0.5

743 98 4
                                    

"Bu iddia hangi aptalın fikriydi?"diye sordu Hoseok sinirle.

"Aramızdaki en aptal kişinin."dedi Kihyun.

"Yani senin hyung."diyerek güldü Minhyuk.

Hyungwon ise Hoseok için endişeleniyordu.Büyük ihtimalle iddiaya girdiklerinde kaybedeceğini hiç düşünmemişti bile.Yükseklik korkusunun olduğunu onlara daha önce söylemesi gerekirdi.Aslında Hyungwon'a kalsa Hoseok'u asla dönme dolaba bindirmez idi ama Kihyun ve Minhyuk işin içinde olduğu için böyle bir şey pek mümkün gibi durmuyordu.

"Beni o dönen tekerleğe asla bindiremezsiniz!"

Kihyun, Hoseok'a ciddi misin der gibi baktığında Hoseok bir adım gerilemişti.Birden Kihyun Hoseok'un üstüne doğru koştuğunda Hoseok kaçmak için arkasını döndüğü anda Minhyuk ile yüz yüze gelmişti.

"İddia iddiadır."dedi Kihyun sırıtarak.

Kihyun ve Minhyuk, Hosoek'un iki koluna girmiş ve onu dönme dolaba doğru götürüyorlardı.

"Siz niye buradasınız ki?Sizi kim çağırdı?Biz buraya Hyungwon ile beraber eğlenmek için gelmiştik!"

"Eğleniyoruz işte hyung."

Hoseok,Minhyuk'a en korkutucu bakışları ile bakmıştı."Eğleniyormuşuz.Senin kafanı kırarken daha çok eğleneceğim bence."

Zorla da olsa Hoseok'u dönme dolaba bindirmişlerdi.Hoseok'un başı dönmeye ve vücudu titremeye başlamıştı ve daha dönme dolap çalışmaya başlamamıştı bile.Ya dönme dolap o tepedeyken bozulur ve orada daha uzun süre kalmak zorunda kalırsa?

Hyungwon, Hoseok'un titrediğini gördüğünde endişesi daha da artmıştı.Ya ona bir şey olursa diye düşündü.Ya korkudan bayılırsa?

Minhyuk dönme dolap için bir bilet alırken Hyungwon onun yanına giderek kendi için de bir bilet almasını istedi.Hoseok eğer oraya binmek zorundaysa bile tek olmasını istemiyordu.

Annesinin düğününün olduğu gün Hoseok ile olan ufak teması onu çok heyecanlandırmıştı.Hosoek'a karşı olan duygularını da fark edebilmişti.Ama sonraki gün olanların hiçbirini hatırlamıyormuş gibi yapmıştı.Eğer Hoseok ona karşı aynı duyguları beslemiyorsa onu temelli kaybetmekten korkmuştu.Hem bu kadar kısa bir zamanda ondan hoşlandığını söylerse bile bu saçma olurdu.Kim bu kadar kısa bir zamanda birinin birinden hoşlandığına inanırdı ki?Hoseok da hiçbir şey olmamış gibi davranmıştı zaten.Yani Hyungwon bu konu hakkında yalan söylerken pek zorlanmamıştı.

Lunapark meselesine gelecek olursak Hyungwon kafenin bugün açık olmamasından dolayı çalışmayacaktı.Bugünü de boş olduğu için Hoseok ile buluşmak istemişti.Hoseok da lunaparka gitmenin güzel bir fikir olacağını düşündüğü için buraya gelmişlerdi.Tabi bunu duyan Kihyun ve Minhyuk ise hemen yanlarına gelmişlerdi.

Kihyun ve Hoseok ise iddiaya girmişlerdi çünkü Hoseok sürekli Minhyuk ve Kihyun'a gitmelerini söyleyerek onu Hyungwon ile rahat bırakmalarını söylüyordu.En sonunda küçük bir iddiaya girmeye karar verdiler.Atış yaparak en yüksek puanı alan kişi kazanmış olacaktı.Hoseok eğer kazanırsa o ikisinden gitmesini, Kihyun ise kazanırsa Hoseok'un dönme dolaba binmesi gerektiğini söylemişti.Sonuç mu?Sonuç ise Kihyun az bir farkla Hoseok'u yenmişti.

...

Hoseok, Hyungwon'un kolunu daha sıkı tuttuğunda Hyungwon canının yandığını hissetmişti.Yine de Hoseok için sesini çıkarmıyordu.

"Daha ne kadar burada duracağız?"

Sesinden bile aşırı korktuğu belli olan Hoseok Hyungwon'un tuttuğu kolundaki ellerini biraz gevşetmişti.

"Hyung daha yeni yukarı çıktık.Biraz sakin olmalısın."

"Yani daha bir saat burada mı duracağız?"diye dehşetle sordu Hoseok ve Hyungwon'un kolunu bırakarak ayağa kalktı.Hoseok'un aniden ayağı kalkması ile oldukları kabin sallanmıştı.Sallandıklarını hissettiğinde Hoseok'un ağzından küçük bir çığlık çıkmış ve hızla Hyungwon'un koluna sarılarak yerine oturmuştu.

Hoseok, Hyungwon'a sarıldığında kendini biraz da olsa rahatlatabiliyordu.Tabi bu hala korktuğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Hoseok, Hyungwon ile ne zaman tek kalsalar korkmaya başlar olmuştu.Aslında Minhyuk ve Kihyun'un gelmesine minnettar idi ama bunu onlara asla söylemezdi.Bu ona aykırı bir davranıştı.Hyungwon ile tek kaldıklarında Hyungwon'un o konuyu açacağından korkuyordu.Hatırlamadığını söylemişti ama Hoseok pek öyle olduğunu düşünmüyordu.Yine de ağzından bir şey kaçırabileceğini düşündüğü için bu konuyu açmamaya özen gösteriyordu.

"Hyung..."

Hoseok dinlediğini belirtircesine bir ses çıkarmıştı.

"Sana bir şey söylemem gerekiyor.Ama korkuyorum."

Hyungwon hala söyleyip söylememe konusunda kendiyle çatışıyordu.Ama ondan uzaklaşsa bile bunu bilmesi gerektiğini düşünüyordu.Söylememesini söyleyen tarafı daha baskındı.Belki de söylememeliydi?Bunu geçiştirebilirdi.

"Korkma."

Hoseok'un sakinleştirici sesini duyduğunda hata mı yapıyorum diye düşünmüştü.Onu kaybetmeye hazır değildi.Söylemeyecekti.

"Ben hatırlıyorum."

Bir anda ağzından çıkan şeyle kendine lanet okudu.Ağzı sanki onu dinlemiyormuş gibi bunları söylemişti.

"Neyi?"

"B-beni öptüğünü."

Hoseok bunu tahmin ediyordu zaten.Hyungwon'un sarhoş olduktan sonra yaptıklarını hatırladığını da biliyordu.Yine de bir ihtimal inanmak istemişti hatırlamadığına.

Hyungwon ise nasıl devam etmesi gerektiğini bilmiyordu.Ne söylemeliydi?'Senden hoşlanıyorum hyung.Benimle çıkar mısın?' mı?Ya da 'Beni öpmen hoşuma gitmişti.' mi?

hero °hyungwonhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin