Multi; Mısra nın doğum gününde olan Melih
Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım. Ve başımda tarif edilemez bir ağrı vardı. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ve ağrı kesici içtim. Dün olanları hatırlamaya çalışıyordum ama hatırlayamıyordum. Kulağımda 'özür dilerim'diye Melih in sesini duyuyordum ama emin değilim. Üzerime evlik rahat şeyler giydikten sonra aşağıya inip kahvaltı ettim annemler yine evde değildi. Onlar erken çıkıyordu. Ben ise geç uyanıyordum.
Kapının çalmasıyla açmaya gittim.
Yağmur:Uyandın mı?
Mısra:Kapıyı açtığıma göre .
Diyerek gözlerimi devirdim.
İdil:Kapıda mı duracağız?
Gülümsedim ve içeri geçtiler.
Yağmur:Kızım dün varya iyice dağıttın.
Mısra:Saçma birşey yapmadım değil mi? Yapmam yani ben:D
Yağmur:Gidip Melihlerin yanında hiçte hoş olmayacak biçimde dans ettin delirmiş gibi. Sonra Melih seni dışarı çıkarttı. Orada ne olduğunu bilmiyorum.
İdil:Ve Ateş seni evine bıraktı.
Mısra:Hmm..Melih le dışarıda ne oldu çok merak ediyordum. İnşallah ağzımdan birşeyler kaçırmamışımdır.
Mısra:İdil hediyeni verdin mi? ;)
İdil:Ateş seni bırakınca kulübe geri döndü ve beni aldı. Sahile indik. Orada verdim. Önceden bana taktığı bir bileklikti. Siyah deriden ama çok güzel. Hani birazda birşeyleri anlasın diye.
Mısra:Ee ne oldu sonraa?
İdil :İşte sonra bana bir baktı.. Anlatamam.. Sonra da sarıldı. Ama sonra 'benim gitmem lazım'dedş ve gitti mal işte.
Yağmur:Bizdeki şansta böyle işte kardeşim.
Mısra:Aynen.Sonra bir film açtık. Mısır patlattık ve film izledik. Akşama doğru Yağmurlar gitti. Yarın işe gideceğim için bende erkenden uyumak için odama çıktım.
Sabah olduğunda hemen kalktım. Duş aldım ve hazırlandım. Aşağı inip hızlıca birşeyler yedim. Ve annemin yanağına öpücük kondurarak evden çıktım. Babam ve annem dün hastaneye dikişleri için gitmişlerdi ve babam bugün bir yeri imzalamak için tekrardan gitmiş. Tabiki şoförümüz götürüyor. O halde araba kullanması kesinlikle yasak. Evden çıkıp arabama bindim ve şirkete doğru sürdüm.
Geldiğimde direk odama çıktım.Beş dakika sonra Gamze kahve getirdi ve programı anlattı. Bugün İdille görüşecektim. Bir iki saat çalıştıktan sonra İdil geldi ve onunla şirketlerimiz arasında ortaklık konusunda konuştuk. Daha sonra ise ortak yapacağımız işle ilgili çalıştık. Öğlen olmuştu sonunda..
Mısra:Bittim ben..
İdil:Al benden de okadar. Hadi yemeğe gidelim.
Başımı onaylar biçimde salladım. Ve çantamı aldıktan sonra aşağıya indik. Yakındaki bir yere gittik.
Siparişleriniz gelince yemeğe koyulduk. Gerçekten çok acıkmıştım.
Mısra:"Ee Ateşle ne yapmayı düşünüyorsun? "
İdil:"Bilmiyorum ki. Ben ilk adımı attım sonuçta. Gerisi onda. "
Mısra:"Aynen. "
Yemekler bitince dışarı çıktık.
İdil:Ben artık kaçar.
Mısra :Akşama bir şeyler yapalım.
İdil:Tamam. Ayarlanır:D.
Sarıldık. El salladım ve şirkete geri döndüm.
İki saat daha çalıştıktan sonra dosyaları dolaba koyarak kilitledim. Odamında kapısını kilitledikten sonra aşağı indim.
Arabama binip eve geldim.
Elif:Hoşgeldin canım. Hadi git hazırlan.
Mısra:Neden?
Elif:Bir saat sonra yemeğe misafirlerimiz gelecek.
Mısra:Kimler gelecek ya ben çok yorgunum.
Elif:"Elifler gelecekler. Zaten biz hastanedeyken çok yardımları olmuş. Başımızdan ayrılmamışlar. "
Başımı salladım ve odama çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Butterfly Love
Teen FictionBazı insanlar şanslı olarak dünyaya gelirken bazıları ise şanslarını sonradan kaybedenlerdir. Mısra ve Melih şanslı mıdır? Yaşayarak öğrenmeleri gereken bir çok şey, hissederek öğrenecekleri bir çok duygu varken şans yanlarında olacak mıdır? Kelebek...