Gizli Köşk

<Hey kalksana ...> <Alo kalksana be adam>
<Ne var yine ned daha yatalı 5 dk oldu>
<tüp kokuyo açık mı bıraktın bi bak>
<kapatım ya>
<ama kokuyo bi bak> <of ned of>
Denis mırın kırın ederek yanı başında duran iskemleden destek alarak yataktan kalktı yaşı 55 bulmuş diz ağrıları başlamıştı.Eski çevik hafiyeliginden şimdi eser yoktu gözleri yaşlanmış elleri ayakları buruşmuş yaşlı bir bunak haline gelmişti sanki sayılamayacak kadar fazla cinayeti o açıklığa kavuşturmamıştı Karanlıkta lambanın düğmesini bulmak onun için hiçde zor degildi nede olsa ned onu hergün bu dürtülerle kaldırmıyor muydu ışık yandığı gibi kelbek lambaya fırladı Denıs kelebekleri aç yavru kediye benzetir ışığın yanmasınıda anne kediye benzetirdi yavru kedi nasıl annesine koşar kendini doyurursa kelbekte ışığa koşar ampulle adeta dans ederdi mutfaga giderken bütun lambalarıda açmayı da ihmal etmiyordu mutfagin kapisi açıldıgı gibi ortalıga ekşi bir koku yayıldı Dün aldıgı kedi balıgı siyah tezgahın üstünde duruyordu Sabah hizmetcinin gelmesini beklemiş ancak onun istifa ettigi haberini öglen saatlerinde usagindan almisti kim bu temizlik hastasi bunağa dayanabilirdiki hatta aralarinda en cok dayanan bu hizmetciydi Denis Nedin dürtüleriyle şurasi kirli toz var deyip dururdu halbuki ortada toz moz yoktu Denis balık yemeyi sever ancak dokununca hastalık kapacagını düsunurdu raftan kaptigi masyla birlikte baligi camdan dısarı firlatti oysa canı ne kadar da  balık istiyordu Sabahtan beri agzına bir lokma girmemişti mutfaga gelince açlıgını hisetmisti ancak  yemek yapmayi bilmiyordu bi umutla eski dolabı açtı dolapta salam  kaşar ve kuru ekmekten başka birşey yoktu  salamı ve kaşarı ekmegin arasina koyarken gözüne içi dolu gazoz şişesi takiıdı lolipop gören cocuk gibi  mutlu oldu gazozuda bardaga doldurudu karnını doyurdu  tupu sıkı sıkı kontrol etikten sonra lavaboya gıdip dişlerini fircalamaya koyuldu yatmaya gidecegi sirada mutfaktan geçerken ned gelmis tüpü bir kez daha kontrol etmesini istemişti Denıs Nedin Son isteginde yerine getirdi bütün bu isler onun icin 2 saat demekti nihayet ned onu rahat birakmis Denis uykuya dalabilmisti.Sabah erken kalkması gerekliydi piskolagile görşmesi vardı neyseki akşam alarmı kurmayı unutmamıştı  sabah alarm ile birlikte kalkmış pijamalarını çıkarıp gri kumaş pantolon üstüne beyaz gömlek ve siyah bir ceket giymiş  yakasına kırmızı peçte pantolunanada ıslak mendilini atmayı ihmal etmemişti hazırlıklarını yaptıktan son sonra rengi griye calan buickne atlayıp yola çıkmışt pastaneye girmis peynirli pohacasini almis bi guzel karnini doyurmus yanina aldigi islak mendil ile elerini kurulayp arabadan aldıği dis ipiylede dislerini temizlemis arabaya dogru yola koyulmustu. Eski arabasına atlamış hızla ilerlerken onundeki kamyonun yavaslamasiyla Denis de yavaslamisti trafik kitlenmis yavas yavas ilerliyordu Denis ileride trafik kazayı fark etti cekicnin gelmesiyle yol yavas yavas acilmaya baslamisti gaza bastıkca basmıstı bi anda disinde peynir kaldigi dusuncesine kapildi anlasilan Ned onu yalniz birakmamisti Nedin bu hamlesini Denis as kalsn canıyla ödeyecekti dis ipiyle ugrasirken onundeki kamyona carpti adamla yarim saat tartistiktan sonra butun masraflari odemeyi kabul etmisti kendiside biliyordu zaten suclu oldugnu ama kabul etmiyordu bir turlu o kendine gore hep hakliydi hayati boyunca. Aslinda haklilik payıda yok degildi cozdugu vakalar bunun kanitiydi kamyoncuya para verdikten sonra kendi arabasinida usagin Arabayı alması için telefon acti;
<Alo iyim saol evet kaza yaptim yok yok biseyim doktoro gerek yok seni arabayi alman icin aradim evet ...>
Yolu tarif ettikten sonra taksi cagirdi

Nihayet bekledigi taksi gelmisti kapinin kolunu sildikten sonra arabaya bindi taksici yorgun bir sesle <nereye> dedi aksamdan beri direksiyon saladigi halinden gözunun kizarikligindan belli oluyordu Denis sakin bir sesle gidecegi yeri tarif etti sakince camdan disari seyrediyor elleriyle bir yere dokunmamaya calisiyordu Deni Arabayı alması için telefon acti;
