Arkadaşlar hikaye mangadan bağımsız olacak. Ama izleyenler bilir Shinsengumi Edo'dan gitmeden öncesinden başlicam. Umarım beğenirsiniz ^^
Hijikata Toshiro
Edo'da işler karışmaya başlamıştı. Daha da karışmadan yapmam gereken bir iş vardı.
Ama emin değildim. Ya işleri daha da batırırsam. Korkuyordum ona sahip olmadan kaybetmekten korkuyordum.
"Hijikata-san iyi misin? Bugün sürekli dalıp gidiyorsun."
Sougo'nun bu sözlerinden sonra derin düşüncelerimden uyanıp gerçek dünyaya dönmüştüm. Ama cevap vermek istemiyordum.
"Oi, Hijikata-san dinliyor musun?"
"Bir şeyim yok sadece biraz uykum var."
Yalan söylemekten ne kadar hoşlanmasamda böyle söylemiştim. Ne diyecektim bir erkekten hoşlanıyorum da ona nasıl açılacağımı düşünüyorum mu. Böyle bi şeyi düşünmek bile çok korkutucu. Sougo beni bütün Edo'ya rezil ederdi.
"Her neyse, Kondou-san olmadığına göre o gelene kadar Shinsengumi'yi sen yöneteceksin."
"Ben mi? Daha da önemlisi Kondou-san nerede?"
"Sana söylemedi mi. Otae, Shinpachi ve çinli kız beraber tatile gittiler. Kondou-san da Otae'yi bikinili görmek istediği için onları dikizlemeye gitti."
E tabi Kondou-san bu her şey beklenir.
"Ve bende danna evde yalnız kaldığı için bu gece onda kalıcam."
Ne!?!? Sougo Gintoki'ye kalmaya mı gidicek? Onu deli gibi kıskanmıştım. Gintoki beni değilde neden onu davet etmişti. Doğru ya ben onun gözünde ondan nefret eden bir pisliktim. Ve bir anda ağzımdan şu sözler çıktı
"Bende senle gelmek istiyorum."
"Ama Hijikata-san Shinsengumi'nin başında birinin olması gerekiyor."
"Bu gecelik Yamazaki'yi görevlendiririz."
"Sen bilirsin Hijikata-san."
Şu an sevinçten havalara uçuyordum tamamen yalnız kalmasakta hiç değilse onu uyurken izleyebilecek ve onunla iyi vakit geçirebilecektim.
"Ee, ne zaman gidiyoruz."
"İstersen şimdi çıkabiliriz."
"Bana uyar."
Heyecanımı belli etmemeye çalışıyordum ama oldukça zorlanıyordum. Ben yine düşünürken Sougo gitmek için ayağa kalkmıştı bile.
Bende kalktım ve yola koyulduk.
"Danna gelirken bira almamızı söylemişti. Benim yaşım tutmuyo şurada ki büfeden alıp gelir misin?"
"Olur."
Büfeye girdim ve bize yetecek kadar aldım.
Evinin önüne geldiğimizde Sougo kapıyı çaldı. Bir süre sonra da Gintoki kapıyı açtı.
Beni görünce biraz şaşırdı sonuçta beni görmeyi ummuyordu. İçeri geçtiğimizde Sougo
"Danna Hijikata-san da gelmek istedi umarım sorun olmaz."
"Önemli değil."
Bunu söylerken çok soğuktu. Sanırım gelmemden pek hoşlanmadı.
"Benim işim vardı da ben gidiyim."
Neden böyle söylemiştim bilmiyorum ayağıma gelen fırsatı tepiyordum. Kendime kızarken bi anda Gintoki den hiç ummadığım bir söz duydum
"Bu gece dinlenebilirsin. Erkek erkeğe biraz zaman geçirelim."
O kadar mutlu olmuştum ki ama ben onunla erkek erkeğe zaman geçirmek değilde erkek erkeğe se- neyse şu an böyle düşünmek istemiyorum. Biraz kafa dağatabilirim bu gece.
"E o zaman erkekler gecesi başlasın."
O gece gerçekten de eğlenmiştim. Biralarımızı içip yemek yemiştik. Hatta gecenin ilerleyen saatlerinde karaoke bile yapmıştık. Hem de bunları aşık olduğum adamla birlikte yapmıştım. Rüya gibi bir geceydi. Ama benim en çok eğlendiğim zaman onu uyurken izlemekti. O kadar masumdu ki. Onu hemen öpmek istiyordum. Nefesimizin birbirine karışmasını, dillerimizin uyum içinde dans etmesini. Bu düşüncelerle uykuya daldım.
Arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. İlk hikayem olduğu için ufak hatalarımı mazur görün. Ve bana vote atarak destek olursanız çok mutlu olurum tabi görüşlerinizi de belirtebilirsiniz. Şimdiden teşekkürler ^^
