AŞK BİR KAHKAHA

KARA BELA

Multimedya Gece ve Bay Dondurucu.
İyi okumalar dilerim.❤

BÖLÜM 3
*Gece Uluhan*
Kafamdaki düşünceleri tozlu raflara kaldırma zamanı geçmişti. Beynimdeki soru işaretleriyle yeni sınıfımda iyi bir izlenim bırakacağımı düşünmüyordum.

Sınıfa girmeden önce kaç dakika geç kaldığımı anlamak için saatte baktım telefonumdan. Hmmm. Demek sıçtım.

Tamam Gece sen bunu halledebilirsin.
Derin bir nefes aldım ve sorunlarımı sonsuza kadar derin sularda boğulmasını dileyerek kapıyı tıklattım.

İçeriden gelen 'gir' sesi sonrasında hızlıca içeri girdim.

Erkek hoca.

Bu gün daha ne kadar kötü olabilirdi?

"Evet küçük hanımda gelebildiler. Yeni misin?" En sinir olduğum şey şu 'küçük hanım' lafıydı. Ne kadar sinif bozucu bir seydi ya o öyle.

"Hayır hocam yeni değilim. E şubesinden kavga ettiğim için ceza olarak buraya alındım." Olabildiğince kibar konuşmaya çalışmıştım. Ayrıca her sınıfa neden farklı hocalar giriyordu ki?

"Nasıl bir kavga ettin de sınıfını değiştirdiler acaba?" Ukalaca konuşan hocaya 'seni ilgilendirmez.' Cevabını vermek istesem de elbette ki vermedim ve gözlerimi devirmekle yetindim.

Ancak bu takıntılı manyak tabiki de benim göz devirmemi sorun edicekti. Anında kaşları çatılan hocaya baygın bakışlarla baktım.

"O gözlerine sahip çık! Neyse ki seninle uğraşıcak zamanım yok. Adını söyle ve boş bir yere geç." Ben senin ağzının ortasina bi tane çakmayı da bilirim hoca.

"Gece" diye mırıldanırken sınıfta gozlerimi gezdirdim. Gozlerim anında irileşirken şaşkınlıkla sınıfa baktım.

Koca sınıfta bir tanecik bile boş yer yoktu. Allah aşkına bu adam kafayı mı yemişti? "Hocam. Farkettiniz mi bilmiyorum ama sınıfta boşyer yok."

"Sen- hocanın mükemmel cümlesini bölen şey tıklatılmadan açılan kapı olmuştu.

Hoca hınzırca sırıtıp "Bak sıran da geldi gündüz" dedi.

Ben.

Bu.

Adamın.

Ağzına.

Sıçarım.

Ne saçmaladığının farkında mıydı acaba bu adam? Gelen gerizekalı bir ergendi ve elinde çift kişilik sıra taşıyordu. Bu manyak adam hem adımla dalga geçmiş hemde bunun yanına mı oturmamı bekliyordu.

Bakışlarıyla üzerime kar yağdıran çocuğa baktım tekrar. Soğuktu, onun soğuklunun her zerremde hissetmiştim.

Bakışlarımı tekrar sus pus bizi izleyen sınıfa çevirdi. Kizlarin gözlerine ümitle baktığımda hepsi gözlerini kaçırmıştı.

Canınız ceheneme.

"Hocam ben bu horminal bozukluk yaşayan karşı cins maymunun yanına oturamam. Baska bi sıra mı getirtsek? Yada ben getiririm kendi sıramı." Adam gülümsedi. Uyuz edici bi gülümsemeydi bu.

"Geç kalmanın bana ukalaca davranmanın cezasını çek bakalım Gece hanım."Ağzımı açıp konuşacakken öyle bir bakış attı ki sırayı yerine koyan dondurucunun yanina hızlı adımlarla ilerledim.

Gözlerim eski donuk halini alırken en soğuk sesimle "Çekil." dedim. Çocuk sırayı yerine koyduktan sonra bana döndü. Yüzünde tek bir mimik bile oynamamıştı.