Nisan yağmurları başlamıştı Antalyada. Havanın bir açıp bir kapandıgı günlerdi. Yaz, gelişini müjdelemekte biraz kararsızdı bu yıl. Artık kapalı havuzlarda çalışma yapmaktan sıkılan Cerem, bir an önce yazın gelmesini istiyor, açık denizlerde dalış yapmak için sabırsızlanıyordu.
Babası pasifik Okyanusu'ndaki görevinin ardından yeni bir araştırma için Akdeniz'e açılmadan önce, Türkiyede dalış teknesi olan bir arkadasından, teknesini Sicilya rekor denemsi öncesinde iki aylıgına Cerem için istemiş, arkadasıda bu isteği memnuniyetle yerine getirebilecegini söylemişti.
Bu ricadan bir hafta sonra ise tekne Liman'daki yerini almış, tüm ekip ve ekipman Cerem'in ve hocasının emrine sunulmuştu. Mayıs ayının sonuna kadar onlarındı tekne.
Cerem çok mutluydu. Bir an önce tekneyle açılmak ve hocasıyla denizdeki çalısmalara baslamak istiyordu. Ama önce denizin elverişli hale gelmesi ve sağnak yağışların hafiflemesi gerekiyordu. Fırtınalı bir deniz, çalışmaları zorlaştırabilirdi.
O gün Cerem babasının yaptıgı bu iylik için ona telefonda dakikalarca teşekkür etmiş, kendine bir rekor armağan ederek bu iyliğin karşılıgını vereceğini söylemişti. Babası buna çok gülmüş ve ^^Ben karşılık istemiyorum yavru vatanım, senin mutlulugun benim hayatımın karşılıgıdır zaten'' demişti.
Babasının bu sözünü hiç unutmamıştı Cerem. O gece yatağında sabaha kadar dua etmiş, ''Allahım beni bensiz bırak ama babamsız bırakma, ben onsuz yaşayamam'' demişti.
İyi ki o vardı hayatında.. Çok özlemişti onu. O gece babasına duygu dolu, kısa bir mesaj attı :
''Babalar kızlarının kalbine ölene kadar sevgi tohumu eken beyaz saçlı bahçivanlardır...''
*****
Nisanın 16sıydı. Hava iyden iyiye düzelmiş, artık denize açılma zamanı gelmişti. Cerem, sabahın erken saatlerinde hocasıyla birlikte geldi dalış teknesine... Altı kişilik mürettebat onları hazır bir şekilde bekliyordu. Tekneye biner binmez çalıştırdılar motoru. Sıçan adası açıklarına doğru yol aldılar.
Dalacakları mevkie ulaştıklarına ekip, dalış derinliğine göre tutunma halatını suya indirirken Cerem de dalgıç kıyafetleriyle güvertede konsantre oluyordu. Babasının küçükken ona öğrettiği teknikleri bir bir aklından geçiriyordu. O kadar yoğunlaşmıştı ki etrafındaki sesler yavaş yavaş duyulmamaya başladı.
Tüplerini takan iki dalgıç suya girdi önce. Onlar Cerem'in ineceği derinliğe önceden onu bekleyeceklerdi. Güvenli bir dalış olacaktı. Artık hazırdı herkes. Geri sayım başladı. Önce derin bir nefes, ardından kısa kısa üç nefes daha çekerek kendini suya bıraktı. Tek nefeste 50 metreye inecekti.
''Hadi deniz kızım'' dedi hocası, tekneden sulara gömülen Cerem'e bakarken.
Herkes ne yapacagını çok iyi biliyordu. Mehmet Hoca'nın gözü kronometreden bir saniye bile ayrılmıyordu. Cerem, özel yapım monofin paletiyle bir denizkzıı gibi baş aşşağı doğru süzülüyordu derin maviye.
Kumral saçları suyun içinde ağır çekim bir ahenkle dans ediyordu. Halattan tutuna tutuna hedeflediği derinliğe doğru ilerliyordu Cerem. Hayalinde babasıyla yaptıgı dalışlar vardı. O görüntüler geçiyordu aklından. Birlikte yapılan dalış sonrası hedefe varmanın mutlulugu ve yüzlerdeki gülümseyiş. Suyun içinde gülümsemeyi babasından öğrenmişti o.
Suya ilk dalışındaki masmavi olan görüntü yavaş yavaş koyuluga bırakıyordu yerini. Dibe doğru kararan bu görüntü her zaman ürpertirdi Cerem'i. Aşşağıda onu bekleyen dalgıcın tüpünden çıkan kabarcıklar,yüzünün yanından geçmeye devam ediyordu.
Büyük bir karanlıkla ulaştı 50 metreye. Hiç zorlanmadı. Aşşağıda bekleyen dalgıçlar ona eskortluk yaparken yine aynı kararlılıkla çıktı yüzeye. Kafasını suyun üzerine çıkarır çıkarmaz hocası arka arkaya uyardı onu. ''Cerem nefes al, Cerem nefes al,Cerem nefes al.''
Cerem, hemen hemen her gün saatlerce antreman yapıyordu. Dalış mesafesini 70 metreye kadar çıkarmıştı. Her gün biraz daha zorlanıyor ama vazgeçmiyordu. Hedefi 77 metreyi geçmekti.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bölüm sonu fikirlerinizi alalım gidişat nasıl beğeniyomusunuz beğenmiyomusunuz lütfen yorumda belirtin (: ♥
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIN VE UZAK
Teen FictionSoyunma odasında saklanıyordu. Uzunca bir süre dışarıdaki seslerin kesilmesini bekledi.Beklediği an geldiğindeyse,usulca çıktı saklandığı yerden. Gizlenerek kapalı yüzme havuzuna doğru yöneldi parmaklarının ucunda yürüyordu. Kimse onu görmemeliydi...