<Alo iyim saol evet kaza yaptim yok yok biseyim doktoro gerek yok seni arabiyi alman icin aradim evet ...>
Yolu tarif ettikten sonra taksi cagirdi
nihayet bekledigi taksi gelmisti kapinin kolunu sildikten sonra arabaya bindi taksici yorgun bir sesle <nereye> dedi aksamdan beri direksiyon saladigi halinden gozunun kizarikligindan belli oluyordu Denis sakin bir sesle gidecegi yeri tarif etti Denis gec kalmaktan nefret eder gec kalanlardanda nefret ederdi bu sefer kendisi gec kalabilrdi neyseki Denis bu tur olaylara tedbirliydi alarmini erkene kurmustu butun rendavulara vaktinden once gider 1-1.30 saat beklerdi nihayet piskologunun muaynesine gelmisti kapi acikti satine bakti  tam rendovu satinde ordaydi iceri girip kapiniyi yavasca ayagiyla ittirdi kapina nazik bir sesle kapandi simdi doktoruyla odada yalnizlardi doktoru bos bulunup elini uzatmid halini hatrini sormud ama Denis onun elini sıkmadı İyi Brew dedikten sonra koltuga oturdu Brew uzun boylu siyah sacli esmer bir delikanliydi Denis onun ilk gordugunde Fransiz oldugunu anladi zaten tatlı sivesini onu ele veriyordu Brew suratini asatt < Pardon >kelimesi agzindan cikivermisri Denis kimsenin elini sıkmazdı bu kisi Belediye baskani olsa bile güvenemez suphe ederdi  Denis gülümseyle<onemli degil> ile karsilik vermisti kisa bir sesizlik ardindan tatlı gülümseme ile Nedin ne durumda oldugnu sordu Denis cevap vermedi gülü Msemisi istemsiz olarak  dustu suratını astı aslında birseyleler anlatmak istiyor ancak bir türlu cesaret edemiyordu içi icini kemiryordu Brew birazdaha ısrar etse herseyi anlatacakti Brew bunu fark etmis olacak ki <„Hadi ama hala bana güvenmiyorsun"diye bir soru yonelti Denis karslik vermemisti Brew Nedin kim oldugunu yalvarir bir dile bir daha sordu Denisin agzini acti nihayet cesqret edip Doktor diye cumleye baslafi
"Bundan tam 2 bucuk yl once kış günü karım Ned ile birlikte Birlikte sinemaya gitmistik her yer zifiri karanlik ve buz gibiydi Puro dükkanın önünden geçerken gözüme her yerde arayip bulamadigim Samui prosunu gördüm> kendini tutamayıp cocuklar gibi aglamaya baslamisti Brew yanina gidip omzunu hafifce oksadi kapidan cikip bir bardak su ve peceteyle geri dondy peceteyi Denise uzatıp suyuda masaya birakti Denis aldigi peceteyle gozyaslarini ve burnunu sildi suya uzattı ellini Brewe soru sorarmis gibi bakti Brewde bu olaya üzülmüs gözleri sulanmisti. "bardak temz merak etme" dedi ici rahatlamis Bir yudum sudan aldi masaya geri biraktiktan sonra anlatmaya devam etti "karımın üşümemesi icin arabanin anahtarini verdim bende iceri girip puronun fiyatini sordum cok hosuma gitmisti nekadarpahalı olursa olaun alacaktım puryu kisa bir pazarliktan sonra aldim kapidan ciktim bi an icim titremeye kalbim hızlanmaya baslamisti kotu bursey olacagni anldım ıssız sokagi önce silah sesi sonra gum sesi bozdu hemen yere kapklandım hemen ardından aglamakli bir bicimde arabaya kostum buz gibi ortalagi alevler sicacik yapm İsti Nedi kurtarmak icin arabaya kostum ama alevler izin vermiyordu zaten Ned kül olmustu coktan duman beni baygınlastirdi kafami cok sert yere carptim sonrasini zaten hatirlamiyorum gözümü hastanede actim hemsire kül olmak üzere olan sırtımla ilgileniyordu anladigim  kadariyla dukkan sahibi beni hastaneye getirmis", konusmasini sinlandirip sirtini acti Brew sırtından igrenmis midesi bulanmisti yıllar geçmiş olmasına rağme n hala  cok kotu bir goruntusu vardi biraz yaklasinca yanik et kokus Duyulabiliyordu Denis olmasa oraya kusuverecekti Brew istemeyerek olsada öğürdü Denis ona kahka ile karsilik verdi "nasil ama insanın midesi bulanıyor degil mi ilk baslarda benimde öylydi  sırtıma bakınca kusuyordum Laf aramızda" Brew onu cok alayyıcı bulmustu samiyetsiz bir kahka attı !Fbı hafiye olarak görev yaptigni söylemiştin ordan kendi isteginle mi ayrıldın geldigin günden beri merak ediyorudum da sormaya ceasaret edemiyordum "