13. Bölüm

874 80 108
                                    


Yorum sınırı +25
Vote sınırı +17

(12. bölüm oy sınırına ulaşmadan bu bölümü yayınladım o yüzden 12. bölüme oy verin)

Saat 2'ye geliyordu ve ben şarkı sözünü bitirmek üzereydim. Daha tam olmayan yerler vardı ama Shawn'ın gördüğünde beğeneceğini düşünüyordum. Tam odama uyumaya gidiyordum ki masanın üzerinde bıraktığım telefonum çalmaya başladı. Arayan annemdi.

Açmak istemiyordum ama ısrar edince açtım. Sakin bir sesle,

"Umarım uyandırmadım bebeğim." dedi.

Kullandığı hitap kelimeleri hiç gerçekçi gelmiyordu.

"Hayır, daha yatmamıştım anne."

"Televizyon falan mı izliyordun?"

İşte annemin bana yakın olmadığı bu cümlesinden bile çok açıktı. Ben geç saatleri geçin genelde bile televizyon izlemeyi sevmeyen birisiydim. O ise benim televizyon izlediğim için uyumadığımı düşünmüştü.

"Şarkı sözü yazıyordum anne. Shawn için."

"Ah tatlım. Unutmuşum."
Duraksadı. "Yani unutmuşum der-"

"Mesleğimi mi unuttun anne?"

"Kafam çok meşgul Melanie. Bana kızma lütfen."

Ona kızıyordum ama yinede alttan alacaktım.

"Sorun değil. Ne için aramıştın sen?"

"Yarın akşam eve yemeğe gelir misin diye soracaktım."

Sanki kalabalık bir aileymişiz gibi annem filmlere özeniyordu. Bense yemeğe falan gitmek istemiyordum. Yarın yorgun bir gün olacaktı zaten. Yemek işimide arada çıkartırdım ben. Ertelemek istiyordum.

"Gelemeyebilirim anne."

"Bir sefer de olsa beni kırmasan."

"Seni başka kırdığım zamanları hatırlayamıyorum anne." dedim sinirli bir sesle.

"Herneyse. Gelirsen çok sevinirim. Yinede sen bilirsin."dedi hızlıca.
Ben tam karşılık verecek iken iyi uykular diyip telefonu kapattı.

Kırılmış falan olmalıydı. Yarın bir çaresine bakacaktım.

Muhtemelen de gidecektim.

~

Dün gün boyunca nasıl yorulmuşsam, gece öyle bir uyumuş ki sabah uyandığımda nerede olduğumu kavramak bayaa uzun sürmüştü. Aklıma odamda olmam dışında her yer geliyordu.

Saate baktığımda stüdyoya vaktinde gidebilmem için 1 saat kaldığını gördüm. Muhtemelen hazırlanırken kendime özen göstermem gerekiyordu çünkü hoşlandığım çocuğun yanına gidecektim. Ancak vakit azlığı sebebiyle her şeyin basitine kaçtım. Tanrıya şükür detaylı makyaj alışkanlığım falan yoktu ve bu da bana diğer işlerimi halledebilmem için zaman kazandırtıyordu. Üstüme güzel bir şeyler giydikten sonra saçlarımı yaptım. Evden hızlıca çıkıp arabayı stüdyoya doğru sürdüm.

Arabada annemin akşam ki yemeğini düşünüyor iken kırmızı ışığa geldiğimde uyandığımdan beri ilgilenmediğim telefonumu çantamdan çıkardım. Shawn sabah günaydın mesajı atmıştı. Bunu görmek güzel hissettirmişti.
Ona tam karşılık yazacak iken beni aradı. Telefonu hoparlöre almış, hem Shawn ile konuşuyor hemde kaza yapmamaya çalışıyordum. Yine stresli dakikalar yani.

Shawn stüdyoya geldiğimde kalabalığa tuhaf bir tepki göstermemem için bana ortamda kimlerin olduğunu anlatıyordu. Onun bile tanımadığı -evet, onun bile- insanlar stüdyoda dolanıyormuş.

Lyrics || Mendes || Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin