1. BÖLÜM

18 3 0
                                    

Kız yanındaki çocuğun omzuna başını koymuş koyu koyu muhabbet ediyordu. Hemen yanlarında oturan beş altı kişilik arkadaş grubu ise güle eğlene ders çalışıyorlardı. Dikkatimi en çok çeken şeyse sarışın kızın hemen karşısında duran esmer çocuğa bakışlarıydı. O kadar güzel bakıyordu ki resmen ben sana aşığım diyordu. Ama baktığı esmer çocuk hemen yanındaki kızın elini tutuyordu.

Ahh tam bir çıkmaz.

Karşımda ki manzaralar ne kadar güzel gözükse de içinde hep bir yangın var. Bu yüzden yalnızlığı seviyorum. Ne bir annem ne bir babam ne de bir arkadaşım var. Ama ben böyle mutluyum. Önceden bir annem, bir babam ve birçok arkadaşım vardı. Bugün yok dediğim için nedenini az çok anlamışsınızdır.

İhanet...

Gördüğüm herşeyi resmederken birinin omzuma dokunmasıyla irkildim.

"Bakar mısın?"

"Buyur baktım."

"Seslendim ama kulaklık olduğu icin duymadığını düşündüm. O yüzden şey yaptım."

"Tamam sorun nedir?"

"Sorun yok! Sadece biraz sohbet edelim mi diyecektim."

"Gerek yok!" diyerek kulaklığımı taktım. Karşımdaki çocuk esmer 1.85 boylarinda yapılı bir çocuktu. Daha önce görmüş olmam imkansızdı. Bundan sonra görmeme de gerek yoktu.

Müziğin sesini açmadığım için çocuğun 'hey, bakar mısın?' tarzı kurduğu cümleleri gayet iyi duyabiliyordum. Ama bir daha kulaklığımı çıkarıp cevap verirsem sülük gibi yapışırdı. Böyle olacağını biliyorum çünkü ilk defa olmadı.

Oturduğum çimlerden kalkıp üstümü silkeledim ve resim defterimi çantama koydum. Çizdiğim resimlerin yarıda kalmasından nefret ederim. Tıpkı herşeyin yarım kalmasından nefret ettiğim gibi.

Çocuğu görmezden gelip yürümeye başladım ve okula girdim. Çocuk peşimi bırakmıyordu. İyice sıkıldığım bu durumdan kurtulmak için ingilizce dersine girdim. Gidip ortalarda bir yerlere oturdum. Her zaman taktığım kulaklığım yine kulağımdaydı. Kıvırcık kabarık saçlarımın altında kaldığı için hoca farkedemezdi. Farketsede birşey değişmezdi zaten.

Kulaklığı hiç çıkarmam ama genel olarak müzik de dinlemem. Herkes duymadığımı zannedip konuşuyor. Bende bunun tadını çıkarıyorum.

Kafamı sıraya koydum. Kendimi uykuya bıraktım. En sevdiğim şeylerden biri tabi ki.

Tam üçüncü rüyamı görmeye başlamışken biri omzuma vurarak uyandırdı beni. Her zaman gördüğüm kâbuslardan beni ayırdığı için uyandıran kişiye kızmayacağıma karar verip başımı sıradan kaldırdım. Başımın altında kalan kolum dehşet bir şekilde uyuşmuştu. Kolumu aşağı yukarı sallayarak:

"Yine ne var?" dedim.

"Madem konuşmak istemiyorsun bende direk konuya gireceğim. Beni tanımadın mı?"

"Yoo, tanımam mı gerekiyordu?"

"Tabi ki de. Beni nasıl unutursun sen Selin? Ben Tolga. Lise arkadaşın hani."

Duyduğum en berbat şeydi bu. Bu olamazdı...

Arkadaşlar yeni hikayeme katkıda bulunur musunuz? Eğer hoşunuza gittiyse lütfen voteleyin.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YALNIZLIK' (IM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin