09. KORKUYU HİSSET

9.1K 401 89
                                    


Her şeyin varla yok arası olduğu bir dünyada yaşıyorsak ve eğer öleceksek.
Neden kendimiz için çaba sarf ediyoruz ki? 

"Kaan." Dedim korku içinde. Şuan neler olduğunu anlamakta güçlük çekiyordum. Neler oluyordu böyle?

Kaan'ın burda ne işi vardı?

Üzerimden aniden çekilip yana atılması bir olurken, yüzüne yumruğunu geçiren kalıplı adama baktım. Tam atak yapacağım zamanda. Başıma geçirilen şeyle olduğum yerde ufak bir çığlık atabilmiştim. Biri azımı tutarken Yavaş yavaş bilincim kayboluyordu.

En son kollarımın ve ayaklarımdan tutulup yerden kaldırılğımdı...

Allahım yardım et bana...

***

Her şeyin bir oluru vardı. Ama bir okul değiştirdiğim için bunların başıma gelebileceğini tahmin hiç edemezdim. 

Elim ayağım bağlı, elindeki sopayla bir ileri bir geri giden Aras'a gözümü dahi kırpmadan bakıyordum.

Bunları hak etmiyordum. Ama onun hastalıklı ruhu beni bir sebepten ötürü bunu hak etdiğimi ona fısıldıyordu.

"Yeter artık." Dedim yüksek bir sesle.

İçerde olan soğuk hava tüylerimi diken diken ediyordu. Ve Aras buna tuz biber oluyordu.

Aras'ın piskopatı andıran bakışları benim üzerimde sabitlendi.

Elindeki sopayı sallayarak ve yüzündeki o sırıtışı es geçmeyelim tehlikeli bir ses tonu ile konuştu.

"Kaan denen o çocukla bir daha yan yana görürsem çok kötü olur anladın değilmi?"

Anlamamak mümkün değildi Kaan'ı gözlerimin önünde bayıltana kadar dövmüştü...

Başımı salladım sadece. Konuşmaya mecalim yoktu. Ben insanları kurtarmak isterken kendimi çok büyük bir belaya bulaştırdığımı yeni anlıyordum.

Aras yanıma yaklaşıp tek dizinin üzerine çöktü. Önce ayaklarımı ardından ellerimi çözdü. Bana her hangi bir şey yapmamıştı. Ama yeterince psikolojik baskı altında kalmıştım. Aras'dan korkmam gerekiyordu. Ama ben tam bir aptal gibi yine ona yardım etmek istiyordum.

Tam olarak bir saçmalık aptallığın daniskası...

Aras dizinin üzerinden biraz yükseldi biraz aşağıda kalsada yüz yüze sayılırdık. Biraz yaklaşıp konuştu.

"Hadi gidelim buradan."

Gözlerim onun dudaklarına indiğinde
Kendime kızarak başımı çevirdim.
O ise nazik bir şekilde çenemden tutarak. Beni kendisine çevirdi.

Anlam veremediğim bir yüz şekli vardı. Onun gözlerinin içine bakarken aniden dudaklarıma kapanması ile ne yapacağımı bilemedim. Benim bir şey yapmama gerek kalmadan ufak bir buse kondurup geri çekildi.

Gözlerimi kocaman açıp ona baktım.

Elini çenemden ittirdim. Hızlıca ayağa kalktım. Sandalye geri geri düşerken azda olsa bir gürültü olmuştu.

"Bunu bir daha asla yapma." Diye sinirle konuşup kapıya doğru adım attım.

Ama Aras kolumdan tutup beni kendine çevirdi üzerime gelerek beni kapıya yasladığında aramızda olan boy farkı gözler önüne serildi ben onun adem elmasını dahi zor görüyordum.

Kolumda olan eline bakıp başımı ona doğru kaldırdım.

"Neden sevgilin kızar mı?"

Bu ne kadar saçma bir soruydu böyle.
Gerçek bir sevgilim olsa elbette kızardı.

SUÇLU +16 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin