Gavur.

440 27 45
                                    

İyi niyetli insanlar,aslında en çok ezilen ve kalbi kırık olan insanlardır.

"Ah....Smyrna....Büyüyünce gerçekten çok güzel bir kız olacaksın!"

Bizans İmparatorluğu Akantha Karpusí,kucağında Smyrna'yı almış,seviyordu.Oldum olası Smyrna temsilcisi Agafía'yı çok severdi.Agafía Antik Yunanca'da "İyi kalpli" anlamına geliyordu,ona bu yüzden bu ismi vermişti.

Agafía Karpusí....

Smyrna temsilcisi,gözlerini yavaşça araladı ve masmavi gözleriyle Bizans temsilcisine baktı ve kıkırdadı:

"gía....cía!!"

Gíagía,antik yunancada "büyükanne" demekti,Symrna biyolojik olarak 4 yaşlarında olmasına rağmen bazen dedikleri anlaşılmıyordu.Dilinin dönmediği kelimelerden biri de buydu.Karşındaki kadın,annesi olduğu halde büyük bir imparatorluk olduğu için ondan ''büyükanne'' diye bahsediyordu.

Bu yüzden gíacía diyordu.

Gíagía dediğini duyan Akantha,güldü ve Agafía'nın alnından öptü.

"Benim güzel Smyrna'm....Büyük abin gibi,büyüyünce güçlü olacaksın! Beraber bu imparatorluğu yöneteceksiniz!"

O sırada 8 yaşlarında gelen Yunanistan temsilcisi,annesine arkadan sarıldı ve birkaç Antik Yunanca sevgi sözcüğü mırıldadı.

Hava sıcaktı,bu yüzden herkes hafif kıyafetler giyiyordu.Temizlikçiler etrafı temizliyordu,oldukça büyük sarayda yaşayan Akantha Karpusí,temsilcileri yanından hiç ayırmıyordu.Ona deli gibi bağımlı olan Smyrna,yanından hiç ayrılmıyordu.

Oysaki yıl 1402'ydi.

Bu sırada Konstantinopolis,boynundaki yeni aldığı kocaman haçına bakıp gülümsüyordu.Haç,tüm boynunu kaplıyordu.Orthodoks olan Newrossa,biraz dindar bir kızdı.Kahverengi saçlı,kehribar gözlüydü ve biyolojik olarak 6 yaşlarındaydı.Saçlarını arkaya doğru savurdu ve gülümseyerek Bizans İmparatorluğu'na ve Smyrna'ya baktı.

Akantha,yavaşça ayağa kalktı ve Konstantinopolis'in alnından öptü.

''Bu haç sana çok yakışmış,hayatım....'' diyerek fısıldadı.

Konstantinopolis'te buna karşılık olarak gülümsemesini genişletti.

O sırada kucağından kaldırdığı Smyrna,birden Bizans İmparatorluğu'nun sırtına atladı.

''Oyun!Oyun istiyorum!''

Akantha,sırtındaki küçüğe omzunun arkasından bakıp kahkaha attı.Aniden sarayda çalışan bir hizmetçi,Akantha'nın yanına gelip eğildi ve konuşmaya başladı:

''Efendim,Kral sizi istiyor.Önemli sorunların olduğundan bahsetti.''

''Önemli mi?''

Smyrna'yı hemen sırtından indirdi ve hızlı adımlarla hizmetçinin peşinden Kral'ın odasına gitti.

Ne olduğunu ilk başta anlamayan Smyrna,daha sonra hizmetçinin dediklerini duyunca hemen gizlice arkalarından gitmeye başladı.Onların bir adımlarını her ne kadar kendisinin 2 adımı olsa bile pes etmedi ve tüm koridor boyunca yerleştirilmiş büyük vazoların arkasına saklanarak onları takip etti.

* * * *

''Akantha,onu daha fazla burada tutamazsın,biliyorsun değil mi?''

''Olmaz,efendim!O benim biricik kızım!''

''Eğer vermezsen,yıkılma sürecin başlayacak.''

''Olmaz!O lanet Osmanlılar kızımı alamaz!''

''Defalarca akınlar düzenlediler,alamayacaklarını mı sanıyorsun?Akınlardan ordular etkileniyor.Ayrıca,yıkılmanı istemiyorum,bu yüzden bunu yapmak zorundayız.''

''Belki akın yapmayacaklar?!O barbarlar Smyrna'yı hak etmiy-''

''Bana karşı mı geliyorsun?''

''....................Kime vereceksiniz beni?....''

Smyrna temsilcisi odaya girmiş,ikisine bakıyordu....

Göz yaşlarıyla.

Akantha,tam onun sorusunu cevaplayacakken Kral,sinirle ayağa kalktı ve küçük temsilciye bağırdı:

''Ne cürretle kapıyı çalmadan özel odaya girersin?!Hem de devlet işleri konuşulurken!''

Bizans İmparatorluğu,küçük temsilcinin önüne geçti ve hemen diz çöktü:

''Kralım!Onu affedin!Affınızı dilerim,lütfen!''

''HEMEN TEMSİL ETTİĞİN ŞEHRİNE GERİ DÖN,SMYRNA!''

Bu sözleri duyan temsilci,şiddetli biçimde ağlayarak odadan çıktı ve koşmaya başladı.

Akantha,tam arkasından gidecekken kapıda duran hizmetçiler,kapıyı kapattı.

Hızlıca koşan Smyrna,Yunanistan temsilcisinin kendisini tutmasıyla durdu ve yaşlı gözleriyle Heracles'e baktı.

''N'oluyor,adelfia?''

''Gitmem gerek,adelfos....''

''Hayır,olmaz!Barbarlar dışarıda dolaşıyor,aptal!''

''Kral dedi....''

Birden gözleri dolan Heracles,küçük kız kardeşine baktı.

''Dikkatli ol....Annemin anlattığı gibi onlar her yerde....''

''Tamam....''

''Bana iki söz ver.''

''Ne sözü?''

''Kendine dikkat et ve....Birbirimizi asla bırakmak yok,savaşmayacağız.Tamam mı?''

''Elbette,adelfos!Seninle asla savaşmam!''

Burukça gülümseyen Yunanistan temsilcisi,sımsıkı Smyrna temsilcisine sarıldı.

Buna karşılık olarak,Smyrna temsilcisi Heracles'e sımsıkı sarıldı.

Birkaç dakika sonra,minik temsilci yavaşça abisinden ayrıldı.

Abisi ise,taktığı haçını boynundan çıkardı ve ona uzattı.

''Buraya geleceğini biliyorum,yine de sana vermek istiyorum....''

''Adelfos,geleceğim....Onlar benim şehrime giremezler....''

Oysaki,Çaka Bey ve daha niceleri Smyrna'ya girmeyi başarmışlardı.

İyi Çocuklar Ağlamaz :: Çisil Adnan//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin