Gözünü açtıgında bir hastaneodasındaydı.Evet,yaşıyordu. Hocası yatağın hemen yanında duran sandalyede oturuyordu. Uyandığını fark etmemişti Cerem'in. Odaya bakındı sakince.
İşaretparmağına takılı olan mandal şeklindeki bir alet doğrudan yanı basında duran ekrana bağlıydı. Ekrandaki grafik nabız atışlarını gösteriyordu.
Başı çatlayacak gibiydi. Beyninin içinde koca bir kazan vardı sanki. Diğer koluna takılı olan serumu fark etti sonra. Koluna giden plastik hortumun içinden damarına doğru süzülüyordu serum damlacıkları...
Hocasına dönüp, ''Özür dilerim hocam'' dedi kısık bir sesle.
Hocası hemen yerinden fırladı ve elini tuttu Ceremin
''Ah benim denizkızım. Neden yaptın bunu ?''
Hocası ona hep ''denizkızım'' derdi. Cerem, mahcubiyetinden gözlerine bakamıyordu hocasının. Yaşı elliye dayanmış,saçları erken yaşlarda kırlaşmış bu adam babasının en güvendiği insandı. Bu yüzden giderken kendisini ona emanet etmişti.
Yüzünde yaşadıgı heycanın izleri duruyordu hala. Bakışlarını üzerini örten beyaz çarşafa devirdi Cerem. Hiçbir şey söylemedi. Yaptığının affedilebilir bir yanı yoktu.
''Bir kaç saniye daha geç kalsam ölüyordun denizkızım. Diğer öğrencilerin arasında göremeyince seni,geri döndüm. Sudaki kabarcıkları fark etmesem şimdi burada olamayacaktın. Çok şükür son anda çıkarıp aldım seni'' dedi.
Cerem, kayıtsızca dinliyordu hocasını. Kafasındaki tek soru, olaydan ailesinin haberinin olup olmadığıydı. Annesi ve babası böyle bir şeyi duysa, Dünyaları başlarına yıkılırdı heralde.
Tam o sırada, genç bir çocuk Ceremin yattığı özel hastanenin kapısından hızla girdi içeri. Danışmaya yaklaşıp, ''Cerem Öztürk hangi odada yatıyor acaba ?'' diye sordu. Görevli önündeki deftere bakıp oda numarasını söyledi.
Koridorunu hızlı ve telaşlı adımlarla yürüyen delikanlı,yüzündeki kaygı ve endişeyle girdi odaya. Göz göze gelir gelmez rahat bir nefes aldı. Ceremin nişanlısı Giraydı bu. Yataktaki nişanlısına eğilerek sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIN VE UZAK
Teen FictionSoyunma odasında saklanıyordu. Uzunca bir süre dışarıdaki seslerin kesilmesini bekledi.Beklediği an geldiğindeyse,usulca çıktı saklandığı yerden. Gizlenerek kapalı yüzme havuzuna doğru yöneldi parmaklarının ucunda yürüyordu. Kimse onu görmemeliydi...