8. Bölüm

1K 84 31
                                    

  Multiyi ben yaptım😁

Bir önceki bölümde;

Eve geldiğimde saat 10 olmuştu. Oturma odasındaki koltuğa uzandım ve tavana bakarak bugün olanları düşünmeye başladım.

  Koltukta uzanıp düşünüyorken telefonuma mesaj geldi. Sehpanın üzerindeki telefonu aldım. Ekrandaki "muffin shawn🍩" yazısını görünce sırıttım. Shawn'ı rehberime böyle kaydettiğimde muffincideydik. Saatlerce çörek emojisi aradık. En sonunda pes edip donut emojisi koyduk. Sonuçta o da bir çeşit çörekti. Ama bu olaydan sonra Shawn uzun bir süre telefonuma kötü sözler söyledi.
Shawn ile olan günleri özlemiştim.

Herneyse. Şu anda önemli olan muffin Shawn değil. Önemli olan yazdığı mesaj. Partideki olayı yaşayalı çok olmadı. Ne yazmıştı ki ? Ekran kilidini açtım.
Muffin shawn🍩: Senin evin ordaki parktayım. Konuşalım mı?

Evet, Life Of The Party'de herkes gitsin biz burada kalalım diyordu. Aklıma bu mesajdan sonra gelen ilk şey bu oldu. Ona hayır demek istemiyordum.
Ama bir yandan da Charlie'ye ihanet ediyormuşum gibi geliyordu. Beynim, Shawn'ın benim arkadaşım olduğunu söylüyordu. Dolayısıyla yanına gitmemde bir sakınca olmadığını düşünüyordu. Aslında beyin olarak onun daha farklı bir şey söylemesi gerektiğini düşünebilirsiniz ama hayır, o öyle söylemiyor. Kalbim ise partide olanları gördün diyor. Çocuk sana karşı bir şey hissediyor diyor. Aslında sende ona karşı bir şey hissediyorsun diyor. Onun yanına gitme çünkü gidersen Charlie'nin kalbini çok kıracaksın ve o iyi bir çocuk diyor.
Bu yaşıma kadar sürekli beynimi dinledim ben. Evet, beynimde hata yaptı. Eğer onun dediklerine uymasaydım muhtemelen şu anda daha iyi yerlerde olacaktım ama o yaptığım hatalar aslında beni daha güçlü, daha doğru, daha farklı bir insan yaptı. Kalbim ise hep duygulara göre beni yönlendirdi. Ya da şu anda olduğu gibi kendimi değilde başkalarını düşünerek yaşamama sebep olacak hayatı seçmemi istedi. Kalbimin seçtiği hayat belki beni bir gün bir şekilde mutlu edebilirdi ancak ben seçim yaptığım zamandan itibaren mutlu olmalıydım. Çünkü bunu hak ediyordum.

Ve bende her zaman yaptığımı yaptım. Beynimi dinledim.

Kıyafetlerim hiç rahat değildi. Bende hemen odama çıkıp daha rahat bir şeyler giydim. Saçlarımın bir kısmını yukarıdan dağınık topuz yaptım ve telefonumu arka cebime koydum. Aşağıya inip siyah beyaz adidaslarımı  giydim ve evin anahtarını kapıdan çekip yan cebime koydum. Kapıyı kapattıktan sonra gündüzleri gençlerin banklarında oturduğu, geceleri ise içmek ve sohbet etmek için gençlerin ziyaret ettiği parka doğru gittim.
Parka gittiğimde Shawn ikili salıncaklardan bir tanesine oturmuş ayağının altındaki çimenleri izliyordu.

Sadece burada durup onu sonsuza kadar izleyebilirdim.
Şu anda kalbinde hissettiği tüm duyguları algılayabiliyordum.

Hiçbir şey demeden yanındaki salıncağa oturdum. Benim oturduğumu anlamış olacakki yüzüme bakmadan selam verdi. Bende selam verdikten sonra çok fazla duygularımdan bir şeyler çaktırmak istemiyormuş gibi beni buraya neden çağırdığını ona sordum. Yüzüme baktı.
"Eğer partide yaptığım şey seni başka insanların içerisinde utandırdıysa özür dilerim" dedi.

Düşündüğü şey buydu. Düşündüğü şey bana bir şeyler itiraf etmesi değildi, o anda Charlie'nin ne kadar üzüldüğü değildi. Camila'nın şoka uğraması değildi. Kendisinin nerdeyse aşkını itiraf etmiş olması değildi. Düşündüğü şey bendim. Benim utanıp utanmamamdı.

Ona hayır saçmalama ne utanması diyemezdim. Aslında belki normal bir kız söylerdi ama eğer söylersem benimde ona karşı bir şey hissettiğimi anlayacaktı. Ve ben bunu anlamasını gerçekten hiç istemiyordum. Hele şu günlerde asla.

Lyrics || Mendes || Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin