05.KAPALI KUTU

12.8K 477 45
                                    

Arabada ölüm sessizliği devam ederken yan gözle Aras'a baktım.
Tam olarak kendini beğenmiş egoist bir tipi vardı, bunun yanında yakışıklı olduğu gerçeğinide kabul ediyorum.

Ama tavırları 'gel düşman olalım' tarzımdaydı.

Ona bakmayı kesip cama doğru döndüm. Bu çocuk neden şimdi bana yardım ediyordu onuda anlamış değildim. Ve dikkatimi çeken bir diğer konu vardı. Bu yüzden hiç sesimi çıkardım.

Evime yaklaştığımızda ona döndüm.
Bu fazla kafa karıştırıcı bir şeydi.
Bu çocuk ben tarif etmeden kendi evine gider gibi gidiyordu.

"Sana tek kelime dahi etmedim sen benim evimi nerden biliyorsun?"
Sorgulayıcı sesim ile biran bana döndü. Ondan bir cevap bekliyordum.

"Alaz söyledi." Bu biraz tereddüt ile verilmiş bir cevaptı. Onun biliyor olmasını anlardım ama böyle eli ile koymuş gibi bulması fazla garipti.
Peki Alaz'la başımıza gelenleri biliyormuydu?

"O nerden bilmiyormuş?"

Alt dudağını dişlediğini gördüm. Beni bir piskopat gibi takip ettiğini düşünmek bile istemiyordum. Ama bu şuan ilk ihtimal listesinde yer alıyordu.

"Sen beni takip falan mı ettin?" Dedim dehşet içinde.

Bana bayık bir ifade ile bakarken tekrar önüne döndü.

"Okulda seninle ilgili bir kaç bilgi edinirken bunu da rasladık ve senin evinin yakınlarında bir arkadaşım oturuyor anladın mı?"

Bu pek tatmin edici bir açıklama değildi ama başımı salladım sadece.

"Siz beni mi araştırıdınız?" Dedim ineliyici bir şekilde.

"Sen düşmansın."

"Sende tam olarak bir korkaksın."

Bana ters bir bakış attı. Ona tek kaşımı havada bakarak önüme döndüm.

"Sokağın sonundaki bizim ev."

Çapkın bir gülüş belirdi suratında. Ne oldunu anlamadım. "Ne var?"

"Az önce bizim ev dedin."

Gözlerim büyürken dilimi dişledim. Bu pis egoist ne kast ediyordu?

"Babam ile benim sen kendine neden pay biçiyorsun?"

Cevap vermedi tamda onun sitili cevapsız sorular. Aklıma gelen bir diğer konu Alaz'ın ailesi oldu. Acaba bunu Aras'a sorsam yanlış anlar mı?

"Alaz'ın ailesi nasıl insanlar?"

Bana bakıp hemen ardından ustaca
demir olan kapıdan içeri girdi.

"Neden soruyorsun?"

"Sadece bana yardım etti ve merak ettim."dedim biraz yalan ile karışık anne ve babamız evlenecek desem belki Alaz istemicekti.

"İyi insanlar." Dedi kısaca. Ama onun babası ölmüştü.

"Babası!" Dedim birden yüksek sesle.
Aras arabadan hızla indi. Yine sorum cevapsız kalmıştı. Bende hemen arabadan indim. Sigara yakmış arabaya yaslanmıştı.

Biran duraksıyarak ona baktım. Çok yakışıklı biriydi. Keşke iyi bir insan olsaydı.

Sanırım sorularım ile baş başa kalacaktım. Üzerimde mont olmadığı için üşümüştüm. Soğuk hava bedenime iğne gibi batarken Aras'ın burda bekliyerek donma ihtimalini düşündüm. Kesinlikle bekleyemezdi.

"Hadi gel." Dedim kolunu tutarak.
Önce bana sonra kolunun üzerindeki elime baktı. "Hadi burda soğuktan donacaksın bunu ne kadar hak etsen de şuan-"

Onu zorla peşimden çekiştirmeyi bırakıp ona döndüm. Aramızda az bir mesafe vardı gözlerimi kısıp ona baktım. Neden üzüldüm ben şimdi bu çocuğa? Neden onun masum olmasını istiyorum? Neden mavi gözleri beni kendine kitliyor?

"Sen kötü biri misin?"

Bana bakıyordu gözlerime yüzünde en ufak bir hareketlilik yoktu. Düşünüyor gibi değildi sadece bir şeyleri anlamam için bakıyor gibiydi.
Ama ben her şeyi kötüye yoran bir insanım bu yüzden bana söylemesi lazımdı 'hayır' demesi lazımdı işte.

"Sence?"

Bir iliklerime kadar ürperdim. Soğuk beni iyice esir almıştı parmak uçlarımı ve burnumu hissedemiyordum. Kolunu birden bırakıp geri çekildim.

Gözlerim onun kendi koluna indi.
Başımı olumsuz anlamda salladım.
Düşündüğüm şeyin gerçek olmaması için neler vermezdim?

"Çıkar montunu!"

Tek kaşı havalandı ağzı hafiften aralandı ama bu şaşırmış gibi değil tamamen alay yüklü bir şekildi.

Montunu çıkarıp yere attı. Üzerinde siyah uzun kollu bir tişört vardı. Bu soğukta ikimizde montsuzduk pek akıl karı bir şey değildi ama öğrenmem gerekiyordu. Belkide tamamen benim hurafelerim bilmiyordum.

Ona yaklaşıp sol kolunu açtım. Bir şey yoktu sonra sağ kolunu açtım. İşte kolunun eklem kısmı mosmordu. Kolunu bırakarak geri çekildim.

Gözlerimi yumdum. Aras bağımlımıydı?

"Bunu nerden anladın?"

Gözlerimi açıp son kes ona baktım.
Arkamı dönüp evin girişine doğru ilerlemeye başladım.

"Kötü biri değilsin Aras sen hastasın,"
duraksayarak ona baktım. "Seni iyi yapacak olanda benim."

Aras başını eğip kaldırdı. Omuzum üzerinden ona bakmayı sürdürdüm.

"Emin misin?"

"Evet."








Kısa oldu biliyorum ama bazı ailevi krizlerin ortasındayım.

Diğer bölüm daha uzun olur emin olun. Zaten size sadece Aras'ın ne olacağını göstermek istedim.

Yorum yapalım lütfen.
Yorum yapmaya üşenen arkadaşlar veto versin lütfen.

Zaten hikayem ile ilgili çalıntı söylemi beni fazlasıyla kırdı o kişi veya çalıntı olduğunu düşünen kişiler lütfen hangi hikaye olduğunu bana söyleyin bakmak istiyorum.










SUÇLU +16 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin