Multimedya Ilgın
Sabah kalktığımda odada yalnızdım. Yiğit hala uyuyordu tabiki. Yanımdaki sehpahadan telefonumu alıp saate baktım. 9:18.
Bugün Temmuz'la beraber bana iş bakmaya gideceğimiz için erken kalkmak benim için iyi oldu.
Hemen koşarak Yiğitin odasına gittim. Kapıyı bir hayvan edasıyla çakmamla, Yiğidin yatakta sıçrayarak uyanması bir oldu.
"Yiğit! Ya işe geç kalacaksın kalk! "
Yiğit sakince yatakta doğrulduktan sonra şirin olduğunu sanarak gözlerini ovuşturmaya başladı. Ama şirin olduğu falan yok tabiki. Arkadaş gözündeki çapak mı, gezegen mi belli değil ben napayım?
Yiğit yavaşça yatağından kalkıp bana doğru ilerlemeye başladı. Aramızda 1-2 adım kaldığında durdu ve ellerini samimi bir şekilde omuzlarıma koydu.
"Ilgın, canım arkadaşım. Bence biraz insan olmayı denemelisin. Sadece bir arkadaş tavsiyesi... "
Son cümlesini söylerken umursamazca omuz silkti.
Ya ben onu işine geç kalmasın diye uyandırıp, yardım etmeye çalışıyorum. Ama o kalkmış benimle dalga geçiyor. Bence bu kadarı fazla. Bu düşünceden emin olduğumu anlayıp aynı onun yaptığı gibi ona doğru yaklaştım ve ellerimi omuzlarına koydum. Yüzüme samimi bir gülümseme yerleştirdikten sonra sözüme başladım.
"Yiğit, canım arkadaşım. Farkındamısın bilmiyorum ama saat dokuz buçuğa geliyor. Bence işe geç kalmak üzeresin."elimi çeneme koyarak sözlerime devam ettim.
"Aslında şöyle bir düşünürsek... Benim yaptığım iyilikler sayılı olduğuna göre ve seninde bu yaptığım nadir iyiliklerden birine hakettiği karşılığı vermediğine göre, bunun bir cezası olmalı..."
Yiğit suratına alaylı bir ifade yerleştirip beni hiç ciddiye almadı. "Saçmalıyorsun."
"Öylemi? "diyerek karşılık verdikten sonra olduğum pozisyondan yararlanarak, diz kapağını bacak arasına çokta hızlı olmayacak şekilde geçirdim. Çokda hızlı vurmamama rağmen canının acıdığı her halinden belliydi. Onun acı dolu kıvrınmalarına aldırmadan,onun bana bakmasını sağlayacak şekilde çenesini havaya kaldırdım. Yüzüme gıcık bir gülüş yerleştirdikten sonra "Aslında bunu yapmayı planlamıyordum ama 'Saçmalama'diyerek beni sen kışkırttın." dedikten sonra arkamı Yiğite dönüp kapıya doğru ilerledim. Odadan çıktığımda aklıma bugün Temmuz'la bana iş atacağımız geldi. Daha Temmuza bile söylememiştim. Ama zaten çokta meşgul biri olmadığından benimle gelmesinde hiçbir sakınca yoktu. Gerçekten, Temmuz hiçte meşgul biri değildir. Tüm gün yaptığı şey, 'Teen Wolf ' dizisinin bölümlerini tekrar tekrar izlemek,abur cubur yemek ve tabiki biricik sevgilisi Yiğitin evine gelip onunla takılmak. Ben daha bunların sevgili olmasını kaldıramazken, şimdide bir müddet Yiğidin evinde kalacağım için onların burda oynaşmalarına nasıl tahammül edeceğim hakkında hiç bir fikrim yok!
"Hey ben gidiyorum! " beni düşüncelerimden ayıran o sese baktığımda, iş kıyafetlerini giymiş kapının önünde ayakkabılarını giymeye çalışan bir adet Yiğitle karşılaştım.
"Görüşürüz" diyerek kapıyı açtı.
"Görüşürüz" Tam kapıyı arkasından kapatacaktı ki,
"Ha, bu arada... Ev sana emanet falan değil. Anahtar bende. Eğer bir yere gidicek olursan kapıyı çek ve çık."dedi ve gülümseyerek evi terk etti. Yiğitsiz kalmanın verdiği mutlulukla hemen telefonumu alıp Temmuz'u aradım. Bir kaç çalış ardından telefonu açtı.
"Kimsin? "
Buda neydi şimdi!?
"Belki biraz Ilgınımdır ha?"verdiğim cevabın ardından küçük bir kahkaha attıktan sonra devam etti.
"Sadece küçük bir şaka. Komik değil ama farketmez. Neyse... Kime baktın? "bu 'kime baktın? 'cümlesi bizim aramızda 'noldu, neden aradın' gibi bi hal almıştı.
"Şey... Kendime bir iş bakmam lazım ve tek başıma gitmek istemiyorum. "
"Ne işi lan? "
"Eğer gelirsen anlatırım herşeyi. "
"Nerede buluşuyoruz? "
"Yiğidin evine gel."
"Tamamdır yarım saate oradayım. "
Telefonu kapattıktan sonra mutfağa doğru ilerledim.Buz dolabının içinden kahvaltılık bir kaç şey çıkartıp masaya koydum. Masanın üstündeki ekmek sepetinin içinden yarım ekmek böldüm .tekrar tezgaha yöneldiğimde yukarıdaki dolaplardan birini açıp içinden bir tabak alıp masaya geri döndüm. Domatesi elime alıp 5-6 parçaya böldükten sonra dolaptan çıkarmış olduğum tabağın İçine koydum. Dolaptan çıkardığım peyniri ekmeğin içine yerleştirdikten sonra... Herneyse işte... Yaptığım sandiviçimsi şeyi yedikten sonra kahvaltı meseleside bitmiş oldu. Mutfağı toparladıktan sonra çıktım ve salona geri döndüm.Tam kanepenin üzerine yerleşmiştim ki kapının çalınmasıyla oraya yöneldim.Kapıyı açtığımda soru soran gözlerle bana bakan Temmuz'la karşılaşmayı bekliyordum zaten. Temmuz hızla ayakkabılarını çıkarttı ve içeriye girdi. Kapıyı kapattıktan sonra az önce yerleşmek üzere olduğum ,ama kapının çalmasıyla koltukla olan ilişkimizin yarıda kesilmiş olduğu sahneye geri dönmüştük.
Koltuğa rahat bir şekilde oturmanın ardından Temmuzda aynı şekilde karşımdaki koltuğa yayıldı. "Hadi, anlat bakalım." Temmuzun bu sözü üzerine, iki gece önce babamdan yediğim dayaktan başlayarak, evden kovulmama,yanıma hiçbirşeyimi almadan evi terk etmeme, parkta Yiğidi aramama ve Yiğitin beni alıp evine getirmesine kadar herşeyi anlattım. Şimdi ise oturmuş Temmuzun vereceği tepkiyi bekliyordum.
"Eee... Hadi o zaman. Neyi bekliyoruz? İş avı başlasııın!"
İşte benim Temmuz'um be! Temmuz öyle 'Neden bu olanlardan benim daha yeni haberim oluyor? ' diye trip atacak tiplerden değil.
Temmuzun bu son sözünden sonra ikimizde aynı anda kalkıp kapıya doğru ilerledik. Kapıyı arkamızdan kapattım ve Temmuza doğru döndüm. Temmuz elini çenesine koymuş bana bakarak birşeyler düşünüyordu.
"Sen, şimdi dünden beri üstünü hiç değiştirmedinmi?"
"Evet, bende memnun değilim ama, Yiğidin o koca kıyafetlerinin içinde kaybolmaktansa bunlarla dolaşırım daha iyi. "
"Tamam. O zaman ilk önce bizim eve gidip bir üstüne başına çeki düzen verelim. "
"Valla hiç kibarlık edemeyeceğim.Bende bunu söylemeni bekliyordum."
İkimizde arabaya bindiğimizde,hiçbirşeyimizi evde unutmadığımıza karar vererek yola çıktık.
Yaklaşık 20 dakika sonra Temmuzun evinin önündeydik. Temmuz arabayı evin önüne biryerlere park ettikten sonra, arabadan indi ve kapıyı kapattı. Bende indikten sonra arabayı kilitledi ve eve doğru ilerledik. Eve girdiğimizde bana bakıp "Acele etsen iyi olur, ne kadar erken çıksak o kadar iyi. İşimiz uzun sürecek gibi geliyor. "dedi.
Onun bu sözünün üstüne hızla odasına girip dolabını kurcaladım. O sırada Temmuz içeri girip bana yaklaştı ve beni dolabın önünden ittirdi. Temmuz bana döndü ve"Nasıl birşey giymeyi düşünüyorsun?"
"Farketmez ama...."
Temmuza doğru yaklaştım ve onu kenara ittirdim. "Ben seçeceğim."
Temmuz bana baktı ve umursamazca omuz silkti. Dolaba döndüm ve kendime uygun birşeyler aradım. Biraz bakındıktan sonra kendime siyah askılı bir bluz, siyah bir pantalon ve askıdan bir deri ceket(Medya) aldım.Kıyafetleri elime aldım ve Temmuza döndüm. "Nasıl sence?"
Temmuz elimdekileri alıp inceledi ve bana tekrar uzattı. "Giy. "
Kibar kız seni!..
Burda beklemesini söyleyip odadan çıktım ve banyoya gittim. Banyodaki işimi hallettikten sonra hazır bir şekilde odaya girdim. Temmuza baktığımda telefonu ile uğraşıyordu. Dikkatini çekmek için"Hazırım!"dedim
Temmuz bana döndü ve onaylar bir şekilde başını salladı. Yataktan kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Dışarı çıktık ve arabaya ilerledik. Arabaya bindiğimizde Temmuz hiç zaman kaybetmeden arabayı çalıştırdı ve yola çıktık.
![](https://img.wattpad.com/cover/84744594-288-k35952.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Issız
Teen FictionArkadaşlarından başka kimsesi olmayan bir kız, Şerefsiz bir baba, Ölü bir anne... Hayatın ne kadar güzel olabilir ki?