38 ASKER 1 KOMUTAN

129 7 3
                                    

her kez bıçaklarını çekmiş hastalıklılarla boğuşuyordu ne yapacağımızı bilmiyorduk sencer beni kolumdan çekip tanka doğru götürdü birbirimizin sırtını kolluyorduk hemen tankın üzerine astsubay ibrahimin yanına çıktık ve ona

komutanım burdan gitmeliyiz hemen . dedik

astsubay ibrahim bizi duyunca hemen tankın kapağına 2 kez vurdu  ve tankın mürettebatı kapağı açtı 

astsubay ibrahim: bu savaş ve her kez yaşıyamaz binin tanka hadi 

ben:ama efendim siz

astsubay ibrahim: ben askerlerimle öleceğim sizde alaya gidip olanları söyleyeceksiniz şimdi binin şu lanet araca 

sencer: efendim telsizler var ordan söyleriz bırakın bizde sizle ölelim 

astsubay ibrahim güldü ve: telsizlerle bağlantı kurulmuyor  şimdi size verdiğim son emirlere uyun hayatta kalın ve gidin burdan . dedi ve tankın kapağını üstümüze kapattı tankın içinde 4 kişi vardı bunlar Emre. Cem . Selim ve Murat dı onlar bize biz onlara bakıyorduk ve söze giren ben oldum

ben: tankı sürsenize ezelim şunları

Emre: egzoz tıkanmış olmalı çalışmıyor

Sencer: nasıl yaparsınız

Emre: tankın dışına çıkmalıyız ki bu şuan mümkün değil sabah olup hastalıklıların dağılmasını bekleyeceğiz 

ben: yani arkadaşlarımızın ölmesini bekleyeceğiz

Selim: üzgünüm ama yapacağımız bir şey yok şimdi uyuyup sabah olmasını bekleyeceğiz şimdi her kez uyusun

dışardaki çığlık seslerinden kimse uyuyamadı arkadaşlarımızı parçalıyor olmalıydılar ve biz hiç bir şey yapamıyorduk onları duyuyorduk bağırıyorlardı yardım edin lütfen diyorlardı ama biz burda oturup uyumaya çalışıyorduk çok utandım kendimden dostlarımı yüz üstü bıraktığım için benimde onlarla birlikte ölmem lazımdı



2 saat sonra yukardan bağırma sesleri kesildi  sonunda hepsi ölmüştü 38 asker 1 komutan hepsi ölmüştü dostlarım ölmüştü uyuyamıyordum içten içe ağlıyordum o akşam kimse uyuyamadı 

saat 7 ye  yaklaşıyordu sonunda tanktan çıkmaya karar verdik ve kapağı açtık sırayla tankın üstüne çıktık gördüğüm manzara korkunçtu arkadaşlarımız paramparça olmuştu ve 1 kaç manyak yusufun bedenini yiyorlardı çok sinirlenmiştim bıçağımı çıkardım ve 2 sininde kafasını yardım komutanımızın bedeni kamyonun aşağısındaydı ve yüzü tanınmıcak haldeydi daha fazla bakamıcaktım ve emreye seslendim

hey şu tankı yapta gidelim burdan 

Emre: tamam gürkan sende etraftaki binalara bak silah bul 

tamam anlamında kafamı salladım ve kapısı kırık apartmanlardan birine yöneldim anlaşılan manyaklar sadece bize saldırmamış akşam sapa sağlam olan kapıları kırmışlar arkadan sencer seslendi bana

Sencer: hey bekle beni beraber bakalım 

apartmanda geziniyorduk bütün dairelerin kapısını kırmışlardı ve içindekileri yemişlerdi sadece bulabildiğimiz 2 tabanca ve 3 şarjorden ibaretti sokaktaki son apartmana yöneldik ve içeri girdik aynı leş koku burdada vardı 2. kata çıktığımızda bir ağlama sesi duyduk içeri girdiğimizde 2 kız  cesetti vardı ama ağlama sesleri hala geliyordu koridorda ilerleyince 3 hastalıklının kapıya vurduğunu gördük 1 inin  bağırsakları dışarıdaydı çok iğrenç bir görüntüydü ben sencere baktım oda bana ve saldırdık 3 ünüde gebertik 

Sencer : hey orda yaşıyan biri varmı biz askeriz. diye seslendi 

bir kız kapıyı aştı genç 20li yaşlarında esmer tenli zayıf siyah saçlı ve çok çekici bir kızdı 

kız: beni kurtarmayamı geldiniz   

Sencer : evet seni kurtarmaya geldim. dedi sapık herif 

ben: ben gürkan bu arkadaşım sencer sen kimsin kızım 

kız: ben ben irem tanıştığıma mennun oldum

sencer: korkmana gerek yok bizden 

ben: aman hadi gidelim burdan sonra konuşursunuz 

dışarı çıktığımızda diğerleri bize bakıyordu ve sonunda selim söze atladı bu sivilde kim be 

Sencer: 1 kız işte görmüyormusun neyse hadi gidelim burdan yeter artık

SALGIN: UZAYDAN GELEN ÖLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin