B'1

149 12 3
                                    

Klasik bir tatil gününe günaydın. Sabah saat sekizi bulduğunda yatağımdan hızlıca kalktım. Müzik grubumun provalarına yetişmek için hızlı bir şekilde hazırlanıp evden çıkma derdindeyim.

Ben Rana, lise 2 öğrencisiyim. Ve okulun müzik grubunda bas gitar çalıyorum. Sesimin güzel olduğunu söylerler genelde. Herşey bir yana müzik bir yana benim için. Aslında kendimden bahsetmeyi pek sevmem.

Evden çıkarken çalan telefonuma baktığımda grup arkadaşım ecenin aradığını gördüm. Telefonu açıp kulağımdan uzaklaştırmam bir oldu, "kızım nerdesin sen ya iki saattir seni bekliyorum zaten tren görmüş öküz gibi bakıyolar yemin ederim dayak yiceksin ya..." burdan sonrasını duyamadım. "kanka ya bekle iki dakika geliyorum. Gitar çok ağır napiyim" dediğimde kısılan sesiyle, "tamam çabuk gel mal" diyip suratıma kapattı. Yoldayken diğer grup arkadaşım olan Aryayı aradım. Fakat 983984 kere aramama rağmen açmıyordu. Aslında Arya normal bi insan olsa şuan onun için endişelenebilirdim ama 'hala uyuyomusun sen mal' diye söylenip telefonu cebime attım, hızlı adımlarla yürümeye başladım. Eceyi gördüğümde sarı saçlarını geriye atarak yeşil gözlerini bana çevirdi. Bakışlarını korkunç bir hale getirmeye çalıştığını anlıyordum fakat şuan karşımda deniz anası taklidi yaparmış gibi hareketler yapıyordu. Açıkçası çok takmadan yürümeye devam ettim. Müzik evinde çalışırken yakın arkadaşım eliften mesaj geldiğini gördüm. "kanka dışarıya çıkalım mı bugün"
"kanka müzik evindeyim ama öğleye doğru gelirim gezeriz"
"tamam kanka geç kalma topuzunu mıncıklarım" dediğinde kahkaha attım. Bana sinirlendiğinde ya topuzumu bozardı ya da rimelimi falan dağıtırdı.
Müzik hocamızdan izin alarak çıktığımda elifi tekrar aradım ve lunaparkta buluşacağımızı söyledim.
Lunaparka gittiğimde Elif kapıda beni bekliyordu. Hemen bilet alıp gondola binmeye karar verdik. Sırayı görünce Elif "bu ne lan önde yemek mi dağıtıyorlar" dediğinde yine güldüm. Gülerken arkamı döndüğümde bir çift mavi gözle karşılaştım. Ben iç sesimi susturmakta zorlanırken gökyüzünün bütün güzelliğini almış mavi gözler hala gözlerimdeydi. O an dünya durmuş gibiydi, sanki sadece ikimiz varmışız gibi. Elifin beni dürtmesiyle kendime geldiğimde ona salak gibi bakıyordum. "kızım noluyo ya çocuk tereyağı gibi onla bakışıyosun iki saattir sarışın erkek mi olur" dediğinde henüz kendime gelemediğimden herhangi bir tepki veremedim. Gondol boşaldığında en uç tarafa bindim, tam karşımda da gökyüzü gözlü çocuk. Alamıyordum gözlerimi değişik bir büyüsü vardı. Bir süre lunaparkta vakit geçirdikten sonra elife kendimi iyi hissetmediğimi deniz kenarına gitmek istediğimi söyledim. Deniz kenarında bir kayalığa oturduğumuzda mavi renkli herşeyde onu gördüğümü farkettim. Bu beni şaşırtıyordu, adını bile bilmediğim birinin hayatımda bir anda bu kadar etkili olması beni çok şaşırtıyordu. Biraz uzağımdaki kayalıklara baktığımda arkadaşlarıyla birlikte orada oturduğunu gördüm. Gelmesini istiyordum, istediğim gibi de oldu yaklaşık 10 dakika sonra arkadaşlarıyla birlikte yanımıza geldiler. Gözleri kadar olmasa da güzel ses tonuyla "selam" dedi. Gülümsememle karşılık verince, "sen ne güzel gülümsüyorsun öyle gamzen çıkıyor falan" dedi. Karşımda gördüğüm adam gerçekten mükemmel biriydi. 1 saat kadar birlikte oturduktan sonra instagram hesabımı verip yanından ayrıldım. Gitmek istemiyordum aslında. Adının ege olduğunu öğrendiğim ve daha 3 saattir tanıdığım çocuk bir anda dünyamda büyük bir yer sahibi oluyordu sanırım.

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin❤

GÖKYÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin