her kez bıçaklarını çekmiş hastalıklılarla boğuşuyordu ne yapacağımızı bilmiyorduk sencer beni kolumdan çekip tanka doğru götürdü birbirimizin sırtını kolluyorduk hemen tankın üzerine astsubay ibrahimin yanına çıktık ve ona
komutanım burdan gitmeliyiz hemen . dedik
astsubay ibrahim bizi duyunca hemen tankın kapağına 2 kez vurdu ve tankın mürettebatı kapağı açtı
astsubay ibrahim: bu savaş ve her kez yaşıyamaz binin tanka hadi
ben:ama efendim siz
astsubay ibrahim: ben askerlerimle öleceğim sizde alaya gidip olanları söyleyeceksiniz şimdi binin şu lanet araca
sencer: efendim telsizler var ordan söyleriz bırakın bizde sizle ölelim
astsubay ibrahim güldü ve: telsizlerle bağlantı kurulmuyor şimdi size verdiğim son emirlere uyun hayatta kalın ve gidin burdan . dedi ve tankın kapağını üstümüze kapattı tankın içinde 4 kişi vardı bunlar Emre. Cem . Selim ve Murat dı onlar bize biz onlara bakıyorduk ve söze giren ben oldum
ben: tankı sürsenize ezelim şunları
Emre: egzoz tıkanmış olmalı çalışmıyor
Sencer: nasıl yaparsınız
Emre: tankın dışına çıkmalıyız ki bu şuan mümkün değil sabah olup hastalıklıların dağılmasını bekleyeceğiz
ben: yani arkadaşlarımızın ölmesini bekleyeceğiz
Selim: üzgünüm ama yapacağımız bir şey yok şimdi uyuyup sabah olmasını bekleyeceğiz şimdi her kez uyusun
dışardaki çığlık seslerinden kimse uyuyamadı arkadaşlarımızı parçalıyor olmalıydılar ve biz hiç bir şey yapamıyorduk onları duyuyorduk bağırıyorlardı yardım edin lütfen diyorlardı ama biz burda oturup uyumaya çalışıyorduk çok utandım kendimden dostlarımı yüz üstü bıraktığım için benimde onlarla birlikte ölmem lazımdı
2 saat sonra yukardan bağırma sesleri kesildi sonunda hepsi ölmüştü 38 asker 1 komutan hepsi ölmüştü dostlarım ölmüştü uyuyamıyordum içten içe ağlıyordum o akşam kimse uyuyamadı
saat 7 ye yaklaşıyordu sonunda tanktan çıkmaya karar verdik ve kapağı açtık sırayla tankın üstüne çıktık gördüğüm manzara korkunçtu arkadaşlarımız paramparça olmuştu ve 1 kaç manyak yusufun bedenini yiyorlardı çok sinirlenmiştim bıçağımı çıkardım ve 2 sininde kafasını yardım komutanımızın bedeni kamyonun aşağısındaydı ve yüzü tanınmıcak haldeydi daha fazla bakamıcaktım ve emreye seslendim
hey şu tankı yapta gidelim burdan
Emre: tamam gürkan sende etraftaki binalara bak silah bul
tamam anlamında kafamı salladım ve kapısı kırık apartmanlardan birine yöneldim anlaşılan manyaklar sadece bize saldırmamış akşam sapa sağlam olan kapıları kırmışlar arkadan sencer seslendi bana
Sencer: hey bekle beni beraber bakalım
apartmanda geziniyorduk bütün dairelerin kapısını kırmışlardı ve içindekileri yemişlerdi sadece bulabildiğimiz 2 tabanca ve 3 şarjorden ibaretti sokaktaki son apartmana yöneldik ve içeri girdik aynı leş koku burdada vardı 2. kata çıktığımızda bir ağlama sesi duyduk içeri girdiğimizde 2 kız cesetti vardı ama ağlama sesleri hala geliyordu koridorda ilerleyince 3 hastalıklının kapıya vurduğunu gördük 1 inin bağırsakları dışarıdaydı çok iğrenç bir görüntüydü ben sencere baktım oda bana ve saldırdık 3 ünüde gebertik
Sencer : hey orda yaşıyan biri varmı biz askeriz. diye seslendi
bir kız kapıyı aştı genç 20li yaşlarında esmer tenli zayıf siyah saçlı ve çok çekici bir kızdı
kız: beni kurtarmayamı geldiniz
Sencer : evet seni kurtarmaya geldim. dedi sapık herif
ben: ben gürkan bu arkadaşım sencer sen kimsin kızım
kız: ben ben irem tanıştığıma mennun oldum
sencer: korkmana gerek yok bizden
ben: aman hadi gidelim burdan sonra konuşursunuz
dışarı çıktığımızda diğerleri bize bakıyordu ve sonunda selim söze atladı bu sivilde kim be
Sencer: 1 kız işte görmüyormusun neyse hadi gidelim burdan yeter artık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALGIN: UZAYDAN GELEN ÖLÜM
Science FictionHER ŞEY O GÜN BAŞLADI UZAYDAN DÜNYANIN HER YERİNE METEOR DÜŞTÜ AMA KİMSE UMURSAMADI SIRADAN BİR ŞEYMİŞ GİBİ. OLAYLAR BAŞLADIĞINDA NE OLDUĞUNU ANLAMAMIZ KISA SÜRMEDİ DİNAZORLARI YOK EDEN METEORLAR İNSAN IRKINIDA YOK EDEBİLECEKMİ BU HİKAYE YENİDEN...