2. Bölüm

305 11 3
                                    

SELAMSS CANLARR! NASILSINIZ? EMİNİMKİ İYİSİNİZDİR. İYİ OKUMALARRRRR....

Hatırlatma...

Arabayı durdu. "Bak Aslı. Aileme karşı rahat davranmanı istiyorum. Sakın yabancılık çekme ve hiçbişeyden çekinme." dedi bana dönüp. "Herşey için sağol Doruk." dedim bende ona bakıp. Bir süre bakıştıktan sonra ikimizde arabadan indik.

Evin önüne geldiğimizde derin bir nefes verdim. Doruk kapıyı çaldığında kapıyı açan genç bir kız oldu. "Buyrun." dedi ve geçmemiz için yol verdi. Oha ya! Ev değil bu saray! Önüme döndüğümde 30-40 yaşlarında bir kadın yaklaştı. Bir süre gözleri benim üzerimde gezdi. Daha sonra Doruk'a dönüp

"Kim bu sefil kız?" dedi.

----

Bir cümle beni nasıl yıkabilmişti böyle? "Anne kelimelerini seçipte konuş. Sefil dediğin kız benim karım olacak!" dedi sert sesi ile. "Nalan. Kendine gel. Gelininle böyle konuşman hiç yakışık bir şey değil!" dedi az yaşlı bir adam.

Daha sonra Doruk'a dönüp "Doruk, sen karını odanıza çıkar." dedi. "Hadi gel." dedi. Bavulumu elime alıp peşinden gitmeye başladım.

Çok güzel bir odaya gelmiştik. Oha ya! Televizyonu bile vardı. Kocaman birde. "Sen yatakta yatarsın ben kanepede yatarım Aslı." dedi Doruk. "Doruk saçmalama. Senin odanda sana rahatsızlık vermek istemem. Ben yatarım kanepede." dedim. "Aslı. Lütfen. Ben kanepede yatarım." dedi. Bu sefer sesimi çıkaramadım.

"Eşyalarımı nereye koyacağım Doruk?" dedim başımı öne eğip. Öyle utanıyordum ki. Annesinin bana sefil demesi çok zoruma gitmişti. Doruk yanıma yaklaşıp çenemden tuttu ve başımı kaldırdı. "Aslı. Arabada söylediklerim hala geçerli. Utanma. Kendi evinmiş gibi davran." dedi.

"Ben kendi evimde bile rahat davranamadım Doruk. Babam yine kızar diye korktum hep." dedim gözlerim dolarken. "Tamam düşünme bunları artık." dedi elini omzuma koyup. Koca değilde çok iyi arkadaşım olabilirdi.

"Eşyalarını şurdaki dolaba koyabilirsin." dedi ve kocaman bir gardırop gösterdi. Bu gardırobun sadece bir rafına sığardı eşyalarım. Eşyalarımı yerleştirdim ve telefonumu çıkardım. Şeyma aramış. Dört kez! Normal telefonum sessizdeydi.

Doruk'a baktığımda o da telefonu ile uğraşıyordu. Telefonu bırakıp Şeyma'yı daha sonra aramakta karar kıldım.

"Bu arada birazdan aşağıda kahvaltı yapacağız. Eminim ki ailem seni tanımak ister." dedi. "Tamam birazdan ineceğim." dedim tebessümüne karşılık vererek. Odadan çıktığında üstüme deri bir tayt ve beyaz bir tişört geçirdim. Ayakkabı olarak siyah vanslarımı ayağıma geçirdim.

Aşağı indiğimde bugünki herkes vardı. Tek bir farklılık yakaladım. Bir kız vardı. "Gel kızım." dedi amca. Sözüne uyup masaya oturdum. "Ayyy geldi yine bu sefil." dedi Doruk'un annesi. "Anne." diye tısladı.

"Doruk. Lütfen." diye fısıldadım. "Abi. Yoksa bu bahsettiğin gelin mi?" dedi tanımadığım kız. "Evet Gaye." dedi Doruk. Demek adı Gaye idi. "Memnun oldum. Gaye." dedi ve elini uzattı. "Aslı." dedim düz bir sesle.

Kahvaltı boyunca Doruk'un annesinin gözlerinin üstümde gezdiğine eminim. Onun yüzünden doğru düzgün kahvaltı bile edemedim. Hala yemek masasındaydık ama ben bişey yemiyordum. "Yesene kızım." dedi Doruk'un babası.

Tam ağzımı açıp bişey söyleyecekken Doruk'un annesi lafa atladı. "Ayy Kudret şimdi bu fakirdir. Gözü doyuyordur onun." dedi.

"B-ben izninizi istiyeyim." dedim ve kalktım.

ZORAKİ EVLİLİK (AsDor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin