⬅Sorular➡

168 18 27
                                    

Sehun'un partisi tam gaz devam ediyordu.

Hansol ortalalıklarda gözükmüyordu,ne tesadüftür ki Yuta da öyle.Ölü balık sürüsü misali nidemi altüst eden olasılıklar aklımda uçuşuyordu.

''Taeyong.'' Ben mutfağı dikkatle incelerken arkamdan Jaehyun'un derinden gelen sesini duyduum.

Lavaboya yapışmış Hansol ve Yuta'yı gözetlerken onu görmezden geldim.Yuta uzantılarını Hansol'un sırtında dolaştırmakta meşguldü ve ben tüm bu ahtapomumsu dokunuşları takip etmekte zorlanıyordum.

Gözlerime inanamayarak koridora geri döndüm.

''Sanırım konuşmamız lazım.''dedi Jaehyun,konuşurken başını sallıyordu.Az önce önemli bir kural ihlali yaşanmışcasına ciddi görünüyordu.

''Bak,''aniden garip bir ağlama isteği içimi sardı,''sadece eve gitmek istiyorum.'' Dizlerim titrediğinden kendimi duvara sabitlemeye çalıştım.Başka birinin daha aynı yeteneğe sahip olduğu düşüncesi tüylerimi ürpetmişti.Özellikle de bu kişi hoşlanmaya başladığım çocuksa.

''İizin ver seni bırakayım,''derken beni korkutacak bir şey olmadığına,insanların zihnini okumanın ve Yuta'nın yan komşumuz olan super modelle işi pişirmesinin gayet sıradan bir şey olduğuna,her şeyin nefes almak kadar doğal geliştiğine ikna etmeye çalışır gibi yumuşak ve sakin konuşuyordu.

Elini tutmaktan ya da genel olarak ona dokunmaktan çekinerek Jaehyun'u takip ettim.Eğer düşüncelerimi duyabiliyorsa,benim içimde yatan gariplik onun da içinde mevcuttu.Demek ki bu sadece babamla bana bahşedilen sıradan bir yetenek değildi,başkaları da aynı yeteneğe sahipti.

Belki de bu yeteneği nezle bulaştırır gibi Jaehyun'a ben bulaştırmıştım? Belki de bunu sevdiklerime ya da en azından sevdiğimi sandığım kişilere geçirebiliyordum.

Kıvrılan araba yolunda aşağı inip pahalı arabaların yanından geçerek karanlık kadife geceye doğru ilerledik.

''Pekala nereye gidiyoruz?'' Parmaklarım ona dokununca bu sefer karşı koymadım.Elini tuttum,çünkü bu çok doğal hissettiriyordu,çünkü elini tutmak istiyordum.

Aniden durup yüzüme baktı.Caddenin karşısında oturuyorum.Gözlerini gözlerime dikti.

''Beni duyabiliyor musun? Denemek için sordum.

''Evet.'' Kelimeyi üstüne basarak söyledi.

''Aman Tanrım.''

Beni duyuyordu.Düşüncelerimi biliyordu.(Gülümseyen emoji).Kavrayışından kurtuldum.

Şimdi duyabiliyor musun?Elimden geldiğince iğneleyici olmaya çalıştım.

Yüzünde çarpık bir gülümseme belirmişti.

''Sana dokunmam gerekiyor''dedi.(dfrtgyhujıkolpş)

''Tıpkı benim gibisin,''dedim hayretle.Tüm kızgınlığım ve kafa karışıklığım bir anda yok olmuştu ve aniden Jaehyun Oliver'ın karşımda duruyor olmasından çok etkilenmiştim.Her nasılsa,bir şekilde,birbirimizi bulmuştuk.

''Sen de tıpkı benim gibisin ama çok daha güzelsin.'' Yavaşca yaklaşarak bir öpücükle beni kavurdu.

Dünya değişti,eflatun göz bizi kutsuyormuşcasına kanatlarını etrafımıza doladı.

Onun evine giden dolambaçlı yürüyüşümüze devam ettik.Büyüklük olarak Sehun'un evinin aynısıydı,fakat tarz olarak tamamen farklıydı,İspanyol villasından çok derme çatma bir çiftliğe benziyordu.

Tüm ışıkları sönmüş evin varendasında durmuş cüzdanını ve anahtarını bulmak için ceplerini kurcalamasını izliyordum.Kocaman beyaz bir kamyoneti gösterip binmeme yardım etti.Yuta'ya mesaj atarak nereye gittiğimi haber verdim.

''Gerçekten eve gitmek istiyor musun?'' diye sordu koltuğuna yerleşirken.Anahtarı yuvasına sokunca altımızdaki kamyonet hayat buldu.

''Pek değil,''dedim,annem ve Kris ile takılma fikri hayattan bezmeme yetmişti.''Öylece gezinsek olmaz mı?''

''Elbette olur,tam sana göre bir yer biliyorum.''

Bana göre mi? Tanrım,muhtemelen buradakilerin oynaşmak için gittiği sık bir ormandan bahsediyordu.

''L.A'den geldiğimin farkındayım,'' diye başlafım,''bu yüzden muhtemelen her yere girip çıktığımı ve her türlü şeyi yaptığımı düşünüyorsundur,'' dedim,henüz baklayı ağzımdan çıkarmamıştım ama şu anda yapmak istediğim tam olarak buydu, ''ama yapmadım ve yapmayı da düşünmüyorum.Ben...'' 'Bakir' kelimesini telafuz etmekten utanarak duraksadım.Ucube olduğuma çoktan karar vermiştik,gerçi ikimiz de öyleydik ama yine de durumu kurcalamanın anlamı yoktu.

''Her yere girip çıkmadığına sevindim,'' dedi beni içten içe kıvrandıran,insanı savunmasız bırakan cazibesiyle, ''ya da her türlü şeyi yapmadığına.'' Barışcıl bir gülümsemeyle baktı.

Uzun bir süre sessizce yol aldık.Galeyana gelmiş bir grup bulut kocaman bir şemsiye gibi gökyüzünü kaplamıştı.Adaya nüfuz edip pelerin misali ayı ve yıldızları saklamıştı.

'Bunun ne olduğunu biliyor musun?'' diye sordu Şeytan Tepesi tabelasından dönerken.Çakıl zeminli bir park alanına girip uçurumun kenarında duran çitin yakınına park etti.Ay kendini gösteriyır,ışığını suya yansıtıyordu.

''Çok güzel,''diye iç geçirdim.Dalgaların üzerinde değişken çizgiler bırakan parlak ışık nehrinden büyülenmiştim.

''Sen de öylesin ama sorudan kaçıyorsun.'' Elimi yakalayıp avucunun içine yerleştirdi.

''Neden böyle olduğpunu biliyor musun?''

Nefesim boğazımda düğümlendi.

Babamın görüntüsü,o mükemmel gülümsemesi aklımdan geçti.Son zamanlarda onu ne zaman düğşünsem,kendimi kapana kısılmış gibi hissediyordum.

Başka bir görüntü,aralarındaki çocuğu tutarken hallerinden memnun olan genç bir çift dikkatimi çekmeye çalışıyordu.

Ortadaki benim.Jaehyun dikkatle bana baktı.

Üzüldüm.Onun adına kalbim parçalanmıştı.Ne oldu?

Araba kazası--en azından bana söylenen bu.

''Bunu babamla yapardım.''Bunu Jaehyun'la yapıyor olmak beni korkutuyordu.''Annem ve kız kardeşim yapamıyor.''

''Ten de yapamıyor.Bak,bilmeni isterim ki insanlara dokunarak düşüncelerini okumayı alışkanlık haline getirmiş değilim.''

''Etkilendim.'' Ama inandığıma emin değildim.

''Gerçekten mi?'' Parmaklarımı dudaklartına götürüp her birini ayrı ayrı öptü.''Bunu neden yapabildiğini gerçekten bilmiyorsun değil mi?'' Kelimeler sorudan çok bir gerçeğin ifadesi gibi çıkmıştı.

''Hayır bana anlatacak mısın?''

Jaehyun beni kollarına alarak iyice yakınına çekti.

Müdahale etmedim,çünkü olmak istediğim başka bir yer yoktu.

''Evet anlatacağım,''diyerek eğilip dudaklarını dudaklarıma dokundurdu, ''ama bu gece değil.'' Ateşli bir öpücük sağanağıyla dudaklarıma mühürledi.

Ve ben de itiraz etmedim.
--------
Resmen göz göre göre pasif Taeyong yazıyorum......Bazıları bayrakları asıyordur.
Bu bölümde Jaehyun değil yavşak bir karakter ortaya çıkmıştır çok üzgünüz bu konuda xksmdmmsx
TaeTen fici yayınladım.Okumak isterseniz profilimden bulabilirsiniz.Bunu demeden bitirmeyeyim dedim.

From Heaven//JaeYongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin