Bunu nasıl yaparsın ya?

19 7 0
                                    

Poyraz'dan







Sabah uyandığımda Derin mışıl mışıl uyuyordu. Alnından öpüp yataktan kalktım. Kağıt ve kalem alıp not yazmaya başladım.


Hayatım işlerim çıktı. Üzgünüm aniden gitmem gerekti. Kahvaltı hazır karnını iyice doyur aç kalmanızı istemem. Seni seviyorum...

Kahvaltıyı hazırlıyıp evden çıktım. Telefonumdan gelen mesaj sesiyle dikkatimi telefona verdim. Bu Melis 'di.  Çok kötü olduğunu konuşmak istediğini yazmıştı.



Aslında gitmemeliydim. Derin duyarsa kötü olurdu. Ama o benim en zor zamanlarımda yanımda olan tek kişiydi, ben onun yanında olmszsam kendimi asla affetmezdim.


Evine geldiğimde kapıyı çaldım. Sanki kapıda bekliyormuş gibi hemen açtı.

Ağlıyordu.

Kollarını hemen boynuma doladı. "P-poyraz? "Dedi. Sanki acıdım içimden.

Kapıyı kapatıp içeri geçtik. Salona girecekken beni durdurdu. Elleriyle salonu gösterdiğinde heryerde kırık cam parçaları vardı. Yine dağıtmış heryeri diye geçirdim içimden.



O önde ben arkada ilerliyorduk. Yatak odasına yöneldi bende  peşinden girdim. Gelir gelmez yatağın üstüne bayıldı. Telaşla yanına gidip uzerine eğildim nefes alış verişini kontrol ederken ellerini kravatıma dolayıp kendine çekti. Bense hala olayın şokundaydım. Bu kendini ne sanıyordu böyle?

"Seni çok özledim bi bilsen evlendiğini duyunca çıldırdım kendimi öldurcektim. Ama sen hala beni seviyorsun bunu biliyorum. Sen benimsin o eziğin değil! "Dedi.



Sinirlenmiştim. Bu kim oluyorda Derinime ezik lakabını yakıştırıyordu. "Bana bak kızım! Derin hakkında düzgün konuş "dedim. Hala aynı pozisyondaydık. Tam kalkmaya çalışırken hızla beni alta alıp üste çıktı.



"O yokken ben vardım. Hala da ben olacağım. Seni elimden almasına izin vermem anladın mı? "Dedi. Hızla dudaklarımı öpmeye başladı. Hiç bi şekilde karşılık vermiyordum. Hatta kalkmaya çalışıyordum ama dudağımı ısırdığı için canım acıyordu. En sonunda kurtulmayı başarmıştım. Salak ben ya!


Hangi akla uyup geliyosun ki.





Derin'den.





Sabah canım kocamın hazırladığı yemekleri bir güzel yemiştim. Şimdi ise evden çıkmış Masal'a gidiyordum. Çok özlemiştim onu. Nihayet masalın evine geldiğimde zile bastım kapıyı açar açmaz üstüme atladı karnıma giren sancıyla iki büklüm oldum. Tabi hamile olduğumu bilmiyordu. Telaşlanarak "iyimisin kanka ay özür dilerim kuzum ya"dedi. Geçen ağrıyla ona sıkıca sarıldım.



Uzun süren dedikodularımızdan sonra içime çöken o sıkıntı git gide büyüdü. Telefona gelen gizli numara mesajlıyla tırsmadım değil yani.

Masal'da benle birlikte telefona gelen bi kaç fotoğrafa bakıyorduk. Dikkatli baktığımda ise Poyraz'ı bi kadınla öpüşürken gördüm. Ellerimden telefon kayıp düşmüştü.



Masal benimle konuşmaya çalışıyordu ama anlamıyordum. Bilincim şuan bana çok kötü bi oyun oynuyordu. Gözlerimden yaşlar döküldü tutamadım kendimi kafamı Masal'ın omzuna koyarak ağlamaya başladım. Kaç saattir ağlıyordum bilmiyorum. Ama bir kaç dakika bile bana yetmişti.


Telefonu elime alarak Poyraz'ı aradım.

"Alo"dedi.

Sesimi sakin tutmaya çalışarak konuştum "hayatım nerdesin? "Diye sordum.

"Sabahtan beri şirketteyim hayatım birşey mi oldu? "Dedi. Yalan söylüyordu işte basbaya yalan söylüyordu. Ona olan tum güvenimi kırmıştı artık istesede affetmezdim.


"Hemen eve gel konusacaklarım var seninle acele et"deyip telefonu suratına kapattım. O kadar soğuk konuşmuştum ki ben bile bu sogukluktan üşümüştüm.



Yakmayacaktı canımı bir kere. Olacaklardan ben sorumlu değildim.

Eve gittiğimde 5 dakika sonra Poyraz geldi. Kapıyı açtım öpmeye çalışınca omuzlarından ittim. O kadını öpen dudaklarından nefret ediyordum artık. O kadının gözlerine bakan gözlerinden nefret ediyordum. Herşeyden herkesden nefret ediyordum artık.


Telefonda o fotografları açıp birşey demeden telefonu bakması
için eline verdim.


"Bana yalan söyledin bilmem kaçıncı yalanını söyledin artık. Bugün sirkette degil o kadının yanındaydın. Bana yalan söyledin en affetmeyeceğim seyi yapıp bir kadının kollarına gittin beni ve karnımdaki bebeği unutarak skıldın tabi benden haklısın çok haklısın ama sana diyeceğim tek şey şu olur SENDEN NEFRET EDİYORUM BUNU BANA NASIL YAPARSIN?"dedim.


Koşarak evden çıktım. Arabaya binip ibreyi 120'ye getirdim daha sonra bakmadım kaçla gittiğimi. Hıçkırarak ağlıyordum. Telefonu kapatıp yan koltuğa fırlattım. Arabayı sağa çekip ağlamaya devam ettim yumrukladıgım direksiyonu saymıyorum bile...









Bölüm sonuuu




Evett yine selamlarr bu tam bi gunde yazdıgım 3. Bolum cok Yoruldum artık voteleri hak ediyorum dur diye düşünüyorum kendinzie iyi bakın sizi seviyorum

ONSUZ OLURSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin