetelerde ön sayfada yer alan şey, o ve Tom'un gülüşürken çekilen bir resimdi.

Sabah uyanır uyanmaz kötü bir haber almak onun moralini bozamayacaktı. Bugün iş yoktu,mısır patlatıp birkaç film izleyecekti.

Eline telefonunu tekrar aldı ve gelen mesajlara baktı. Bilinmeyen,ondan özür dilemişti. "Vay canına,"diye mırıldandı ve internetten yeni çıkan filmleri araştırdı. Konusu hoş gelen bir filmi seçti ve adını aklına kaydetti. Ardından telefonla pizza sipariş ettikten sonra diz üstü bilgisayardan filmi açtı. Seçtiği film geçen senenin filmiydi,çok boş vakti olmadığından izlemeye vakti kalmamıştı.

Filmi açtı ve pizzayı beklemeye başladı.

Telefonun zil sesi kulaklarına dolduğunda,kafası dağıldı ve gözleri ekranı buldu.

Tom.

Arayan oydu. Kaşları merakla çatıldı ve onu daha fazla bekletmemek üzerine telefonu açtı. "Emma."dedi karşısındaki ses. Biraz boğuk,biraz da sinirli çıkıyordu. Muhtemelen haberleri görmüş olmalıydı. Gözlerini kapadı ve dudağını ısırdı,evet,onun verebileceği tepkiden korkuyordu. "Tom?"

"Haberleri gördüğünü umuyorum."

"Gördüm,"dedi kafasını sallayarak. Tom görmeyecekti,sadece bunu yapma ihtiyacı duymuştu.

"Kimin yaptığını buldum-"

"Nasıl?"

"Ben...benim kaynaklarım var." Emma'nın kafasını kurcalanayan birkaç soru vardı,ancak çenesini kapalı tuttu.

"Peki ne yapmayı planlıyorsun?"

"Belki tehdit ederim,belki de-"

"Tom,belki de bu konuyu konuşsak iyi olur." Karşıdan bir iç çekme sesi duyuldu. "Pekala,evine geliyorum."dedi ve Emma'nın cevabını beklemeden telefonu kapattı.

Genç kızın gözleri telaşla ardına kadar açıldı ve nefesini tutup,koşarak merdivenlerden çıktı.

Havanın soğuk olduğu inkar edilemezdi,ancak Londra'da neredeyse her zaman yağmur yağardı.

Üzerine kot pantolon ve siyah kazağını geçirip,saçlarını dağınık topuz yaptı. Tam aşağı indiği sırada,kapı çaldı. Emma kaşlarını havaya kaldırmış,açıp açmamak arasında kalmıştı. O her ne kadar Tom'da olsa,istediği zaman Emma'nın evine gelebileceği düşüncesini kafasından atmalıydı.

Sonuçta kızın da kendine ait bir özeli olması gerekiyordu. Anlaşılan o ki Tom kapıya vuruyor,ardından beş saniye bekliyor,tekrar vuruyordu.

"Watson,aç şu lanet olası kapıyı!" Çocuğun dediğini yapmadan önce gözlerini devirmeyi unutmadı.

"Hoş gel-"

"Hiç hoş gelmedim."

"Tamam,direkt konuya geçelim o halde,"dedi omuz silkerek.

"Nasıl bu kadar rahatsın,Emma?"

"Sen niye bu kadar rahatsızsın?Alt tarafı aptal bir-"

"Bilmem farkında mısın,ama benim korumam gereken bir namım var."
Emma bu cümleyle duraksadı ve suratını düşürmemek için elinden geleni yaptı.

Diyecek hiçbir şeyi yoktu.

Y/N:Namın batsın Tom diyenler?✋Çok yb attım artık haftaya kalsın akabkaahka

Pressure//feltson textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin