Zaten '' Zeynep '' kitap olmuştu. Ben burada okuyamayan arkadaşlarım için 15 bölümünü paylaşacağım. Geriye 8 bölümü kalacak. Eğer beğenir ve devam etmek isterseniz okumaya veya elimde kitap halinde bulunsun derseniz satın alabilirsiniz. Umarım hak e...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir kaç gün konuşmamıştık . Hayat döngüsü yok gibiydi . İşten eve , evden işe gidiyordum sadece . Günde bir kaç lokma yemekle geçiştiriyordum günlerimi . Yazmayı da bırakmıştım artık . Tutamıyordum kalemi . Kalbime batıyordu kalem . Elimi çiziyordu boş sayfa . İnsan nefes alarak mı yaşıyor sadece ? Yorgun ve halsizim . Göz kapaklarım ağır geliyor bedenime . Acaba nasıl olmuştu ? Barışmıştı belli ki . Aramıyordu hiç . Artık yatağımda da yatamıyordum . Peteğin kenarına oturuyordum . Sanki karşımda sen varsın . Seni izliyorum ve öylece uyuya kalıyorum peteğin yanı başında . Üşümüyorum ama belim ve boynum tutuluyor her sabah . Öyle sözler var ki şu içimde , tam kalbimin ortasında ... İnsan okusa '' keşke ben yazsaydım '' , şair okuduğun da '' iyi ki biri yazmış '' der . Öyle sözler var ki içimde sana yazılmış . Öznesi sen , yüklemi sen , sıfatı sen , tümleci sen , zarfı sen , sözcüğü sen . Öyle cümleler var ki sana roman olmayı bekleyen . Ben de bu aşk oldukça sana yazılacak daha çok şiir var. İnsan içindeki çocukları bir bir öldürdüğünde büyümeye başlıyor galiba . İçinde ki çocukluğu öldürdüğünde büyüyor insan . Benim çocukluğum da senle yaşanmış pekte çok şey yok . Bir kaç ufak tefek sohbet , bir kaç matematik sınavına çalışmak ve bir kaç kere beni azarlaman . Hatta bir keresin de tam karın boşluğuma okkalı bir de tekme yemiştim . Canım acımamıştı ama , kalbim acımıştı . Gözünde ki nefreti tekrar görür gibiyim . Tekrar kalbim acıyor . Sınıfta ağlayamamıştım ama , eve gidip başımı yastığa gömüp hıçkıra hıçkıra ağlamıştım . Allah'tan babam duymamıştı bunu . Yoksa oda döverdi beni niye ağlıyorsun diye . Açıklayamazdım da sevdiğim kızdan tekme yedim diye . Hayat galiba ilk tekmesini o zaman attı bana . Daha çok küçüktüm . Büyümeme fırsat vermeden hayat ilk sillesini vurmuştu . Kısa boylu , sarışın , tatlı dinlememişti vurmuştu işte . Düşmüştüm . Ben ilk defa o kadar güzel düşmüştüm . Diz kapaklarım acımıştı , ve pantolonumun diz kapakları sökülmüştü . Kanamıştı diz kapaklarım . İlk o zaman öğrendim ben tentürdiyodun acıları azaltamadığını . Ben hiç çocukluğumu yaşayamamıştım . Küçük yaşta çalışmaya başlamıştım . Belki çalışmasam hafta sonları seninle gezebilirdik . O zaman kesin severdin beni . Hafta sonları çalışmaya giderdim . Mahallede en son benim telefonum oldu galiba . İlk benim olsa konuşurduk telefon da o zaman kesin severdin beni . Bilgisayarla en geç ben tanıştım . Daha önce tanışsam oradan yazardım kesin severdin beni . Ben çocuk yaşta yorulmuştum bu hayattan . Çocukluğum da öldürmüştüm çocukluğumu . Hatırlıyorum da ellerim yara bere içinde kalırdı . Kalabalıkta çıkartamazdım yağ kokan parmaklarımı . Çekinirdim . Çocukluk işte . Bunlar hep babamın yüzünden aslında seninle arama hep duvarlar ördü . Beni evde bıraksa belki seninle şimdi ... Ama bırakmadı işte . Şimdi her şeyim varda , sen yoksun . Sen olsaydın da hiç bir şeyim olmasaydı keşke . Mutlu olurdum belki bu sefer . Seninle geçirdiğim dakikalarım olurdu . Yalnızlık olmazdı da , aşk hikayesi olurdu . Yokluğuna değil de sana yazardım . Birlikte bize yazardık . Kendi filmimiz de başrol oynardık . Ben artık büyüdüm galiba . Büyürken öldürdüm içimde ki bu hüzünlü , afacan , sevimli çocuğu . Canım çok yanmıştı hatırlıyorum . Ben elime eldiven giydiğimde , ruhum soğuk ameliyat odalarındaydı . Üşüdüm . Kimse bilemedi . Narkoz vermeden neşter vurdular vücuduma . Canım çok yandı . Bağırdım kimse duymadı . Sen bile duyamadın . Duysan gelip elimi tutardın biliyorum . Ben bir çocuk öldürdüm içimde sanayinin yağ kokan sokakların da . Şimdi diyorum şimdi bağırsam gelirsin değil mi ? Sesimi yettire bilsem sana , gelip tutarsın yaralı parmaklarımı . İşte o zaman ne narkoz , ne de tentürdiyot . Ruhumun ilacı olurdun . Günde üç sefer , tok karnına severdim seni . Dolu dolu üç kez seni severdim .
Çocukluğumdan kalma sevinç ve yıllarca özlemle sarılırdım beline . Alacaklarımı telafi etmek için , yaşanmamışları yaşamak için , çocuk olmak için severdim seni . Bir park olurdun bu çocuğa düştüğünde dizleri acıtmayan bir park . Çimenlerle , yeşillerle boyalı bir park . Sadece benim büyüyebileceğim bir park .